JINNEWS Melike Aydın

İZMİR - Ülkenin en önemli sorununu eğitim, ahlaki çöküntü ve bireyselleşme olarak tarif eden kadınlar, sorunların birbiri ile bağlantılı olduğuna işaret ederek köklü çözüm gerektiğini söylüyor.

Her anlamıyla krizin hakim olduğu Türkiye’de herkes için bir “asıl sorun” ya da “en önemli sorun” var. Biz de kadınlara Türkiye’nin en önemli sorununu sorduk. Aklarına ilk gelen cevabı vermelerini istediğimiz kadınlar, “eğitim” ve “ekonomi” yanıtlarını verse de, tüm sorunların birbiriyle bağlantılı olduğunu da ekliyor. 

‘Köklü bir dönüşüm gerekiyor’

Oyuncu Özge Günay Göze, “eğitim seviyesi yüksek olsaydı, bu kadar kemikleşmiş sorunların olmayacağını belirtiyor. Önce eğitim sorununun giderilmesi gerektiğini söyleyen Özge, “İşinin ehli olmayanlar yönetici pozisyonunda olduğu için, onlar da bilgi sahibi olmadığı için sürekli sistemi değiştiriyorlar. Liyakatsizlik de eğitimden kaynaklanıyor. Her şeyin çözümü halktan geçiyor. O kadar yanlış sistem var ki içinde bulunduğumuz sistemde demokrasi bile yanlış devam ediyor ki bu sorunu mevcut yönetim de değiştiremez. Köklü bir dönüşüm gerekiyor” diyor.

‘Sorun ekonomi’

Ekonomik krizin temel sorun olduğuna değinen ev işçisi Figen Kanıt, aldığı para ile geçinemediğine işaret ediyor. Son 3-4 ayda hiçbir şey alamadıklarını paylaşan Figen, “Eşim diyaliz hastası hiçbir şeyden faydalanamıyoruz, devlet karşılamıyor. Yabancı ülkelerde savaşlar çıkıyor bize vuruyor. Halk isyanda” ifadelerini kullanıyor.

Çözüm toplumun bütünüyle mümkün

Serbest muhasebeci Dilek Aykanat da en acil sorunun ekonomi olduğunu dile getiriyor. Gıdaya erişimin sorunlu bir hal aldığını kaydeden Dilek, şöyle devam ediyor: “Çocukların beslenmesi sıkıntı. Aslında birbirini besleyen bir süreç, iyi yönetemezseniz ekonominiz bozulur, hak hukuk adalet zaten kalmadı. Öncelikle sorunun varlığını kabul etmek gerekiyor, sorunun kaynağına inilmesi gerekiyor. Siyasi iradenin sorumluluk alması gerekiyor. Sürekli savaş var, bu coğrafyada savaş toplumsal yazgı haline dönüşmüş, ölüm var. Binlerce sorun sayabiliriz. Tek bir başlık söyleyemem. Adaletsizlik geçen zaman içinde artıyor. Kadın cinayetleri artıyor. Çözüm sadece siyasileri bağlamıyor. Derneklerle psikiyatristlerle, bütün toplumu kapsayacak şekilde çalıştay yapılması gerekiyor. Bir insanın yaşam hakkına nasıl kastedebiliyoruz mesela. Temel sorun biraz da eğitim. Toplumun her kesimlerini kapsayacak bir çözüm bulunmalı. Bu iktidarla başlamadı. Bu dünyada da sorun. Geniş açıyla bakmalı.”

‘Sorunlar çözüme kavuşturulmuyor’

Üniversite mezunu işsiz Muazzez Dil de, “Türkiye’deki en büyük sorun, sorunların hiç bitmemesi, çözüme kavuşturulmaması. Tek bir kaynağa odaklanmak istemiyorum, sorunun kaynağı bence toplum. En büyük sorun toplum için ekonomik kaygı, işsizlik, eğitim, adalet önemli sorun. Kadınların en büyük sorunu sokaklarda rahatlıkla yürüyememesi. Toplumun değişmesi zaman alacak elbette, en baştaki ve en ulaşılabilir çözüm örgütlenmek. Bunun için eğitim seviyesinin artması gerekiyor” sözlerine yer veriyor.

‘Ahlaki yozlaşma’

Üniversite öğrencisi Pelin Beyazadam da şunları söylüyor: “Etiğe bağlı eğitim en önemli sorun. Ekonomik dengesizliğin etiğe ve ahlaki değerlere etkisi oluyor. Ahlaki değerlerin kaybı önemli sorun. Toplum bir yozlaşma evresine geldi. Sorunlar birbirini doğuruyor. Ekonomik çöküntü yaşanırken birilerinin ekonomik olarak bir şeylere erişimi daha kolay hale gelmiş, birbirinin üzerinden bir şeylere erişme eğilimi oluştu, birbirinin haklarını gasp ettiler ve rekabet ortamı var. Yani kapitalizmin insanları sindirmeden yutmaya çalışması. Eğitim ama akademik değil insani eğitim gerekiyor. Bunun için de sistemler değişmeli, politikalar değişmeli ve ahlaki eğitim getirilmeli.”

Editör: Haber Merkezi