Bazı insanlar, dış dünyanın eleştirilerinden ve yargılamalarından o kadar korkarlar ki, duvarlarını örerek kendilerini korumaya alırlar. Bu güvensizlik, onların başarılarına ve ilişkilerine olan inançlarını sürekli sorgulamalarına yol açar. Kendilerine olan güvensizlikleri, zaman zaman dışa vurdukları belirgin davranış kalıplarıyla kendini gösterir. Peki, bu sorunun oluşmasına neden olan alışkanlıklar nelerdir? İşte güven probleminin kaynağı olan 5 davranış...
GÜVEN PROBLEMİNİN KAYNAĞI OLAN 5 DAVRANIŞ
1. Çok düşünmek:
Güvensiz insanlar genellikle aşırı düşünme eğilimindedirler. Kendilerini sürekli farklı düşüncelerin içinde bulurlar ve hatta bir durum gerçekleşmeden önce bile aşırı endişe duyarlar. Bu durum da genellikle aşırı endişe ve kaygıya neden olur.
2. Kusursuz olmayı istemek:
Bu insanlar, herkesin önünde kusursuz bir imaj çizmek için sürekli bir çaba içindedirler. Kendi kusurları ve eksiklikleri konusunda derin bir güvensizlik yaşarlar ve bu yüzden her zaman her şeyi mükemmel yapmaya çalışırlar. Bu tutum, zamanla oldukça toksik ve sağlıksız bir mükemmeliyetçilik haline dönüşebilir.
3. Başkalarından onay beklemek:
Güvensiz insanlar, sürekli olarak dış dünyadan aldıkları onaylara muhtaçtırlar. Kendi değerlerini ve yeteneklerini sorgulayarak, başkalarının görüşlerine ve onayına aşırı bağımlı hale gelirler. İşlerini veya kişiliklerini doğrulamak için sürekli dışarıdan beğeni, yorum veya iltifat beklerler. Sadece başkalarının kendilerini kabul ettiğini hissettiklerinde mutlu olurlar ve bu onlara geçici bir tatmin sağlar.
4. Kendilerini başkalarıyla kıyaslamak:
Kendi değerlerini sürekli başkalarının ölçütleriyle karşılaştıran insanlar, genellikle kendi yeteneklerini yetersiz hissederler. Başkalarının başarılarına odaklanarak kendi başarılarını göz ardı ederler ve bu durum onları büyük bir utanç ve mahcubiyet duygusuyla boğar.
5. Hassas davranışlar:
Eleştiriye karşı hassas olan insanlar, kendi değerlerini ve kişiliklerini sert bir şekilde eleştirenleri kolayca alınganlık gösterebilirler. Bu durumda çok duygusal tepkiler verirler; bazen gözyaşlarına boğulabilir, bazen de öfkeyle karşı tarafı suçlayabilirler. Eleştiri karşısında savunmasız hissettiklerinde, duygusal tepkileri kontrol etmekte zorlanabilirler ve bu durum ilişkilerinde veya iş hayatlarında sorunlara yol açabilir.