MARAŞ- Deprem bölgelerinde yapılacak konutların maliyetinin yüzde 60’ının devlet, yüzde 40’ının halk tarafından karşılanmasına tepki gösteren Maksut Yıldız, “Bizi 20 yıl daha borçlandıracak” dedi. 

Mereş Bazarcix ve Elbistan merkezli depremler on binlerce can kaybına, yüzbinlerce yapının yıkımına neden oldu. Açıklanan son resmi rakamlara göre; Elbistan’da 468 bina yıkıldı, ayakta kalan birçok binada da ağır hasar meydana geldi. AKP Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında depremzedeler için yapılacak evlere ilişkin detaylar açıklandı. Özel İletişim Vergisi (ÖİV) adı altında 2000 yılından bu yana toplanan deprem vergilerinin oranı ise 87 milyar 998,6 milyon lira olmasına rağmen devletin deprem bölgesinde yapacağı 3+1 evlerin maliyetinin yüzde 60’ının devlet, yüzde 40’ının ise depremzedeler tarafından karşılanacağı belirtildi. 

'EMEKLİ MAAŞIMLA TAKSİT Mİ ÖDEYEYİM'

Cihan Mahallesi Göktürk Caddesi’nde bulunan Emlak Sitesi’nde yaşayan Maksut Yıldız, depremde evlerinin tamamen yıkıldığını söyledi. Yıldız, ayrıca eşine ait iş yerinin yıkıldığını, arabalarının ise enkaz altında kaldığını aktararak, “58 yaşındayım. Bir ev sahibi olmuşum, eşim yıllarca kuaförlük yapmış, emek vermiş, devlete vergi vermişiz. Devlet, 60 yaşından sonra beni yüzde kaç borçlandırıp, 80 yaşında mezara kadar benim aldığım 5 bin 500 liralık, eşimin aldığı 6 bin lirayı istiyor. Evimiz, dükkanımız, arabamız gitmiş. Ben emekli maaşımı oraya mı vereyim yoksa götürüp taksit mi ödeyeyim? Ben böyle bir sistem görmedim. Merkezdeki yerimi alacak, dağın dibine atacak, 20 yıl daha borçlandıracak. Zulüm bu” diye konuştu.

BİNALAR ÖLÜMLERDEN SONRA DENETLENDİ

Özel İletişim Vergisi (ÖİV) adı altında deprem vergisi toplandığını anımsatan Yıldız, şunları söyledi: “Mevcut iktidar 20 yıldır arabamdan mecburi sigorta, mecburi muayene, deprem sigortası alıyor. Mecburi evde yapsın o zaman. Çöp vergimi, emlak vergimi alıyor. Bu memlekette üç defa deprem yaşanmış. Deprem vergisiyle binalarımızı neden denetlemiyorsun? Şimdi çalışıyorlar, öldükten sonra da mı çalışacağız? Maalesef ölüyorlar, ceset torbasına koyuyorlar, gömüyorlar.”

'İKTİDAR VE BELEDİYELER SORUMLU'

Bilim insanlarının uyarılarına rağmen “imar affı” çıkarıldığına dikkat çeken Yıldız, “İmar affı çıktı, vatandaş yerle bir oldu. Kesesini doldurmak için çıkardılar. Dışarıdan gelen o kadar para, toplanan yardımlar var. Peki bu alınan yardımları kimlere vereceksiniz? Muhtemelen bugün de dün gibi olacak. Hükümet binası 6-7 yıllık. Kontrolde oturulamaz dendi. Bizim orası 20 yıllık bina. 99 depreminden sonra yapılmış. Müteahhit düz demir kullanmış. Peki belediye, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı neredeydi? Bizim cebimizden alıp kendilerini zengin edecekler. Sadece müteahhit değil, iktidar ve belediyeler de sorumlu” dedi.

'AKP DEPREMİ ALLAH'A YÜKLÜYOR'

Politik baskılarla halkın öfkesini dışa vuramadığını dile getiren Yıldız, “Mevcut iktidar, Türkiye'nin başına gelmiş geçmiş en tehlikeli iktidar. Konuşamıyorsun, konuştuğunda polis geliyor. Polis benim polisim, memur benim memurum. Bizi atmak mı istiyorsun, at buyur. Her şeyimiz gitti, canımız da gitsin. AKP şu anda her şeyi Allah’a yüklüyor. Ya sen teknolojiye yükle, Allah'a yükleme” ifadelerini kullandı.

'İKTİDARIN ÇALIŞMALARINA GÜVENMİYORUM'

İktidarın enkaz kaldırma çalışmalarının ardından yürüteceği çalışmaların güven vermediğini belirten Yıldız, “Zaten karar alınmış. Ne etüt yapılmış ne jeolog çalışmış ne başka bir şey olmuş. Televizyondan duydum, sayın Cumhurbaşkanı ‘dağlara yayacağız’ diyor. Çarşıların hali berbat. Esnaf kendisi yapsa içinden çıkamaz” dedi.

'HDP’Lİ VEKİLLER BİZİMLE ÇALIŞTI' 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kriz Koordinasyon Merkezi tarafından Riva Düğün Salonu’nda yürütülen yardım çalışmasına değinen Yıldız, burada birçok şehirden gönüllülerin bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: “Geçen gün biriyle çalışıyordum, kendisi Şırnak milletvekiliymiş. Burada HDP milletvekilleri, HDP’li arkadaşlar bizimle çalıştı, bizi yalnız koymadı. Onlara çok teşekkür ederiz. Evimiz yıkıldı, torunumun, gelinimin bütün ihtiyaçlarını buradan temin ettik.”

MA / Yüsra Batıhan

Editör: Haber Merkezi