ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ– Kopernik Atmosfer Gözlem Servisi, Kuzey Kutbu üzerinde bulunan ozon tabakasında gözlenen en geniş deliğin kapandığını duyurdu. Bilim insanları, ozon tabakasındaki deliğin kapanmasının Covid-19 salgınıyla azalan karbon salınımıyla büyük bir ilişkisi bulunmadığını, Kuzey Kutbu’nda görülen düşük sıcaklıkların etkili olduğunu düşünüyor.


Kuzey Kutbu üzerinde bulunan ozon tabakasında gözlenen en geniş deliğin kapandığı duyuruldu.

Avrupa Birliği’ne bağlı Kopernik Atmosfer Gözlem Servisi yaptığı duyuruda, “23 Mart’ta yapılan incelemelerde Kuzey Kutbu’nda ozon tabakası üzerinde gözlemlenen en büyük deliğin” kapandığı kaydedildi.

Ozon tabakasındaki deliğin yeni tip Corona virüsü salgını sonrası azalan karbon salınımıyla büyük bir ilişkisi bulunmadığı belirtiliyor.

Bilim insanları, Mart ayında söz konusu deliğin formunun farklı bir hal aldığını ve bunun sebebinin de Kuzey Kutbu’nda görülen düşük sıcaklıkların etkili olduğunu düşünüyor.

Araştırmaya göre, kutuplarda oluşan yüksek basıncın etkisiyle soğuk havanın normalde kutup bölgelerine yoğunlaşması gerekiyor. Ancak 2019 yılında kutup bölgesinde havada oluşan girdap sebebiyle artı 20 dereceye varan iki farklı sıcak hava dalgası meydana geldi ve bu durum da ozon tabakasının hızla kapanmasını sağladı.









Copernicus ECMWF@CopernicusECMWF








The unprecedented 2020 northern hemisphere has come to an end. The split, allowing -rich air into the Arctic, closely matching last week's forecast from the Monitoring Service.


More on the NH Ozone hole➡️https://bit.ly/39JQRU8 







Yerleştirilmiş video











257 kişi bunun hakkında konuşuyor















Euronews’in haberine göre gözlem servisinden Antje Inness, “Kuzey yarım kürede çok tuhaf bir şekilde güçlü bir ozon tükenmesi görüldü. Kutup girdapları bu sene oldukça dinamik ve güçlüydü. Bu sebeple sıcaklık düşük seyretti ve stratosfer tabakasındaki bulutların aylarca kalmasını sağladı” değerlendirmesinde bulundu.

Birleşmiş Milletler (BM) de son “ozon tabakası” raporunda, “Dünya’yı zararlı mor ötesi ışınlardan koruyan stratosferde ozon tabakasının iyileşmesi 2014 yılından bu yana devam ediyor” ifadesi yer alıyordu.

BM ve NASA’nın öngörülerine göre, kuzey yarımküre ve orta enlemdeki ozon tabakasının 2030 yılına kadar, güney yarım küredeki ozon tabakasının 2050 yılına kadar ve kutuplardaki ozon tabakasının da 2060 yılına kadar tamamen iyileşmesi bekleniyor.

Montreal Protokolü’nün ozon tabakasının küçülmesindeki etkisi


1987’de imzalanan Montreal Protokolü ile stratosferik ozonun tükenmesine neden olan ve “ozon tüketen maddeler” olarak da bilinen kloroflorokarbonlar (CFC) ve hidrokloroflorokarbonlar (HCFC) yasaklanmıştı.

Bu maddeler buzdolapları, klimalar, yangın söndürücü gibi aletlerde ve havacılık, tarım, elektronik gibi sektörlerde yaygın olarak kullanılan gazlardı.

Eylül 2019’da yapılan araştırmaya göre ozon tabakasındaki delik son 30 yılın en küçük seviyesine gerilemişti.

2019’da meydana gelen küçülmede de karbon salınımının düşmesinden ziyade, stratosfer tabakasında görülen ısınmanın etkili olduğu açıklanmıştı.

( Gazeteci Karınca )
Editör: Haber Merkezi