<br /> <br /> <strong>DİYARBAKIR</strong> –<strong>ÖTEKİLERİN ÖTEKİLERİM:</strong> Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, Eylül ayı raporunda tutuklu gazeteci sayısının 89 olduğunu, 6 gazetecinin gözaltına alındığı, 4 gazeteci hakkında soruşturma açıldığı, 4 gazeteci hakkında dava açıldığı ve 10 gazeteciye 36 yıl hapis cezasının verildiğini açıkladı.<br /> <div>Diyarbakır’daki Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), “Eylül Ayı Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu”nu açıkladı. Raporda, "Koca bir ay boyunca gazetecilerin baskıya maruz kalmadığı tek bir gün bile neredeyse olmadı. Eylül ayında yaşananlar Türkiye’nin basın karnesini daha da zayıflatmış, mevcut tabloyu daha da karanlık bir hale getirmiştir. Geçtiğimiz ay birçok ajans ve haber sitesine erişim engeli getirildi. Şu bir gerçek ki; erişim engellerinin temel amacı iktidarın rahatsızlık duyduğu haberlerin yayılmasını engellemektir. Ajans ve siteler erişim engelleriyle işlevsizleştirilmek istenirken, televizyonlar da ekran karartmalarıyla susturulmak isteniyor”</div><br /> <div></div><br /> <div>Tele1 ve Halk TV’nin 5’er gün karartılmasına değinilen raporda, “Birçok televizyona da para cezaları verildi. İktidar erişim engelleri ve ekran karartmalarıyla sadece basına sansür uygulamamış aynı zamanda halkın haber alma hakkını da engellemiştir" ifadelerine yer verildi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>HAPİS CEZALARI</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Gazeteciler Ferhat Çelik, Aydın Keser, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel'in MİT mensubunun cenaze törenine ilişkin haber yapmalarından kaynaklı ceza aldıklarının hatırlatıldığı raporda, bu cezaların gazetecilerin mesleklerine verildiği kaydedildi. Raporda, “Gazetecinin işi haber yapmaktır ve yaptığı haberden dolayı gazetecilere hapis cezası verilmesi adalet kavramına sığacak bir durum değildir. Elbette ceza alan meslektaşlarımızın yanı sıra Eylül ayında onlarca gazetecinin de yargılanmasına devam edildi. Tamamı gazetecilik faaliyetleri çerçevesinde yapılan yargılamalar, ülkede düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engelleri açıklar niteliktedir. Gazeteciliğin saldırıya maruz kaldığı başka bir olay da Kocaeli’nde yaşandı. AKP’li siyasetçilerin isimlerinin de geçtiği istismar olayını haberleştiren iki gazeteci tutuklandı. Yargı, olayı aydınlatmak ve ismi geçenleri soruşturmak yerine haberi yapan gazetecileri cezalandırmayı tercih etti. Yine söylüyoruz gazetecinin işi haber yapmaktır ancak yargının görevi haber yapanı tutuklamak değil habere konu olan suç veya suçları aydınlatmaktır" ifadeleri kullanıldı.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>HELİKOPTERDEN ATILMA HABERİ </strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Cezaevine gönderilen basın çalışanlarına her geçen gün yenilerinin eklendiği belirtilen raporda, gazetecilerin serbest bırakılması ve tutuklamalarına son verilmesi çağrısı yapıldı. Son günlerde gazetecilere dönük gözaltılara da değinilen raporda, “Yeni ayın daha ilk gününde gazeteci Hakkı Boltan evi basılarak gözaltına alındı. Boltan, günlerce gözaltında tutulduktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Henüz raporumuz yapım aşamasındayken, bizi derinden üzen bir haber de Van’dan geldi. 6 Ekim günü sabah erken saatlerde Mezopotamya Ajansı'nın Van bürosu polisler tarafından basıldı. Aynı saatlerde kentteki 5 gazeteci de evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı. Mezopotamya Ajansı, Van’ın Çatak ilçe kırsalında operasyona çıkan askerlerin gözaltına aldığı Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atıldıklarını belgeleriyle ortaya çıkarmıştı. Helikopterden atılan Turgut günlerce kaldığı yoğun bakım ünitesinde yaşamını yitirmişti. Anlaşıldığı üzere Van’da gözaltına alınan gazeteci arkadaşlarımız bu gerçekleri açığa çıkardıkları için hedef haline getirilmişlerdir" denildi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>GÖZALTI VE TUTUKLAMA </strong></div><br /> <div></div><br /> <div>İktidarın gazetecileri ve gazeteciliği kontrol altına alma çabalarının “beyhude çaba” olarak nitelendirilen raporda, şunlar belirtildi: "Gazetecilik kontrol altına alınabilecek bir meslek, gazeteciler de iktidarın memuru değildir. Basının özgür bir ortamda çalışması için çalışmalarımız sürecek ve halkın haber alma hakkını savunmaya devam edeceğiz.”</div><br /> <div></div><br /> <div>Tutuklu gazeteci sayısının 89 olduğu aktarılan raporda, Eylül ayında 6 gazetecinin gözaltına alındığı, 1 gazeteciye ajanlık dayatması yapıldığı, 4 gazeteci hakkında soruşturma açıldığı, 4 gazeteci hakkında dava açıldığı, 4 gazetecinin haber takibinin engellendiği, 2 gazetecinin tutuklandığı, 66 gazetecinin yargılanmasının devam ettiği, 32 haber ve 3 internet sitesine erişimin engellendiği, 10 gazeteciye 35 yıl 10 ay 13 gün hapis, 20 bin TL de para cezasının verildiği bilgilerine yer verildi.</div>