ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- EDİTÖRDEN- Ülke bir haftadır İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kendi öz kızını daha 6 yaşındayken müridi olan 29 yaşındaki K.İ ile imam nikahıyla evlendirdiği haberiyle çalkalanıyor. Bu olay H.G.K adlı genç kadının savcılığa suç duyurusuyla ortaya çıkıyor. Daha doğrusu bu olayı gazeteci Timur Soykan’ın haberiyle ortaya çıkıyor.
Aslında savcılığa şikâyet olayı iki yıl öncesine dayanıyor.


Haberi yapan gazeteci sosyal medya üzerinde linç edilip çeşitli tehditlere maruz kalıyor. H.G.K’nın savcılık ifadeleri haber sayfalarına düşüyor. Okuyan herkesin tüyleri diken diken, mideler ağza kadar doluyor ama kimse kusamıyor. Baba, kızını kendi elleriyle teslim ediyor müridine her gün tecavüz olduğunu bile bile. STK’lar ve sosyal medyada geniş yankı uyandırsa da bu konuda ana muhalefet parti liderlerinin bu konuda tepki vermek için bir hafta düşünmüş olmaları da ayrıca düşündürücü. Konuyu meclis gündemine getiren HDP milletvekilleri iktidarın yine canhıraş tarikat ve cemaatleri sahipleniş refleksleriyle karşılaşmasına da aşına olduk.


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün Adalet Bakanlığı önüne yürüyerek bir açıklama yaptı. “Gerçekten çok öfkeliyim. Böyle bir haksızlığı adaletsizliği kimsenin duymasını ve yaşamasını istemem. 6 yaşındaki bir çocuğa sistematik tecavüz edildi bu ülkede, günlerdir bekliyorum acaba bir ses verecek mi diye siyasi iktidar. 2 yıldır biz bu meseleyi biliyoruz diye bakan. 2 yıldır biliyorsunuz da 2 yıldır ne yaptınız Allah aşkına siz! Sistematik bir tecavüz var ve 2 yıldır
biliyorsunuz ve gıkınız çıkmıyor. Bereket versin gazeteciler var bu ülkede onlar haber yaptı ve duyduk.

…Kızımız için, evlatlarımız için adalet istiyoruz.”şeklinde kameralar önünde açıklamalarda bulundu. Gün içerisinde de Twitter’den tepkisini dile getiren tweet atmıştı.

3 gün önce Twitter üzerinden bir mesaj yayınlayan Selahattin Demirtaş: ” Bir baba olarak dehşet içindeyim, siyasetçi olarak derin bir utanç yaşıyorum. Öfkeden yerimde duramıyorum. Çocuklara tecavüzü normal gören zihniyetle de faillerle de en kararlı mücadeleyi hep beraber yürüteceğiz.”diye konuyla alakalı duygularını paylaşmıştı.


Dini yapılanmalar olan cemaat, tarikat ve bunlara bağlı kurumlarda taciz tecavüz haberleri ilk defa gelmiyor gündeme. Sonra çocuk gelinler konusu ve bunlarla ilgili yasal düzenlemeler ve hükümetin konuyla ilgili yaklaşım ve söylemleri tepkilere neden olmuştu. Keşke bunlar münferit olaylar olarak kalmış olsaydı. Ama toplumsal yapıyı ve sosyal dokuyu derinden etkilediğini yazar Sevim Alagöz’ün kitabı “Çocuk Gelinlerin Kızları” adlı romanından anlıyoruz. 

Çocuk gelinlerin sistemin, ataerkil toplum yapısının bir sonucu olduğunu ve maalesef toplumsal süreğen bir hastalık gibi kadın ve kız çocuklarımızı etkilediğini romanında çok güzel anlatmış. Kitabı okuyunca; çocukken taciz, tecavüz, baskı veya şiddet gören kız çocuklarının anne olduklarında ne kadar sağlıklı bireyler yetiştirebilir ki diye sorgulamadan edemiyor insan.

Editör: Haber Merkezi