VAN – 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu eyleminin yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen panelde, PKK Lideri Abdullah Öcalan ve cezaevlerinde devam eden tecride dikkat çekilerek, bunun son bulması için mücadele edilmesi gerektiği belirtildi. 

JINNEWS'in haberine göre; Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Örgütü, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA) ile Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde 14  Temmuz Büyük Ölüm Orucu’nda yaşamını yitiren Kemal Pir, Akif Yılmaz, Hayri Durmuş ve Ali Çiçek için panel düzenledi. HDP Van İl Örgütü binası bahçesinde yapılan panele, HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, Barış Anneleri Meclisi, tutsak yakınları ve çok sayıda kişi katıldı.

Moderatörlüğünü HDP İpekyolu İlçesi Yöneticisi Ayvaz Hazır’ın yaptığı panele, TJA aktivisti Gönül Uzunay, Yazar Heval Dilbihar ve tutsak yakını Aslıhan Timür konuşmacı olarak katıldı. Panelin yapılacağı bahçeye ise 14 Temmuz ölüm orucunda yaşamını yitirenlerin fotoğrafı  ve "Rihê 14’ê Tîrmehê rihê berxwedanê ye” pankartı asıldı. 

Saygı duruşu  ile başlanan panelde, 1982 yılında Diyarbakır Askeri Cezaevinde yaşananlara ilişkin sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından Yazar Heval Dilbihar, 1982 yılında Kürtlerin Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde direnişe geçtiğini belirterek, “Dünyada tarih boyunca sömürgecilere karşı büyük mücadeleler verilmiştir. Devlet direnişe geçen Kürt halkına binlerce katliam yapmıştır. Bu katliamlar sadece fiziki değildir. Kürtleri yok etmek için her türlü özel savaş politikalarıyla yapmaya çalışmıştır. 1982 yılında Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde verilen direniş devletin tahtını sarsmıştır. Bu durumu gören devlet Kürtlere karşı tekrar ölüm ve faili meçhul cinayetler yöntemlerini devreye koymuştur. Devlet Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde gösterilen direnişten sonra yenilmiştir” diye konuştu.

Sakine Cansız’ın verdiği mücadele yol gösterici oldu

Diyarbakır Cezaevi’nde verilen direniş ile kadınların özgürlük yolunun açıldığını söyleyen TJA aktivisti Gönül Uzunay,  “Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde kadınlar ölüm orucu eylemine girmediler ama o dönem tutuklu kadınların mücadelesi unutulmaz. Sakine Cansız ve binlerce Kürt kadını faşizme karşı bir adım geri atmadılar. Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde sonra geliştirilen direniş ruhu ile beraber devlet özellikle bu güne kadar Kürt kadınları bitirmek, yok etmek istiyor. O zaman kadınlar bu direnişi vermemiş olsalardı Kürt kadınlar bugüne gelmezdi. Sakine Cansız şahsında Kürt kadınlar verdikleri mücadele ile kadınlara yol gösterici olmuştur” dedi.

‘Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalkmalı’

Hasta ve infazları yakılan tutsakların serbest bırakılması  için 6 aydır Van’da  Adalet Nöbeti sürdüren Barış Annesi Aslıhan Timur ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin derhal son bulması gerektiğini söyleyerek, “Biz anneler 6 aydır Adalet Nöbetini sürdürüyoruz. Sadece kendi çocuklarımız için değil, cezaevlerinde bulunan bütün siyasi tutukluların serbest bırakılması için eylemimizi sürdürüyoruz. Biz Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kabul etmiyoruz ve bu tecridin derhal kaldırılması gerekiyor. Sayın Öcalan üzerinde tecrit kaldırılmadan anneler olarak eylemimizden vazgeçmiyoruz. Artık herkesin ayağa kalkması gerekiyor. Kimse bu zulmü kabul etmesin. Sayın Öcalan üzerinde tecrit kalkarsa cezaevlerinde bu vahşet son bulur” şeklinde konuştu. 

Panel, soru cevap kısmı ile son buldu. 

Editör: Haber Merkezi