İSTANBUL - 6'ncı yılına giren Demokrasi İçin Birlik'in üyelerinden Murat Büyükkarabacak, demokrasi güçlerinin parçalı duruştan vazgeçerek, bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen’in çağrısıyla bir araya gelen 100'ü aşkın örgüt, platform, inisiyatif, kurum üyesi ve aydının bir araya gelerek kurduğu Demokrasi İçin Birlik (DİB), 5'inci yılını geride bıraktı. Demokrasi güçlerini bir araya getirme hedefiyle kurulan ve 23 Ekim 2016’da yaptığı “Demokrasi Kurultayı” ile çalışmalarına başlayan platform, aradan geçen sürede "Olağanüstü Hal, Kanun Hükmünde Kararnameler, Başkanlık Sistemi ile İnanç Özgürlüğü ve Barış" alanlarında mücadele verdi. Herkesin eşit yurttaşlık temelinde yaşaması, din ve vicdan özgürlüğünün güvence altına alınmasını savunan platform, 7 Aralık’ta 6'ncı yılını kutlayacak. "Su yolunu bulacak" şiarıyla Şişli'de bulunan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi'nde yapılacak etkinlikte, çeşitli alan, inisiyatif, platform ve kuruluşlar içerisinde yer alan kişilere söz verilecek. Etkinlikte, Ruhi Su Dostlar Korosu da sahne alacak. DİB Koordinasyon Kurulu üyesi Mert Büyükkarabacak, platformun kuruluşunu, geleceğini ve ülkendeki sorunlara dair Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirmelerde bulundu. YAN YANA GELME ÇABALARI DİB’in anti-demokratik uygulamaların sıradanlaştığı ve anayasal hakların askıya alındığı bir dönemde demokrasi güçlerini bir araya getirmek için kurulduğunu anımsatan Büyükkarabacak, “Sürekli demokrasi güçlerine yan yana gelme, bir arada durma çağrısını yaptık. Özellikle pandemi sürecinde insanların birbirinden çok uzak kaldığı bir dönemde DİB oldukça etkin bir şekilde, kendi sözünü, demokrasi güçlerinin taleplerini kamuoyu ile paylaşmaya devam etti" dedi. Demokrasi güçlerinin yan yana gelme tartışmalarının bugün de sürdüğüne dikkati çeken Büyükkarabacak, “DİB’i bunlara bir alternatif olarak görmüyoruz. Bizce bütün bu çabalar değerlidir. Kendisini seçimlerle sınırlamayan, toplumsal dönüşümün ve mücadelenin ihtiyaçlarını esas alan, toplumu bu süreçte aktör haline getiren, sadece egemenlerin değil, ezilen kesimlerin konuştuğu bir demokrasi güçleri birliğini inşa etmeyi önemsiyoruz” diye kaydetti. KÜRT SORUNU Büyükkarabacak, iktidarın ekonomik ve kalkınma modellerinin ülke sorunlarını çözmediğine ve bunun karşısında Millet İttifakı içerisinde yer alan partilerin de yeteri bir perspektif sunmadığına dikkati çekti. Büyükkarabacak, söz konusu sorunların başında Kürt sorunu geldiğine işaret ederek, "7 Haziran 2015 sonrasında Kürt sorunu ve beka sorunu üzerinden formüle edilen içeriye dönük açılan savaşın aslında toplumun tüm ezilen kesimlerini nasıl tarumar ettiğini gördük. Bu dönemde demokrasi güçlerinin bir arada durarak, yarattıkları momentumun önümüzdeki dönemin demokratik bir yönde evrilebilmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. HDP’NİN MÜCADELESİ İttifaklar dışında mücadele veren Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) demokrasi mücadelesinde çok önemli bir mevzi tuttuğunu söyleyen Büyükkarabacak, “Bugün eğer Cumhur İttifakı açısından bir krizden bahsediyorsak, bunda HDP’nin üstündeki tüm baskılara rağmen ayakta kalmayı başarmasının ve direnmesinin son derece büyük bir rolünün olduğunu görmemiz gerekiyor. HDP’nin diğer demokrasi güçleriyle yan yana durarak, bugün içinden geçtiğimiz bu iktisadi kriz ve toplumsal buhran koşullarında toplumun önüne bir kurtuluş projesi çizmesi, DİB’in kurgulamaya çalıştığı önemli bir hedef olarak düşünülebilir. Bu ülkenin ezilenleri, dışlananları olarak kendi sesimize, sözümüze ihtiyacımız var. Bir taraf olduğumuzu ortaya koymamız lazım” ifadelerini kullandı. TOPLUMDAKİ GÜVENSİZLİK “Kimsenin bizim acılarımız üzerinden kendine bir gelecek inşa etmesine müsaade etmemeliyiz” diyen Büyükkarabacak, tüm toplumsal kesimlerin şu an kimi sorunlarla karşı karşıya olduğunu ve bu sorunları çözme noktasında yollar bulunması gerektiğini vurguladı. Büyükkarabacak, "DİB tam da bu zemini inşa etmeye çalışıyor. Sosyalist partilerin bir arada olma girişimlerini saygı ile karşılamak gerekiyor. Bunlar önemli arayışlardır ama bizlerin seçim odaklı kısa vadeli hedeflerle değil tam tersine toplumsal buhranı bir demokratik dönüşüm için bir zemin inşa etmemiz gerekiyor. Halk röportajlarında halkın büyük bir öfkesi var. Ama bu öfke yeterince toplumsal dinamizme dönüşemiyor. Bunda bizim ayrı duruşumuzun önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz. Eğer biz topluma güven verebilirsek toplumun tüm ezilen kesimleri kendi kaderlerini ellerine almak için inisiyatifli bir tutum alacaklardır” değerlendirmesi yaptı. AYNI ŞEMSİYE ALTINDA BİRLEŞME DİP’in toplumun bütün kesimlerine hitap edebilecek bir pozisyonda durduğunu belirten Büyükkarabacak, şöyle devam etti: “Eşit vatandaşlık arayan, güvence arayan, toplumsal dayanışma ve demokrasi arayan tüm kesimlerle konuşabilen bir yapıya sahip. Dolaysıyla herkese buradan çağrıda bulunuyorum; 7 Aralık’taki forum önemlidir. Demokrasinin böylesi bir birlikteliğe ihtiyacı var. Tüm demokrasi güçlerini DİP’in şemsiyesi altında yan yana gelmeye ve davet ediyorum." MA / Kadir Güney