Öncelikle sizi biraz tanımak isteriz. Jale EKİNCİ Kimdir, hayatta neleri önemser, değerleri nelerdir?
Batman da yaşıyorum. Hümanist bir insanım, insani değerleri çok önemsiyorum. Toplumsal olarak en ufak bir canlıya katkım olabilecekse benim hayata yapabileceğim en değerli şey budur diye düşünüyorum. Müzikle uğraşıyorum, perküsyon sanatçısıyım ve erbane çalıyorum.
Erbaneyle ne zaman tanıştınız, Erbane sizin için ne ifade ediyor?
Perküsyon kelime anlamı olarak Latinceden gelmektedir. Perküsyon yani vurmalı müzik aletleri, ritim amaçlı kullanılan çalgıların genelinin ortak adıdır. Erbane de bu vurmalı çalgıların içerisindedir.Erbane ile tanışmam BKM (Bahar Kültür Merkezi) ile olmuştur. Erbane benim için kendimi ifade etme biçimidir. Zaman zaman içerisinde kaybolduğum bazen ise huzur bulduğum bir enstrümandır.
FOTOĞRAF: SELİM TOPRAKErbane Kültürü hangi halka aittir?
Defin tarihçesi en kadim müzik tarihine dayanır. Bu alet birçok eski uygarlıkta farklı şekillerde kullanıldı. Def farklı ülkelerde kullanıldı. Fakat günümüzde bu müzik aletini en fazla kullanımı İran’da görülüyor. Bu müzik aleti Kürt halk arasında daha çok yaygın ve Kürtler tarafından çok seviliyor.
Seyitlerin çaldığı Erbane ile sanatçıların çaldığı Erbane; kim kimden almış sizce?
Erbane çok eski kadim bir enstrümandır. Müzik bütün kesimlere hitap eden evrensel bir dile sahiptir. Bundan dolayıdır ki birilerinin birilerinden alması durumu değil de, hem halkın ritim duygusunu dile getirme hem de dervişlerin kendilerini bir ifade etme biçimi olarak def kabul görmüştür tarih boyunca.
Erbane eğitmenliği yapmakta olduğunuzu biliyoruz. Kendi alanınız üzerine herhangi bir çalışmanız var mı?
Özel (ders) olarak çalışıyorum. Yıllardır aldığım eğitim ve tecrübelerimden yola çıkarak bir taslak çalışması yapıyorum. Taslak çalışmam hemen hemen hazır durumda. Bu yola girmemdeki en önemli sebep eğitmenlik yapmakta olanların notasız, eksik ders vermeleri ve öğrencilere yeterli bilgi verememelerinden duyduğum rahatsızlıktır. Bu işe gönül vermiş bir insan olarak bir kitap çalışması yapmaya kendimi vicdani olarak zorunlu hissettim. Tamamen kendi oturttuğum sistem üzerinden bir çalışma yürüttüm. Kitaplaştırdım hazır bulunmasına rağmen maddi yetersizliklerden dolayı taslağımı bekletiyorum.
Kültür merkezi olan Bahar Kültür Merkeziyle (BKM) tanışmanız nasıl oldu, hangi çalışmaları yürüttünüz?
2003 yılında kuruma kursiyer olarak gittim. Bağlama kursuna giderek tanışmış oldum. Kültür merkezinde bulunduğum süreçte birçok çalışmada bulundum.
Koma GravaRoje Grubunda çaldınız, nasıl bir müzik yapıyordunuz grup olarak ve nasıl tepkiler aldınız dinleyicilerden?
Koma GravaRoje halk tarafından sevilen ve beğenilen bir gruptu. Halktan çok olumlu dönüşler aldık. Grubumuz dört kadın ve iki erkekten oluşuyordu.Grubumuzun yaptığı müzik tarzına kürtçe soft pop diyebiliriz.
Grupta solistlik de yaptınız; okuduğunuz stran'lar arasında sizi kalbinizden yakalayan stran hangisidir?
Kalbime, ruhuma hitap eden birçok eser oldu. Bunların arasında ilk aklıma gelenlerden biri Jinen Azad diyebilirim. Ve bunun gibi birçok eser bu yüzden buna bir sınırlama getiremiyorum.
Hasankeyf Belediyesinin orkestrasında çaldınız; ne tür müzik yapıyordunuz burada, halkın ilgisi nasıldı?
Anonim parçalardan oluşan bir proje çalışmamız oldu. Tarz olarak da folklorik diyebiliriz. Halkın yoğun ilgisine ve sevgisine mazhar olduk. Bu bizim açımızdan onur vericiydi. Büyük bir şevk ve iştiyakla çalıştığımız, müzik sevgisini doya doya yaşadığımız bir dönemdi. Kalbimdeki ve hafızımdaki yerini tarif edebileceğimi sanmıyorum.
Silvan Belediyesinde çalıştığınız dönemi değerlendirir misiniz, neler yaptınız, nasıl bir ortamda sanat ürettiniz, bir sanatçı olarak sizin için o dönem nasıl bir anlam taşıyor?
Silvan Belediyesi’ne bağlı Zembilfroş Kültür Merkezi’nde dört yıl boyunca görev aldım. Birçok alanda çalışmalar da bulundum. Bunların başın da Erbane eğitimi geliyor. Manevi olarak çok değerli arkadaşlar ve öğrenciler edindim. Silvan Belediyesi bana çok şey kattı. O dönemde hem kendimi tanıma adına hem de sanatımı ve eğitimimi ileri taşıma adına büyük bir yol kat ettim.
Silvan Belediyesinden ihraç edilmek size neler hissettirdi, neler yaşadınız, nasıl bir süreçti? Bu zorlu süreci nasıl atlattınız?
Öncelikle şöyle dile getirebilirim. Bu sürece ihraç edilme süreci değil de; Bağlı bulunduğumuz taşeron firması tarafından Belediye’ye atanan kayyumdan sonra sözleşmemizin fes edildiği söylenildi ve işten çıkarttırıldığımızı öğrendik. Bu süreç benim için tabi ki de çok zor bir süreçti. Maddi açıdan yaşadığım sıkıntılardan ziyade yıllardır emek verdiğim, mücadelesiniyürüttüğüm sanatıma büyük darbeydi. Bu sürecin beni etkilemesi dışında öğrencilerimi de etkilemesi ve onları yarı yolda bırakmak zorunda kalmanın yarattığı psikolojik sıkıntı da kötüydü.
Şuanda neler yapıyorsunuz hali hazırda devam eden çalışmalarınız nelerdir?
Şuan Batman’da kendi imkânlarımla özel ders veriyorum. Müzikle bağımı daha da güçlendirerek yapılan haksızlıkları protesto ediyorum. En iyi protestonun eylemlilik olduğuna inanıyorum. Sevdiğiniz şeyleri yaptığınız sürece var olursunuz ve sanat var olmanın en güçlü şeklidir. Yaşadıklarım güçlenmemi sağladı, mücadele etmeyi öğretti bana.
Erbane severlerle neler paylaşmak istersiniz son söz olarak? Okurlarımıza bir çağrınız var mı?
FOTOĞRAF: SELİM TOPRAKSanatsever insanlara çağrım şudur; sanatın her rengi güzeldir, sanat insanları güzelleştirir. Sanat güç verir, yaşama sevinci verir, sevmeyi öğretir ince ince tınılar halinde. Bana göre her insan herhangi bir çalgı aleti çalmalı ve müziğin dokunuşunu hayatında hissetmelidir.
Ötekilerin Gündemi olarak teşekkür ederiz.
Bende şahsım adına ve bütün sanatseverler adına bana bu söyleşide yer verdikleri için Ötekilerin Gündemine teşekkürlerimi sunuyorum.
Editör: Haber Merkezi
