<div><strong>DİYARBAKIR</strong> - Yeni eğitim öğretim döneminin başlamasıyla birlikte birçok sorun da gündeme geldi. Eğitim sistemindeki en önemli sorunlardan birinin de anadilde eğitim olduğunu belirten Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Fatma Budak, bu alandaki uygulamaları ise “ırkçı, cinsiyetçi ve muhafazakar kültürü besleyen adımlar” olarak değerlendirdi.</div><br /> <div><strong>Haber JINNEWS</strong></div><br /> <div>Türkiye’de uygulanan politikalar nedeniyle geriye saran eğitim sistemindeki problemleri değerlendiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Fatma Budak, sistemdeki en önemli problemlerin başında anadilde eğitimin geldiğini vurguladı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle çok programlı Anadolu liseleri, mesleki ve teknik eğitim merkezleri ile mesleki eğitim merkezlerinde karma eğitim şartında gidilen değişikliğe dikkat çeken Fatma, bu değişikliğin ana nedeninin muhafazakâr eğitim sisteminin hayata geçirmek olduğunu söyledi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>‘Süreç 4+4+4 sistemiyle başladı’</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Yeni eğitim öğretim yılının bir takım problemlerle başladığını ve bununda 4+4+4 sisteminin hayata geçirilmesiyle baş gösterdiğini kaydeden Fatma, “Sistem muhafazakâr tabanı memnun etme ve itaatkâr nesil yetiştirme planlarını hayata geçirmek için başlatılan bir sistemdi. Bunun son ayağının da ‘mesleki ve teknik liselerde karma eğitim yapılır’ ibaresinin çıkarılması olduğunu söyleyebiliriz” dedi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>‘Dernek ve cemaat ödeneklerini MEB karşılıyor’</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Bütçeler hazırlanırken hiçbir bakanlıktan herhangi bir kesintiye gidilmemesine rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 118 bütçe kesintisinin yaşandığını dile getirdi. Hem personel giderleri hem de okul yapımı ve benzeri giderlerin ayrılan bu bütçe içerisinden karşılandığını ifade eden Fatma, “Bu yetmezmiş gibi bakanlığın dernek ve cemaatlerle yaptığı protokoller sonucu bunların harcamaları da Milli Eğitim bütçesinden karşılanmaya başlandı. Bilindiği gibi adı taciz ve tecavüze karışan kimi derneklerle de hala protokoller devam etmektedir” diye konuştu.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>‘Her çocuk kendi anadilinde eğitim görme hakkına sahip’</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Eğitim Sen olarak laik bilimsel ve anadilde eğitimi savunduklarını fakat bu ilkeler çerçevesinde bir eğitim sisteminin olmadığının altını çizen Fatma, şöyle dedi: “Biliyorsunuz Türkiye’de çok dilli bir kültür mevcuttur. Bu çok dilliliğin içerisinde Kürtçe dili de var. Biliyorsunuz uluslararası anlaşmalara göre her çocuk kendi anadilinde eğitim görme hakkına sahiptir. Maalesef Türkiye buna mesafeli bir şekilde yaklaşıyor. Kendi ırkçı politikaları doğrultusunda eğitim uyguluyor. Öte yandan müfredat hazırlanırken cinsiyetçi söylemler kullanılıyor. Zaten en son karma eğitimin kaldırılmasına dönük alınan kararlarda cinsiyetçi söylemler doğrultusunda verilmiş bir karadır. Bu kararlar toplumda taciz kültürünü besleyen adımlardır.”</div>