HATAY ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ RÖPORTAJ ARZELLA BEKTAŞ : HDP Hatay milletvekilli aday adayı Servet kavukoğlu;Başka bir yaşam olabilir. Eşit, adil, özgür, kardeşçe barış içinde yaşanan bir ülke mümkün diyen ve bunun mücadelesini verenlere, yüreği önde gidenlere merhaba. Başta özgürce, barış içinde ve tüm halkların eşit, adil, kardeş olduğu bir ülke için mücadele eden bu uğurda şehit olmuş  tutsak edilmiş tüm yoldaşlara merhaba. Eş başkanlarımız Selahattin DEMİRTAŞ, Figen YÜKSEKDAĞ ve rehin alınmış vekillerimiz, belediye eş başkanlarımız ve tutsak edilmiş tüm mücadele arkadaşlarımıza selam olsun.

 



Merhaba;

  • Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?


1964 yılında Hatay ili Antakya İlçesinin Bedirge(Serinyol) Beldesinde dünyaya geldim. İlk, Orta ve lise eğitimimi Serinyol Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1982 yılında başladığım Siirt Eğitim Yüksekokulu’nu bitirerek 1985 yılında Wan’ın Çermik(Ilıkaynak)köyünde öğretmenliğe başladım. Wan ilinde çalışmakta iken 1988 yılında Bitlisli olan eşim Asuman ile hayatımı birleştirdim. Yaşamın ve mücadelenin her alanında birlikte olduğum eşim ile olan birlikteliğimizden Dilan, Diyar ve Arsen adında üç çocuğumuz bulunmaktadır. 7 Haziran seçimleri sonrası AKP hükümetinin savaş çığırtkanlığına dayalı politikasını görerek Barışa Pedal çevirme kararı aldım. 21 Temmuz’da Edirne Kapıkule’den başladığım turda  Suruç Katliamı’ nı öğrendim ve Turu Suruç Şehitlerine adadım.1500 km. boyunca Torosların doğusundan yükselen barış talebini Torosların batısı ile buluşturmaya çalıştım. Tur sırasında DİHA, CNN Türk, yuksekovahaber,rojname.com, Birgün, Hürriyet gibi basın organlarında tur ile ilgili röportajlar yayınlandı. Bisiklet turunu tamamladıktan sonra Hatay’da oluşturulan Barış Bloku’nda yürütmede yer aldım.

26 Nisan 2018 tarihinde dilekçe vererek 33 yıllık öğretmenlik mesleğinden emekli olarak umutlarımızın yeşerdiği bir ülke özlemini hayata geçirebilmek adına mücadeleye devam dedim.



  • Neden siyaset?


Eşitlik, özgürlük, kardeşlik şiarını, sınıfsız sömürüsüz bir dünyada var etme umudumu yeşertebilmek için;

Dilimizi konuşamadığımız, kültürümüzü özgürce yaşayamadığımız ötekileştiren, farklılaştıran baskıcı sisteme karşı mücadelede bir kıvılcım olabilmek adına;

Hatay’da ki halkların mücadelesini Türkiye’de ki diğer halkların mücadelesi ile ortaklaştırabilmek adına siyaset.

HDP’den aday olmak fikri ne zaman oluştu?

HDP den adaylık fikri yeni değil aslında. 7 Haziran seçimleri sonrası 1 Kasım için baskın seçim kararı alındığında bazı arkadaşlarımın adaylık başvurusu yapmam yönünde sohbetlerimiz sonrası 1 Kasım seçimlerinde adaylık başvurusu yaptım. 1 Kasım 2015 seçimlerinde HDP’den Hatay 1. Sıra milletvekili adayı oldum. Türkiye genelinde maruz kaldığımız saldırılara ve tüm olumsuzluklara rağmen 7 Haziran seçimlerinde aldığımız 58.333 oyu 3.480 oy artırarak 61.813 oya yükselttik. Ancak bu sonuç ile de vekil çıkarma başarısını elde edemedik.

24 Haziran’da da baskın seçim kararı alınınca bu mücadelede bir birey olarak görev alma sorumluluğunun bilinci ile aday olma kararı aldım.



  • Siyasi geçmişinizden biraz bize söz eder misiniz?


14 yaşında ortaokul öğrencisi iken Dev-Genç sempatisi ile başlayan siyasal yaşamımı lise yıllarında sürdürdüm. Antakya Lisesinde okurken birkaç gözaltı ve faşistlerin okula yönelik yoğun saldırıları sonrası Serinyol Lisesi’nde devam ettim. 1982 yılında Siirt Eğitim Yüksekolu’ndan mezun olduktan sonra 1985 yılında Wan’da göreve başladım. 1989 yılında ABECE dergisi ile başlayan Eğitim Emekçilerinin örgütlenmesi çalışmalarında 1992 yılında Wan’da  Eğit Sen’in kuruluş aşamasında kurucu üye olarak yer aldım. 1993 yılında Hatay’a geldikten sonra da Eğit Sen içinde çalışmalarda yer alarak Eğit-Sen ve Eğitim Sen kongrelerinde defalarca Üst Kurul delegesi olarak görev aldım.1994 yılından sonraki süreçte Eğitim-Sen ve Demokrasi Platformu içinde çalışmalarımı aktif olarak sürdürdüm. 1996 yılı Eylül ayında Bingöllü öğretmen arkadaşım Ali ELALTUNTERİN ile birlikte Serinyol’un batısındaki Amanos Dağlarında göz altına alındık. 7 günlük gözaltı sürecinden sonra Antakya cezaevine oradan da Elbistan cezaevine gönderildik. Malatya DGM’de yapılan yargılama sonrası Elbistan Cezaevinde geçen 5 aylık süre sonunda tahliye edildik. Bir yıl sonra da beraat ettik. Ardından tekrar öğretmenliğe dönerek Eğitim Sen içinde mücadeleyi sürdürdüm. Emirali Şimşek’in şube başkanı olduğu dönemde üst kurul delegesi olarak görev yaptım. 2005 yılında yapılan kongrede Kasım BİRTEK arkadaşımızın Şube Başkanlığında Hukuk Sekreteri olarak çalıştım. 2011 yılında Kasım arkadaşımızın ayrılarak Amed’e taşınması sonrasında 2008-2011 yılları arasında Hatay Eğitim Sen Şube Başkanlığını yürüttüm. 2015 yılında “Halkların Kardeşliği” söyleminin bir slogandan ibaret olmadığı inancı ileBarış Bloku yürütmesinde görev aldım. HEP döneminden başlayarak kurulan siyasi partiler ve seçimlerde blok ya da bağımsız olarak katılım gösterilen tüm etkinliklerde yer aldım. HDP’nin kuruluşundan bu yana da çalışmaların içinde yer aldım. Yukarıda da belirttiğim gibi 1 Kasım 2015 seçimlerinde aday olduğum partimde 26 Nisan’da emekli olup üye olarak   mücadeleye devam ediyorum.

  • Eş Genel Başkanların dahi tutuklandığı bir dönemde Milletvekilleri olarak ne kadar etkili olabilirsiniz?


Asıl sorumluluğun bu süreçte olduğunu düşünüyorum. Bu ülkenin daha çok kan dökülmesine, insanların ölmesine tahammülü kalmadığını düşünüyorum. Demokratik bir ülke talebimizi ete kemiğe büründürme zamanı olduğundan hareketle Başta Eş Başkanlarımız, rehin alınmış vekillerimiz, Belediye Eş başkanlarımız ve tüm mücadele arkadaşlarımızı tutsaklıktan kurtarabileceğimiz ve özlediğimiz ülkenin, yaşamın temellerini atacağımız çalışmaları yapabileceğimize inanıyorum.

  • Siyasi süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?


Sözde çözüm süreci adı altında başlatılan tasfiye süreci ile birlikte yükseltilen Türk Milliyetçiliği ve bunun akabinde planlı Kobane saldırıları ile yeni bir sürece girdik. Çöktürme planı çerçevesinde Cizre, Şırnak, Sur’ da yaşananlar ardından Menbiç ve Afrin göstermiştir ki iktidarın bizlere kan ve göz yaşından başka sunacak bir çözümü yok. Bütün bu emperyal projeleri boşa çıkarmak adına ezilen halkların tümünün bir araya geldiği ortak mücadele yeteneğini geliştirmek gerekmektedir. Şu an itibari ile bu ortak mücadele pratiği 24 Haziran seçimlerinde HDP içinde çalışarak seçimlerde en güçlü sonucu alabilmektir.

  • AKP bu secimde gider mi?


AKP’nin bu seçimde gidip gitmeyeceği bizlerin HDP nin alacağı sonuca, elde edeceği başarıya endekslidir. Bu seçimlerde HDP olarak güçlü çıkarsak AKP gidecektir. Tersi bir durumda oluşturulan Millet İttifakı ya da başka arayışların hiçbir değeri yoktur. Bugün bu durumu her vatandaş çok açık görebilmektedir.

  • AKP giderse bunda HDP’nin rolü ne olur?


AKP’yi gönderecek olan HDP2dir. HDP olmadan AKP’nin gitmesi mümkün değildir. Bunu demokrat sağcısından, sosyal demokratına, sosyalistine kadar tüm toplum kesimleri net olarak görebilmektedir. HDP kazanırsa hep birlikte kazanacağız. Türkiye kazanacak. HDP kaybederse Türkiye kaybedecek. Ancak ben Türkiye’de yaşayan halkların öngörüsüne güveniyorum. HDP’ye sahip çıkma zamanı olduğunun bilincinde olduğunu biliyorum. HDP kazanacak. Türkiye kazanacak. Bizler kazanacağız.

  • 24 Haziran seçimlerinde Hatay’da iddialı mısınız?


Hatay’da iddiamız her zamankinden daha çok. Çünkü Hatay halklarının HDP’nin mutlaka barajı geçmesi gerektiğini gördüğünü ve oy kullanırken buna göre davranacağını biliyoruz.

  • Hatay halklarına bir çağrınız var mı?


Evet bu seçimlerde Hatay halklarının desteğini bekliyoruz. HDP’ye güç vermelerini bekliyoruz. Bu iktidar ve baskılarından kurtulmanın tek yolu HDP nin bu seçimlerden güçlenerek çıkmasıdır. İnanıyorum ki Hatay halkları hangi partiye oy veriyor olurlarsa olsunlar bu iktidardan kurtulmanın yegâne yolunun HDP ‘ nin seçimlerden güçlü çıkması gerektiğinin farkındalar. Bu seçimlerde bu duruma uygun olarak oy vereceklerini bekliyorum. Hangi partiye oy veriyor olurlarsa olsunlar bu seçimde HDP’ye oy vererek bize güç katacaklardır.

  • Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?


Eklemek istediğim bir konu var. Hatay’da HDP ile ilgili fazlaca dillenen bir-iki konu var onlara değinmek istiyorum.

HDP- AKP ile ittifak yapabilir gibi kasıtlı söylemler üretilmektedir. Açık ve net belirtmek istiyorum HDP hiçbir koşulda AKP ve Erdoğan ile ittifak yapmayacaktır. Bu söylem kasıtlı olarak ortaya atılmaktadır.

CB Seçimleri 2. Tura kalırsa ne yapacağımız sık sık sorulmaktadır. O konuda da tavrımız nettir. İlkeli bir ittifak çerçevesinde Erdoğan’ın karşısında ikinci tura kalacak adayı destekleyeceğimizi partimiz yetkili organları defalarca dile getirmiştir. Bu söylemler partimizin gücünü kırma ve zayıflatmaya yönelik kasıtlı söylemlerdir. 7 Haziran da “Başkan Yaptırmayacağız” dedik. Yaptırmadık. Bir kez daha söylüyoruz. “Gene Başkan Yaptırmayacağız.”

Diğer bir durumda Suriye konusudur. Suriye ile ilgili, Sayın Beşşar Esad ile ilgili tutumumuz sorgulanmaktadır. Bu konuda da partimizin tutumu nettir. Suriye2de bir emperyalist müdahale vardır ve derhal sonlandırılması için tüm halkların birlikte mücadele etmesi gerekmektedir. Beşşar Esad Suriye Devlet Başkanıdır. Bunu bizim tartışmamız abestir. Beşşar Esad’ın durumu ile ilgili fikir yürütmek ne bizim haddimizedir ne de başkalarının haddinedir. Bu konuda kararı verecek olan Suriye Halklarıdır ve Suriye halklarının kararına herkes saygı göstermek zorundadır.

  • Ötekilerin Gündemi olarak teşekkür ederiz.


Bu güzel söyleşiye imkan tanıdığınızdan dolayı ben teşekkür ederim.

 

 
Editör: Haber Merkezi