<div></div><br /> <div><strong>DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:</strong> HDP Genç Kadın Meclisi, “Hep birlikte harekete geç” kampanyası çerçevesinde taciz, tecavüz, şiddet, ekoloji ve tecrit gibi gündemlerle alanlarda olacak.</div><br /> <div></div><br /> <div>Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi, 22 Temmuz'da "Hep birlikte harekete geç" kampanyası başlattığını duyurdu. Kampanya çerçevesinde artan taciz ve tecavüz, ekolojik talan, işsizlik, eğitim sistemi ve tecrit dikkat çekilerek birçok eylem etkinlik gerçekleştirilecek.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>JINNEWS'in haberine göre;</strong> Kampanyanın çeşitli ayaklarının olduğuna değinen HDP Genç Kadın Meclisi üyesi Hazal Karabey, Genç Kadın Meclisi olarak kampanya çerçevesinde özgün eylem ve etkinlikler gerçekleştireceklerini belirtti. Siyaset akademilerine ihtiyaç olduğunu dile getiren Hazal, genç kadınların siyasette yer alması, toplumsal cinsiyet ve gençliğin siyasette nasıl yer alacağına dair bir çok eğitim çalışması yürütüleceğini vurguladı. Hazal bu nedenle Kürdistan ve Türkiye'de siyaset akademilerinin kurmak için zemin oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Genç kadınlar olarak ayrıca örgütleneceğiz'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Genç kadınlar olarak yerellerde piknik, gezi, bisiklet turları, atölyeler ve panel gibi ekinlikler düzenleyeceklerini söyleyen Hazal, "Bu planlamalarımızın temel amacı genç kadınlarla sohbet etmek, sorunlarını dinlemek ve öneriler almaktır. Yaşadığımız sorunlara yerellerden gelecek önerilerle çözüm oluşturmayı hedefliyoruz. Genç Kadın Meclisi olarak özgün bir şekilde örgütleneceğiz. Hem Gençlik Meclisi'nin içerisinde kampanyaya öncülük edeceğiz. Hem de Genç kadınlar olarak özgün örgütleneceğiz. Genç Kadınlar olarak sokaklarla, meydanlarda olacağız. Kendimizi görünür kılarak ulaşamadığımız her kesime ulaşma gibi bir iddiamız var" dedi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Gençlik siyasette görünmüyor'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Gençliğin siyasette görünmediğine dikkat çeken Hazal şöyle devam etti: "Gençlik illegalize edilerek, demokratik siyasetin dışına itiliyor. Bu duruma karşı tam tersini iddia ediyoruz. Gençlik siyasette de var. Kendi sözümüzü kuruyoruz, faşizme karşı bizde mücadele ediyoruz. Siyasette de güçlü bir muhalefet olmayı hedefliyoruz. Eğitim komisyonumuzla beraber ortak bir çalışma yürüteceğiz. Genç kadınlar olarak özgün eğitimler planlayacağız. Toplumsal cinsiyet eşitliği, cins bilinci, kadın kimliği konularına dair çalışmalarımız var."</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Devlet politikalarını teşhir edeceğiz'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Pandemi sürecinde çıkarılan yeni infaz paketine de değinen Hazal, yasa ile birlikte kadın katillerinin, tecavüz faillerinin serbest bırakıldığını hatırlattı. Serbest bırakılanların kadınlara saldırmaya devam ettiğini kaydeden Hazal, "İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Nolu yasanın kaldırılması gündemde. Sokaklarda, mahallerde kadınlarla bir araya gelip, yasayı anlatacağız. Devlet politikalarını teşhir edeceğiz" diye belirtti.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'İktidar kadınları alanda görmek istemiyor'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>İktidarın en çok gençlik üzerine politikalar geliştirdiğinin altını çizen Hazal, "Çünkü gençlik bizim geleceğimiz. Devlet gençliği kendi denetimi altına alıp, kendi geleceğini kurmayı hedefliyor. Biliyor ki gençliği denetimi altına alamazsa, kendi geleceğini kuramaz. Bu anlamda gençliğe dönük çeşitli baskılar var. Asimilasyon, tehdit, kaçırma gibi politikalar var. Bu politikalara karşı bizde kendi geleceğimizi kurmak için harekete geçiyoruz. Yine aynı şekilde kadınlar üzerinde de çeşitli politikalar geliştiriliyor. Kadını hiçbir yerde görmek istemiyor. Kadına hiç bir alan açmıyor. Kadını eve hapsetme gibi bir politika izliyor. Her gün yeni bir kadın katliam, çocuk istismarlarıyla karşı karıya kalıyoruz. Muğla’da Pınar Gültekin adında bir genç kadın katledildi. Bu katledilmeye karşı iktidar hiçbir politika geliştirmezken tam tersine iktidarın güvenlik güçleri kadınları darp ederek gözaltına aldı. İktidarın cezasızlık politikasının kadın katliamlarını artıran bir politika olduğunu da belirtmek gerekiyor" diye konuştu.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>İktidarın kadınları yok sayan politikalarına karşı alanlarda, sokaklarda, meydanlarda seslerini yükseltmeye, devam edeceklerini sözlerine ekleyen Hazal, kadının örgütlülüğünü büyütmeye devam edeceklerinin altını çizdi. Diyarbakır, Van, İzmir ve Muğla’daki kadının yaşadığı sorunların aynı olduğunu vurgulayan Hazal, aynı zihniyete karşı mücadele ettiklerini dile getirdi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Tecrit tüm topluma uygulanıyor'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Yine "Harekete geç" kampanyası kapsamında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekeceklerini söyleyen Hazal şunları vurguladı: "Sayın Öcalan üzerindeki tecridin aslında tüm toplum üzerinde olduğunu değerlendiriyoruz. Tecrit beraberinde kaosu, savaşı, krizin derinleşmesii getiriyor. Tecrit kalkmadan Türkiye'deki sorunlar çözülmez. Biz biliyoruz ki Sayın Abdullah Öcalan barışın teminatıdır. Bu toplumda halkların birlikteliğini, derin çözüm önerileri ve fikirleri var. Bu anlamda üzerindeki tecritin kalkması aslında toplum savaşın bitimini, kadın katliamlarını bitirmeye üzerindeki tecritin kalkması demektir. Tecrit kalkmaması krizin ve kaosun devam edeceği anlamına geliyor. Bu nedenle kampanyamızın bir maddesi tecride dikkat çekmek oldu. Alanlarda, sokaklarda, meydanlarda tecridi teşhir eden eylemler geliştireceğiz. Propagandasını yapacağız. Bu gün yaşadığımız bütün sorunların temelinde tecritten bağımsız olmadığını biliyoruz. Bu tecrit kalkmadan kaosun, krizin, kadın katliamlarının kalkmayacağını belirtebiliriz."</div>