Seçilmiş Yalnızlık<br /> <br /> Yazının isim annesi, son derece iyi eğitim almış, çok değerli bilim insanı bir ebeveyn tarafından yetiştirilmiş, beyni ve ruhu ışıl ışıl bir genç arkadaşım…<br /> <br /> Çok okuyan, düşünen, sorgulayan; sanatsal aktiviteleri hiç kaçırmayan bir entelektüel…<br /> <br /> Sohbet ediyorduk; trajik bir itirafta bulundu:”Daha fazla okumaktan, kendimi geliştirmekten korkuyorum, zira çevremden daha da uzaklaştığımı ve yalnızlaştığımı hissediyorum”<br /> <br /> Açıkçası bu samimi itiraf şaşırtmadı beni fazla…<br /> <br /> <img class="alignnone size-medium wp-image-17240" src="http://www.otekileringundemi.com/images/haberler/2018/07/740bf5985fbd16c6dd8548590614ebd9-friedrich-nietzsche-philosophy-300x231.jpg" alt="" width="300" height="231" /><br /> <br /> *<br /> <br /> Ortaokulda ve lisede aynı sınıfta okuduğum bir arkadaşım vardı.<br /> <br /> Mimar oldu, akademisyenliğe yöneldi…<br /> Amerika’da, Avustralya’da, Kanada’da, dünyanın birçok önde gelen üniversitelerinde ders verdi…<br /> <br /> Yıllar sonra karşılaştık…<br /> <br /> Ailevi sorunlardan ötürü Türkiye’ye dönmek zorunda kalmış…<br /> <br /> Benzer bir itirafı da ondan duymuştum…<br /> <br /> Şöyle demişti:”Dünyanın her tarafında sadece CV mi göstermek iyi bir iş bulmam için yetmiş ve artmıştı. Türkiye’ye geldim, artık CV’ mi saklıyorum. Zira kariyerim ne yazık ki istikbalimi engelliyor Türkiye’de.”<br /> <br /> Çok acı bir itiraftır bu; “CV saklamak.”<br /> <br /> Neden saklar insan CV’ sini?<br /> <br /> Kariyerindeki başarıları neden gizleme gereği duyar?<br /> <br /> Ya da neden, kişi kendisini geliştirdikçe yalnızlaştığını hisseder?<br /> <br /> *<br /> <br /> Değişen ama gelişmeyen, ambalajı cafcaflı ama entelektüel açıdan sığ toplumların karakteristiğidir bu “aydın yalnızlığı”<br /> <br /> Bilimin, sanatın, kitapların prim yapmadığı, farklı düşüncelerin yaşama şansı bulamadığı toplumlarda ezilir aydın…<br /> <br /> Aydın yabancılaşır…<br /> <br /> Ve karamsarlaşır aydın…<br /> <br /> *<br /> <br /> Türkiye’de toplumdan uzaklaşma içinde aydın…<br /> <br /> Kendini izole etme eğiliminde…<br /> <br /> Olanağı olan, yabancı bir ülkede yaşamayı hayal ediyor.<br /> <br /> Ya da en basitinden bir sahil kasabasına kapağı atmak süslüyor hayalleri.<br /> <br /> Kendisi, ailesi ve belki birkaç dost…<br /> <br /> Platon’un, Thomas More’un uslarında canlandırdıkları ütopyayı kendi hayatlarında kurmaya çabalıyor aydın…<br /> <br /> Ve bunun adı “seçilmiş yalnızlık”<br /> <br /> *<br /> <br /> Tıka basa dolu bir stadyumun tribünlerinde otururken hissedilen yalnızlıktan farksız bu “seçilmiş yalnızlık…”<br /> <br /> Nüfusu 75 milyona ulaşmış bir ülkede, kişinin, yakın dostları arasına katacağı insan sayısının ne kadar az olduğu gerçeğiyle yüz yüze gelmesidir bu duygu…<br /> <br /> Eğitimsizliğin prim yaptığı, taassubun hakim olduğu, niteliğin niceliğe kurban edildiği bir toplumsal düzende yaşamak zordur aydın için…<br /> <br /> Okur aydın…<br /> <br /> Öğrenir…<br /> <br /> Sorgular…<br /> <br /> Ama paylaşamaz, tartışamaz…<br /> <br /> Öğrendiklerini aktaracağı kimse bulamaz çevresinde…<br /> <br /> Felsefe okur, sanat okur…<br /> <br /> Anlatır, ama dinleyen yoktur…<br /> <br /> Gösterir ama bakan olmaz…<br /> <br /> *<br /> <br /> “Circle in a square” diyor yabancılar…<br /> <br /> Kare içindeki daire…<br /> <br /> Toplum kendi şeklini almasını ister herkesin…<br /> <br /> Kendisine benzemeyeni eleştirir…<br /> <br /> Ama kıyafetini, ama yaşam biçimini, ama alışkanlıklarını…<br /> <br /> Oysa ki aydın karenin içinde daire olmak zorundadır…<br /> <br /> Farklı olmak zorundadır…<br /> <br /> Aydın başkaldırır, dogma yıkar…<br /> <br /> Aydın, kutup yıldızıdır yol gösterir…<br /> <br /> Rahmetli Arman Kırım’ın metaforuyla; “mor inek”tir (olmak zorundadır) aydın…<br /> <br /> *<br /> <br /> Aydınlanma sürecini yaşamayan toplumların hormonlu gelişmişliğinde “anlaşılamamak” yazılmıştır aydının kaderinde…<br /> <br /> Anlaşılamamanın doğal sonucu olarak da ”öteki”leşmek, dışlanmak…<br /> <br /> Rabelais’nin kitabındaki Penurge’ün koyunları gibi hareket etmesini bekler toplum bireyin…<br /> <br /> Ama aydın, İkarus’tur…<br /> <br /> Özgürlüğe kanat çırpar…<br /> <br /> İşte aydının kabuğuna çekilmesi, İkarus’un balmumundan kanatlarını koruma çabasıdır aslında…<br /> <br /> *<br /> <br /> Evrensel değerlere yabancı bir toplumda aydın olmak Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benzer biraz…<br /> <br /> Kendi doğrularınızla baş başa kalırsınız…<br /> <br /> Cam fanusun içinde korumak zorunda kalırsınız erdemlerinizi…<br /> <br /> Her an bir tehlike bekler sizi gündelik hayatta…<br /> <br /> Aydın azınlık uzaklaştıkça üzerine gelir adeta çoğunluk…<br /> <br /> Siz ne kadar başkalarının haklarına saygılı davranmaya çabalasanız da…<br /> <br /> Medeni insanlar gibi yaya geçidinden geçerken kırmızıda durmayan bir “canlı” gelir çarpar örneğin size…<br /> <br /> Örneğin uygar bir biçimde sıranızı beklerken gelir bir “uyanık”<br /> <br /> geçer önünüze…<br /> <br /> Aydın “enayi” yerine konduğunu hisseder kendisinin…<br /> <br /> *<br /> <br /> Sadece kendisi için değil sevdikleri için de kaygılanır aydın…<br /> <br /> Ailesini kuşatma içinde hisseder…<br /> <br /> Nasıl hissetmesin?<br /> <br /> Üzerine titrediği çocuğunun okulda arkadaşlarından öğrendiği küfürleri işittiğinde endişelenir aydın…<br /> <br /> Oğlu, kızı eve biraz geç kalsa, hemen gazetelerin manşetlerini anımsar, yüreği ağzına gelir aydının…<br /> <br /> Evladını yetiştirirken aşılamaya çalıştığı erdemlerin nasıl erozyona uğradığını görür ve öğüt verirken yutkunur aydın…<br /> <br /> Olması gereken ile “olan”, yapılması gereken ile “yapılan” ikilemi arasına sıkışır kalır…<br /> <br /> En iyi eğitimi almasını sağladığı, yüksek lisansını hatta doktorasını tamamlamış çocuğunun iş bulamaması gerçeğiyle yüz yüze gelir, doğrularını sorgulamaya başlar…<br /> <br /> Sığlığın, eğitimsizliğin, sıradanlığın prim yaptığını görür, kendisini eleştirmeye başlar…<br /> <br /> *<br /> <br /> Aydın ışığını yaymalıdır…<br /> <br /> Tamam, iyi, güzel de…<br /> <br /> Kime, neyi ve nasıl anlatacak?<br /> <br /> Neden gazetelerin üçüncü sayfaları son yıllarda “uyardı canından oldu” haberlerinden geçilmiyor?<br /> <br /> Aydınına sahip çıkıyor mu toplum?<br /> <br /> Herkes futbol konuşurken “Sokrates’in Savunması”nı kime anlatacaksınız?<br /> <br /> Herkes evlilik programlarına kilitlenmişken tarihi bir belgeseli kiminle paylaşacaksınız?<br /> <br /> Toplum “bırak beni, uyumak istiyorum” diyorsa, dürtüldüğünde dişini gösteriyorsa, kimi nasıl uyandıracaksınız?<br /> <br /> Ve…<br /> <br /> Aydın yalnızlaşmışsa, ötelenmişse; aydınlanması mümkün müdür toplumun?<br /> <br /> *<br /> <br /> Dünyanın her yerinde eğitimsiz, aydınlanamamış kitleler ezilir…<br /> <br /> Çaresizlik içindedir, sesini çıkartamaz…<br /> <br /> Bize gelince, paradoksal bir biçimde farklıdır bu denge…<br /> <br /> Bizde aydın ezilir…<br /> <br /> Aydın çaresizdir, aydın baskı altındadır…<br /> <br /> Tek kurtuluştur yalnızlığı seçmek belki de aydın için…<br /> <br /> İçi boş birlikteliklerdense “anlamlı bir yalnızlık” daha çok besler ruhunu aydının…<br /> <br /> Hatta daha mutlu, daha huzurlu bile hisseder kendisini yalnızken…<br /> <br /> Ard arda sıralanmış, hepsi birbirinin aynısı, hiç boşluğu olmayan satırlar, paragraflar arasında; özgürce nefes alabileceği, öznel doğrularını yaşayabileceği bir "parantez" açmak düşer aydına...<br /> <br /> “Seçilmiş yalnızlık” tır işte bunun adı…(alıntı)