AMED - Amed’te 18 gazeteci hakkında açılan davanın ikinci duruşması başladı. Gazeteci Ömer Çelik, birleştirme kararı verilen iddianameye ilişkin yaptığı savunmada, kendileriyle ilgili yapılan haberlerden “örgüt üyeliği” suçu çıkarmanın abesle iştigal olduğunu söyledi. 

Üç hesaba Türkiye’den erişim engeli Üç hesaba Türkiye’den erişim engeli

Amed merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de gözaltına alınan ve 16 Haziran’da tutuklanan, 13 ay sonra görülen ilk duruşmada ise tahliye edilen 18 gazeteci hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Tutuksuz gazetecilerden Ömer Çelik, Mehmet Ali Ertaş, Mehmet Şahin, Lezgin Akdeniz, Serdar Altan, Elif Üngör, Esmer Tunç, Rohat Bulut ile avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) yöneticileri, Amsterdam’dan Clonney Foundatıon for Justıce (Adalet için Clooney Vakfı) üyesi hukukçular Geórgia Canura ve Carolina Saad da katıldı. 

'HABER OLDUN' DAVASI

Duruşma kimlik tespitiyle başladı. İlk olarak gazeteci Ömer Çelik hakkında İdil Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan ve mevcut dosya ile birleştirilen davanın iddianamesi okundu. Birleşen dosya kapsamında savunma yapan Çelik, Özgür Basının toplumun sesi olduğunu belirterek, “Bu ses bastırılmak isteniyor. Tutukluluğumuz da bunun tezahürüdür. Tahliyemin üzerinden bir hafta geçmeden yeni bir iddianame hazırlandı. Mesleğimizin gazetecilik olduğunu belirttik. Biz niye suçlanıyoruz bu ikinci iddianamede? İkinci iddianamede yer alan dört haberin 3’ü biz gazeteciler hakkında hazırlanan haberlerden oluşuyor. Bu haberlerde bütün gazetecilerin ismi var. Bu haberler nedeniyle bir tek bana dava açılmış. Bu haberlerden ‘örgüt üyeliği’ suçu çıkarmak abesle iştigaldir. Ben 15 yıldır gazeteciyim. 2017 yılında emniyete giden bir kişinin ihbarıyla, 272 kişi hakkında sosyal medya paylaşımları nedeniyle bir soruşturma başlatılıyor. Bu davaya geçiyor. Bundan bir kaç yıl önce Jandarma Genel Komutanı Musa Çitil ile ilgili bir dava açıldı, hepimiz burada beraat ettik. Beraat kararı verilmiş, bu fezleke neden dosyada yer alıyor? Bunun göz önünde alınmasını istiyoruz. Bu iddianame içinde benim gördüklerimi, mahkemenin görmemesi olmaz. Ben bu suçlama hakkında savunma yapmak zorunda kalıyorum. Takdiri mahkemeye bırakıyorum” dedi. 

‘DİJİTAL MATERYALLER İADE EDİLSİN’

Çelik’in avukatı Resul Temur ise birleştirilen dosyaya ilişkin müvekkilinin beyanlarına katıldığını söyledi. Temur ardından Norveç PEN tarafından hazırlanan gazeteciler raporunu mahkemeye sundu. Bu raporun savunma kapsamında referans alınmasını isteyen Temur, bu rapordaki tüm kişilerin gazeteci olduğunu ve bu gazetecilerin haber için yurtdışına çıkmak zorunda olduğunu ve uygulanan yurt dışı yasağının kaldırılmasını talep etti. Söz konusu soruşturma dosyasının dijital materyaller üzerinden değerlendirildiğinden imaj gibi işlemlerin tamamlandığını söyleyen Temur, dijital materyallerin iadesini istedi. 

‘YURTDIŞI YASAĞI KALDIRILSIN’

Ari Yapım’da 8 Haziran ve 8 Temmuz arasında yapılan aramaların, arama tutanaklarının dosya içerisinde bulunmadığını ifade eden Temur, bunların istenilmesine, dışarıda bekleyen tanıkların dinlenilmesine gerek olmadığını söyledi. 

Birleştirme dosyası kapsamında savunma yapan Ömer Çelik’in avukatı Fatih Aydın da, haberler nedeniyle müvekkilinin tekrardan sorgulandığını söyledi. Gazeteci Cemil Uğur hakkında verilen AYM kararını hatırlatan Aydın, beraat talebinde bulundu. 

Gazetecilerin avukatları, gazetecilik faaliyetlerinin yürütülmesi ve seyahat özgürlüğü için adli kontrol ve yurtdışı yasaklarının kaldırılmasını istedi. 

DURUŞMA ERTELENDİ

Avukatların talepleri sonrası karar veren mahkeme heyeti, Ari Yapım’daki tutanağın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istenmesi için müzekkere yazılması, dijital malzemelerin incelemesi bitmişse iadesine, yurtdışı yasağının kaldırılması talebinin reddine karar vererek duruşmayı 1 Şubat’a erteledi.

MESLEKİ FAALİYETLERLE SUÇLANIYORLAR

İddianamede, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, gazeteciler Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz, Mehmet Şahin, Kadir Bayram, Esmer Tunç ve Mehmet Yalçin,  mesleki faaliyetlerinden kaynaklı “örgüt üyesi olmak”la suçlanıyor.

Kaynak: http://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/223700