<div><strong>İSTANBUL-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;</strong> “Tek adam” zihniyetinin en fazla saldırıda bulunduğu kadınların 31 Mart yerel seçimlerinde iktidarı cezalandırıp, geriletecek bir oluşum içinde olması gerektiğini belirten HDP’li Serpil Kemalbay, "Kızılcaköy'de jandarmanın karşısında direnen köylü kadınların sesini yükselttiği, yaşam alanlarına sahip çıkanların olduğu bir 31 Mart olmasını istiyoruz" dedi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>JINNEWS'ten Sibel Özalp'ın haberine göre; Y</strong>erel seçimlerde kadın demokrasi cephesini bir araya getirme temelinde neler yapılabileceğini ve kadın ittifakının nasıl sağlanacağını Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay değerlendirdi. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin özellikle kadınlar açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Serpil, çünkü “tek adam” sisteminin en çok tehdit ettiği alanların başında kadınların geldiğini söyledi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Yerelde de faşist düzeni kurumsallaştırmak istiyorlar'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Faşizmin kurumsallaştığı bir dönemin yaşandığını ekleyen Serpil, "24 Haziran genel seçimlerinde üst yapıda bu kurumsallaşma için epey yol aldılar. Fakat aşağıda yani yerelde faşist düzeni kurumsallaştırabilmeleri için 31 Mart yerel seçimlerine ihtiyaçları var. Ancak biz tek adam rejimini ve onun ittifaklarını geriletebilirsek, demokrasi mücadelesi açısından önemli bir çatlağı iktidar yapısı üzerinden oluşturmuş oluruz" dedi.</div><br /> <div></div><br /> <div>7 Haziran 2015 genel seçimlerinden bu yana demokrasi, barış ve özgürlük taleplerinin devam ettiğini kaydeden Serpil, "Üstelik halklar nezdinde çok ciddi saldırılar yapılmasına ve katliamlar gerçekleştirilmesine rağmen halkımız geçtiğimiz yakın dönem seçimlerinde demokraside ısrar ettiğini gösterdi. Bu kararlılığı 31 Mart yerel seçimlerinde de gösterecek" diye konuştu.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>‘Tek adam rejimi bütün kadınları tehdit ediyor’</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Kadınların birlik ve dayanışma içerisinde ancak bu zorlu sürecin üstesinden gelebileceklerinin altını çizen Serpil, "Farklı önceliklerimiz olabilir. Farklılıklarımız ve farklı gündemlerimiz de olabilir. Ancak tek adam rejimi bütün kadınları tehdit ediyor. Bugüne dek elde edilen kazanımları ortadan kaldırdığı gibi gelecek dönemde yine kadınlar üzerinden bir sömürü düzenini var edip, kadınlar üzerinden tek adam sistemini kalıcılaştırmak istiyorlar" ifadelerini kullandı.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Makbul kadın profili dayatılıyor'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>İktidarın kadınların neoliberal kapitalist düzen içerisinde görünmeyen, emeği karşılık bulmayan bir role sahip olmalarını istediğini dile getiren Serpil, şöyle dedi: "Güvencesiz çalışma yaşamını dolduran, öte taraftan da sermayenin sürekliliğini, genç iş gücünün rezervini oluşturacak bir havuzu besleyen kadının doğrudan üreme konusundaki rollerinin de sürdürülmesini ve bu konuda iktidarın beklentilerine karşılık verilmesini istiyorlar. Bunun dışında iktidarın dayattığı hayat biçimini, tarzını benimseyen 'makbul kadın' profilinin kadınlara dayatıldığını görüyoruz."</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Yerel seçimlerde iktidarı geriletmeliyiz'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Kadınların iktidar tarafından tamamen aile içinde tanımlandığını, kadın olarak var olma kaygısında olan, özgürlüklerine sahip çıkan kadınların da bir nefret söylemiyle ötekileştirildiğini vurgulayan Serpil, "Bunun karşısında kadınlar olarak, bir arada durup ve özellikle 31 Mart yerel seçimlerinde yerelden mücadeleyi yükseltmeliyiz. Yerinden yönetimde kadınların hayatın her alanında söz sahibi olmasının olanaklarını arttıracak bir duruş sergilemeliyiz. Aynı zamanda 31 Mart yerel seçimlerinin, bir çeşit referandum gibi kadınlar üzerinde tahakküm ilişkisi kuran iktidarı cezalandıracak ve geriletecek bir sonuca evirilmesine yönelik çalışmamız gerekiyor" dedi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Kadın ve Kürt düşmanı politikalarla bu güne dek geldiler'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Kayyımlar sebebiyle özellikle Kürt coğrafyasında kadın mücadelesinin çok büyük darbe aldığını ifade eden Serpil, "Kayyım halk iradesinin, kadınların, gençlerin ve toplumun ortaya koyduğu siyasi iradenin tek adam kararıyla ve KHK'lerle ortadan kaldırılması, tepeden birinin atanmasıdır. Yani gasp etme düzenidir. Erkek egemen bir bakış açısıyla tahakküm ilişkisi burada kuruldu. Yerel yönetimlerde geliştirdiğimiz toplumsal cinsiyet eşitlikçi bütün yapısal düzenlemeleri ve hayata geçirdiğimiz pratiklerin hepsini hiçbir iz kalmamacasına kazıyan, ortadan kaldırmaya çalışan bir düzendir. Kayyımlar, kadın ve Kürt düşmanı politikalarla bugüne dek geldiler" değerlendirmelerinde bulundu.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Adaylarımızı eşit temsiliyet doğrultusunda seçeceğiz'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Kürt kadınlarının kendi kimlik ve ana dillerini, iradelerini yok sayan kayyımlara karşı bir tutum içinde olacağını kaydeden Serpil, "Kayyımları faşizmin çöplüğüne göndereceğimiz ve yeniden kendi irademizle, kadın ve erkek adaylarımızı cinsiyet eşitlikçi temelde oluşturduğumuz eş başkanlık sistemi ve eşit temsiliyet doğrultusunda seçeceğiz. Bu sebeple Kürdistan coğrafyasında da Kürdistani ittifakların oluşması büyük öneme sahip ve bu konuda partimiz çalışmalarını epey olgunlaştırdı" ifadelerini kullandı.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'Taybet Ana'nın günlerce sokakta bekletilen bedenini unutmayacağız'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>31 Mart yerel seçimlerine hem batıda hem de Kürt coğrafyasında hazırlık içerisinde olduklarını belirten Serpil, şöyle devam etti: "En geniş çerçevede, sadece kadın olmaktan kaynaklı özgün sorunlar etrafında tüm farklılıklarıyla bir araya gelen kadın örgütleri, yerel inisiyatifler, kadın meclisleri, yerel topluluklar başta olmak üzere hem batıda hem Kürt coğrafyasındaki bütün farklılıkları kucaklamak istiyoruz. Önümüzdeki seçimlere bu şekilde hazırlanmak istiyoruz. Kızılcaköy'de jandarmanın karşısında direnen köylü kadınların sesini yükselttiği, zeytinlerine, doğasına, yaşam alanlarına sahip çıkanların olduğu bir 31 Mart olmasını istiyoruz. Kendi kültürüne, kendi bedenine sahip çıkan, şiddete karşı, emeğinin sömürülmesine karşı, faşizmin ablukalarına karşı olanların içerisinde olduğu yerel seçimleri istiyoruz. Taybet Ana'nın günlerce sokakta bekletilen bedenini unutmayarak, Efrîn'e yapılan işgal girişiminde orada kadınların tecavüze uğramasını ve katledilmelerini unutmayarak 31 Mart yerel seçimlerine hazırlanıyoruz. Bütün bu faşizmin uygulamalarının karşısında el ele vereceğiz ve en geniş çerçevede kadınlar birlikte güçlü olacak, 31 Mart'ta faşizme cevaplarını verecekler. Faşizmi tarihin çöplüğüne gönderecek önemli bir adım olacak diye düşünüyorum."</div><br /> <div></div>