İZMİR - Katledilmek istenilen Aycan Beysülen, yaşamak için çok direndiğini belirterek, “Kadınlar bir tokadı bile affetmemeli. Ben her seferinde affettim. Son şiddette katledilmek istendim” dedi. İzmir’in Karşıyaka ilçesinde 4 Kasım 2020 tarihinde boşanmak istediği için Burak Kıncı (27) tarafından katledilmek istenen Aycan Beysülen’in (24) hikayesi şiddete uğrayan milyonlarca kadın hikayesinden sadece biri. Saldırının ardından Kıncı tutuklanırken, saldırı sonucu ağır yaralanan ve 13 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Beysülen'in tedavisi aylarca sürdü. Yaşama yeniden gözlerini açan Beysülen, iyileştikten sonra hukuk mücadelesini başlattı. Beysülen bu süre içerisinde Kıncı'dan boşandı. Kıncı, 12 Ekim’de “tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs” ten yargılandığı davanın karar duruşmasında indirimsiz olarak 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. ŞİKAYETLER SONUÇSUZ KALDI Kıncı ile okuldan tanışıp ailelerden habersiz 17 yaşında evlenen Beysülen, evliliğin ilk günlerinde Kıncı’dan şiddet görmeye başladı. Birçok kez karakola şikayette bulundu ancak Kınacı hakkında işlem yapılmadı. 7 yıl evli kaldığı Kıncı tarafından her türlü şiddete maruz kalan Beysülen, 2 çocuğu olduğu için aile ve toplum baskısından dolayı boşanamadı. Şiddete daha fazla dayanamayan Beysülen, boşanmak istediği Kıncı tarafından sokak ortasında katledilmek istendi. TOPLUM BASKISI Beysülen, her türlü şiddete karşı susmak zorunda kaldığını belirterek, “Kıncı evliliğimizin 3’üncü gününde bana şiddet uygulamaya başladı. Her şiddet gördüğümde susmak zorunda kalıyordum. Yıllarca bu böyle devam etti. Hastaneye gidip defalarca darp raporu aldım, karakola şikayete bulundum. Ama hiçbir sonuç çıkmadı. Ailelerden habersiz evlendiğim için toplum baskısı da vardı. ‘Çocukların var, insanlar ne der’ gibi söylemler yüzünden boşanmadım. Ancak geçen yıl artık dayanamadım. Kendisiyle tartıştım. Beni çatıdan aşağıya atmaya çalıştı. O gün boşanmaya karar verdim” diyerek yaşadıklarını anlattı. TRAVMA YAŞIYOR Bir yıl önce hayatının en kötü gününü yaşadığını aktaran Beysülen, şöyle devam etti: “Olay yerinde ‘Aycan sakın gözünü kapatma, kapatırsan ölürsün’ diye kendimi telkinlerde bulundum. Çevremdekilere ‘çocuklarım var yardım edin, ölmek istemiyorum’ dedim. Yaşamak için çok direndim. Bir yıldır halen olayın etkileri sürüyor. Sokağa tek başına çıkamıyorum. Psikolojik olarak daha yeni kendimi toparlıyorum. Gözümü kapattığımda yaşadıklarım sürekli gözümün önüne geliyor.” AİLESİ TEHDİT EDİYOR Beysülen, Kıncı’nın ailesi tarafından tehdit edildiğini, şikayetini geri çekmesi için baskı uyguladığını da anımsatarak, “Tüm tehditlere rağmen şikkayetten vazgeçmedim. Buna karşı sürekli ‘mahkemede görüşeceğiz’ gibi tehdit mesajları aldım. Ancak hiçbirini umursamadım. Sonuna kadar mücadeleme devam ettim ve ediyorum. Tehditlerine rağmen bir şekilde hayatıma devam etmeye çalışıyorum” diye kaydetti. Kadınların şiddetti affetmemesi gerektiğinin altını çizen Beysülen, “Kadınlar bir tokadı bile affetmemeli. Şiddetin hiçbir bahanesi olamaz. Ben her seferinde affettim. Son olayda katledilmek istendim” diye belirtti. 'SUSMAYIN’ Türkiye’de kadınların can güvenliğinin olmadığına dikkati çeken Beysülen, sokak ortasında kadınların hiç tanımadıkları erkekler tarafından katlettiğini hatırlatarak şunları söyledi:“Bugün kapıdan çıktığımda başka birinin beni öldürüp, öldürmeyeceğini bilemiyorum. Çünkü son zamanlarda ülkede sürekli kadınlar katlediliyor. Yolda yürürken bile güvende değiliz. Başak Cengiz, sadece kadın olduğu için katledildi. Ben yaşamayı başardım ama bundan sonra hayatta kalabilecek miyim bilmiyorum? Çünkü hala korku içindeyim. Çok zor bir yıl atlattım. Yaşamak için çok savaştım çok mücadele ettim. Hala da aynı şekilde mücadele ediyorum ve savaşıyorum. Kadınlar şiddet karşısında susmasın ve mücadele etsin. Ancak bu şekilde hayatta kalabiliriz.” MA / Özlem Yayan