Devlet mafya siyaset -2-

Abone Ol

Devlet mafya siyaset -1-

Devlet mafya siyaset -1- Bu başlık Türkiye için klasik, çok bilinen bir yapısal soruna işaret ediyor. Mafya, diğer adı ile gayrı resmi devlet içinde var olan çeteler Türkiye de emeği ile geçinen insanlar için ciddi bir sorun durumundadır....

DEVAMINI OKU 

Devlet mafya siyaset -2-

Sedat Peker şimdilik sustu. Ama anlattıkları bir bir gerçekleşiyor. Uzun bir hazırlığın ve belli bir stratejinin sonucu olarak İzmir HDP il binasına saldırı yapıldı. Bu saldırı ile 2017’deki İstanbul Reina’ya yapılan saldırı gibi etkili bir katliam yürürlüğe kondu. Katil tek kişi değildi. Bir çanta ile çok etkili silahları yanlarında getirmişler. Ancak parti yetkililerinin açıkladığı üzere o gün yapılması gereken toplantı başka güne ertelenmiş.

Sedat Peker bu olayın devamının geleceğinden hareketle kendi seslendiği kitleye dışarı çıkmama, oyuna gelmeme telkininde de bulunuyor.

Devletin içinde yuvalanan, ona dayanan, siyaset ile iç içe geçmiş bir mafya liderinin bunları bilmemesi mümkün mü?

Peker’in açıklamalarının gündemin baş konusu olmasının nedeni, herkesin bildiği ama kimsenin açıklamadığı, açıklamaya korktuğu kirli, karanlık, cinayetler, katliamlar, soygun ve talan, gasp ve hırsızlık dolu bir siyaset ve bu siyasetin ördüğü bir devlet sisteminden dolayıdır. Videolarını milyonlarca kişi izliyor. Milyonlarca kişi, şimdilik pasif bir izleyici konumunda, videoların devamını ve esas kişi ve kişilerin hedef alınması beklentisi içinde.

Tabii herkes kendi durum ve konumuna göre bir çıkarsama yapıyor. Sedat Peker’in kendisi de açıklamalarından bir sonuç, bir yeniden yapılanma ve çözüm yolları göstermekten de geri kalmıyor.

Ama esas olarak konu bizim konumuzdur. Türkiye halklarının hak ve emeklerinin nasıl yok sayıldığı, soygun ve talan düzenin nasıl gerçekleştiği gözler önüne seriliyor.

Bu konular en çok da Kürtleri ilgilendiriyor. Vatan millet diyerek, din diyerek, yerli ve milli diyerek nasıl toplumu kandırdıkları, toplumu uyuşturdukları orta yere çıkıyor. Terör diye bahaneler uydurarak, nasıl Suriye’nin Kuzeyini parça parça işgal ve talan ettikleri, bunun da aile ve kişilere peşkeş çektirildiği bir kez daha açığa çıkıyor.

Açıklamalar Türkiye’nin bütün insanlarını ilgilendiriyor. O insanlar ki madenlerde bir lokma ekmek için çalışırken kaza adı altında canlarını yitirdiler. O insanlar ki her yıl daha fazla işsiz güçsüz kaldılar. O insanlar ki okudular ama bir şey olamadılar. Siyaset mafya devlet ilişkileri içinde yer bulamadan diplomalı işsizler konumunda sefil oldular. Din adı altında kandırıldılar, uyutuldular.

Anlatılanlar kayıp yakınlarını, faili meçhul cinayetlerin mağdurlarını ilgilendiriyor. Özel olarak da bir kardeşi kaçırılıp kaybedilen ve kemikleri dahi bulunmayan bu satırın yazarını ilgilendiriyor.

Kürtlerin Sedat’ı…

Türklerin Sedat’ı bir şekilde yapılanları anlatıyor. İsimlerini ve kirli işlerini vererek devlet mafya siyaset üçgenini orta yere çıkarıyor. Ama Kürtlerin Sedat’ı daha bir açıklama yapmamış. O da derin Mehmet’in bir adamı ve ekibi olarak Urfa ve ilçelerinde kaçırıp katlettikleri 20’yi aşkın cinayet ve insanlık suçunun baş sorumlusu olarak bir açıklama yapmış değildir. Nazım Babaoğlu’nun da içinde olduğu Urfa’daki kayıpların akıbeti ne durumda? Susurluk çetesi Siverek’te nasıl kuruldu? İbrahim Şahin’in, Abdullah Çatlı’nın 1993-94 te Siverek’te işleri ne idi? Kayıp anaları ve yakınları ve insanî kamuoyu bu cevapları bekliyor. Tarih bunun hep soracak.

Anlatılan senin hikayendir, diye bir söz vardır. Bu Türkiye insanlarının durumunu ifade ediyor. Artık kimsenin bu ortaya saçılan durumu görmezlikten gelmeye hakkı yoktur. Kimsenin bana dokunmayan yılanı ben ne yapayım demeye hakkı yoktur.

İzmir’de katledilen Deniz Poyraz; masumiyeti, emeği, yoksulluk ve yoksunluğu olduğu kadar, umudu ve direnci de temsil ediyordu. İşte hedef alınan budur.

https://www.otekileringundemi.com/devlet-mafya-siyaset-1-makale,62785.html

Bu insanlık dışı politikanın siyasetteki adı şimdilerde AKP ve MHP oluyor. Ama bu sistem cumhuriyetin kuruluşunda temeli atıldı. Ve o temel üzerinde tüm bunlar gerçekleşiyor.

Bu sistem, bu devlet ta en başında sakat kuruldu ve o sakatlıklarla devam ediyor.

Sedat Peker kendi konuşması ile ortaya vurduğu rezaletten kurtuluş olarak 40 yaş altı kardeşlerine hitap ediyor. Onların gelecek dönemde iktidara geleceğini iddia ediyor. Ve Turan ülkesini vaad ediyor!

Şimdi yerden yere vurduğu sistemin bir yüz yıl daha aynı şekilde ama farklı çete mafya devlet ve siyasetçi eli ile devam etmesini istiyor ve Turan ülkesini özlüyor.

Sormazlar mı İttihat ve Terakki, turancı ve türkçü olarak 1910 da Osmanlıda iktidar olmadı mı? 100 yıl önce başarısız olan bu faşist ırkçı siyaset şimdi mi başarılı olacak?

Türkiye’nin durumu ciddidir. Mafya ve iktidarcı ulus devletçi ve gerici islami cihatçıların vereceği kurtuluş programı yoktur ve olamaz.

Bütün bu açıklamalar bir gerçeği yine gözler önüne seriyor: Tarihsel suçlarla yüzleşmeden, güncel olarak da demokratik adalet sağlanmadan hiç bir şey çözülemez. Bu ancak halkların kendi kaderini, kendi ellerine alması ile mümkün olur, diye düşünüyorum.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Ötekilerin Gündem’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.