Naci Sönmez yazdı:36 yıl sonra Fatsa ve Fikri Sönmez üzerine düşünmek, anlamak, bugün açısından sonuçlar çıkarmak çok önemli.

Bugün Fikri Sönmez'in aramızdan ayrılışının 36.yılı. Bu 36 yıl içinde ülkemizin siyasal hayatında çok fazla şey yaşandı. Daha eşit daha özgür daha demokratik bir ülkeyi kurabilme çabamız bitmedi.

Ne yazık ki Fatsa'yı aşabilen bir gelişmeye, değişime neden olamadık.

Zaten Fatsa'yı aşamadığımız ve bugünün dünyasında anlamlandıramadığımız için 36 yıl sonra hala Fatsa'ya, anılara dönerek içimizi ferahlatmaya çalışıyoruz.

Fatsa kesintiye uğramasa, kartopu gibi büyümeye devam edebilseydi, bugün kadınların cinsiyet ayrımcılığına uğradığı, gençlerin umutsuz olduğu, emekçilerin gelir adaletsizliği içinde yaşadığı, Kürtlerin ve farklı kimliklerin 21. yüzyılda hala ayrımcılığa uğrayarak yok sayıldığı bir ülkede yaşamak zorunda kalmayabilirdik.

Fatsa hala aşılamadığı için her geçen yıl Fikri Sönmez özlemi büyümekte ve daha da fazla hatırlanarak herkesin anlam yüklediği bir gerçekliğe dönüşmektedir.

Seni çok özlüyoruz "Koca Reis"

Seni ölümünün 36.yılında özlemle anıyoruz.

Senin "Ben ne yaptıysam, halkım için, halkımla birlikte yaptım" diyerek tarihe not düştüğün sözün bize yol göstermeye, yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.

"Sözün, yetkinin, kararın halka" verildiği bir ülkeyi kurana kadar, her gün senin ve Fatsa'nın ışığı ile yolumuzu aydınlatmaya devam edeceğiz.

Bu yıl pandemi koşullarında yanına gelemiyorsak da yüreğimimizde mücadelemizde seni yaşatmaya devam ediyoruz.

Gezi direnişinin yıldönümünde anımsadıklarımızdan biri de "Taksim Komünü" veya "Gezi Komünü" olarak adlandırılan o dönemki Gezi Park'ı yaşamı ve düzeni. Yardımlaşma, paylaşım ve ortaklık üzerinden şekillenen düzenin Türkiye'deki ilk örneği Gezi'den önce bir yer daha var orası da 1970'lerin Fatsa'sı...

1. Adı Fikri, ilk öğrendiği meslek Terzilik.

Terzi Fikri yani gerçek adıyla Fikri Sönmez, 1938 yılında Ordu'nun Fatsa ilçesinin Kabakdağı köyünde gözlerini dünyaya açar. İlkokula burada devam eden Fikri Sönmez, eğitime maddi yetersizliklerden ötürü devam edemez ve ilkokuldan sonra bir terzinin yanında çıraklığa başlar. Ona lakabını verecek de işte budur.

2. Politikayla, sokakla iç içe genç bir adam yetişmekteydi.

Politikayla, sokakla iç içe genç bir adam yetişmekteydi.

20'li yaşlarının ortalarında Türkiye İşçi Partisi'ne üye olur ve burada aktif siyasi yaşama katılmaya başlar. 6. Filo'ya karşı düzenlenen eylemlere Dev-Genç saflarında katılır. Dönem 70'leri gösterdiğinde ise Mahir Çayan'ın liderliğini yaptığı Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi'ne katılır.

3. Mahir Çayan'ın izinden korkusuzca ilerledi ve tutuklandı.

Mahir Çayan'ın izinden korkusuzca ilerledi ve tutuklandı.

1971-1972 yıllarında Mahir Çayan ve arkadaşlarının Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçışlarından sonra, Karadeniz Bölgesi'ne geçmelerinde ve bu bölgedeki ilişkilerinde ve eylemlerinde yardımcı olduğu gerekçesiyle THKP-C Davası'nın diğer sanıkları ile beraber 2 yıl kadar tutuklu olarak yargılanır ancak 1974 affıyla tahliye olur.

4. Belediye başkanı olmaya kararlıydı.

Belediye başkanı olmaya kararlıydı.

Tahliye olduktan sonra da sol hareketten kopmayan Terzi Fikri, o sırada sol grupların hakim olduğu 1978 yılıdır. 1979 yılında ise belediye başkanı Nazmiye Komitoğlu'nun vefatı nedeniyle bir ara seçim yapılır. Bağımsız belediye başkan adayı olur ve seçimi kazanır. Seçildikten sonra Fatsa'yı özelliklerine göre 11 bölgeye ayırarak halk komitelerini oluşturur.

5. Halkın desteğini alan bir belediye başkanı olmak kolay değildi.

Halkın desteğini alan bir belediye başkanı olmak kolay değildi.

Terzi Fikri'nin iddialı ve kendinden emin duruşu, halkın onu desteklemesinde en büyük etkenlerden biri olmuştu. Bu sırada iki ayda bir yapılan halk toplantıları ile de halkın belediye yönetimine katkıda bulunmasına çalışır. Bu komitelerin üyeleri bu toplantılarda belediye çalışmalarını denetler, gerekirse komite üyelerini görevlerinden alırlardı.

 

6. Fatsa'nın hastalık taşıyan çamurlu yollarına çare oldu.

Fatsa'nın hastalık taşıyan çamurlu yollarına çare oldu.

Fikri Sönmez'in belediye başkanlığına seçilmesinden önce Fatsa'nın en büyük sorunlarından biri çamurlu yollarıydı. Kanalizasyon yetersizliğinden ötürü her yer haşere ve mikropla dolu olduğundan halk hastalıktan kırılmaya başlamıştı. Bütün bunlar olurken belediye çalışanları paralarını alamıyor; halk ise ne şekere ne yağa ne sigaraya ulaşabiliyordu. Kumar, rüşvet, yolsuzluk şehre hakim olmuş; tüm düzen darmadağın haldeydi.

7. Halk komiteleri kuruyordu, gece gündüz Fatsa için çalışıyordu.

Halk komiteleri kuruyordu, gece gündüz Fatsa için çalışıyordu.

Komitelerde belediye faaliyetlerinden başka içki, kumar sorunları, kadının evde gördüğü şiddet gibi diğer konular da ele alınmaya başlanmıştı. Bu komitelerin gerçekleştirdiği önemli çalışmalardan biri "Çamura Son" kampanyası idi. Çamurlu yollar artık olmayacaktı. Terzi Fikri, yönetime geçtiği ilk günden itibaren canla başla Fatsa için çalışmaya başlamıştı.

8. Fatsa, ilk kez sol bir yönetimle tanışmıştı ve bir de halk şenliği düzenlenmişti.

Fatsa, ilk kez sol bir yönetimle tanışmıştı ve bir de halk şenliği düzenlenmişti.

Kampanyanın ardından bir deFatsa Halk Şenliği düzenlenir. İlçe kısa bir süre içinde sosyalist solun simgesi olurken sağcı basın organları ve politikacılar tarafından da eleştirilere hedef oldu. Terzi Fikri, sanatçıların da dizelerine konu oldu. Can Yücel hakkında şunları yazdı: 

Terzi Fikri öyle bir giysi dikti ki Fatsa’ya
O Gürcü öyle bir gürledi ki arkadaşlarıyla
Noktalar, noktalı virgüller, askeri operasyonlar
Kimseler çıkaramaz Fatsa’nın sırtından!
Emek hakkının sımsıcak çıplaklığını

9. Fatsa Komünü, 8 ayda tarihe geçti.

Fatsa Komünü, 8 ayda tarihe geçti.

İşte bir rüya gerçekleşmek üzereydi. Fatsa adeta bir komün düzenine ilerlemekte, halk dönüşüme kısa sürede ayak uydurmaktaydı. Özellikle rüşvet ve karaborsanın üzerine giden Terzi Fikri, tüm borçları kapattıktan sonra çalışanların ücretlerini de düzenli ödemeye başlamıştı. Bütün bunları da 8 ay gibi kısa bir sürede yapmıştı.

10. Muktedirin yapmadığını yapınca iktidarın gözüne batmaya başladı.

Muktedirin yapmadığını yapınca iktidarın gözüne batmaya başladı.

Halkın desteği her zaman Fikri'nin yanındaydı. Fatsa'da olup bitenden yoğun rahatsız duyan sağ, Fatsa'da gerçekleştirilen kampanyaları engellemek için ellerinden geleni yapmaya başlamıştı. Araçlara benzin bile yollamayan iktidara en sert cevap aslında halktan gelmişti: Her şeyi ortaklaşa kullanıyorlardı, önce benzini.

11. Süleyman Demirel sahaya çıktı: "Çorum'u bırakın, Fatsa'ya bakın."

Süleyman Demirel sahaya çıktı:

Fatsa'da komün düzeni kurulmuşken o esnada Çorum'da Alevilere yönelik bir katliam yaşanmıştır. Ülkücülerin saldırısına uğrayan Alevi mahallelerinden sonra Türkiye, kutuplaşmanın en yüksek olduğu dönemlerden birine girmekteydi. Bu esnada o dönemin başbakanı Süleyman Demirel, toplumsal gerilimi yükseltecek bir cümle kurmuştu: "Çorum'u bırakın, Fatsa'ya bakın."

12. Fatsa'ya askeri operasyon yapılarak bu eşi benzeri olmayan komün dağıtıldı.

Fatsa'ya askeri operasyon yapılarak bu eşi benzeri olmayan komün dağıtıldı.

11 Temmuz 1980'de ilçeye "'nokta operasyonu'" diye tabir edilen bir askeri operasyon düzenlendi. Operasyon bizzat Kenan Evren tarafından yönetilmişti. Operasyondan önce Fatsa AP, CHP ve MSP ilçe başkanlarının yaptıkları "Fatsa'da komünist işgal yoktur. Fatsa'da ateş ile barut yok, böylesine huzurlu bir yerde olay çıkartmayı istemek niye?" açıklamaları operasyonu durduramadı. Sokağa çıkma yasağı konulan Fatsa askerler ve faşistler tarafından mahalle mahalle, ev ev, oda oda arandı. İnsanlar kadın erkek ayırımı yapılmadan hakaretlere uğradı, dövüldü, işkenceye uğradı. Maskeli faşist muhbirlerin işaret ettiği kişiler derhal gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sayısı kısa sürede 400'e yaklaştı.

 11 Temmuz günü gözaltına alınan Fikri Sönmez 4 Mayıs 1985 günü cezaevinde kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Fatsa ise her daim bir sosyalist yerel yönetim deneyimi olarak görüldü ve Türkiye'nin ilk komünü olarak tarihe geçti.

 

13. Kenan Evren'in Terzi Fikri hakkındaki sözlerine sıra geldi.

Kenan Evren'in Terzi Fikri hakkındaki sözlerine sıra geldi.

Orada Terzi Fikri diye biri çıkmış. Devlet benim diyor. Komite kurmuş. Fatsa'yı o komite yönetiyor. Ne yapılıp, yapılmayacağının kararını halk veriyor. Veya halk adına o komite. Yani kararı devlet vermiyor. Devlet otoritesi sıfır. Devletin kanunları Fatsa'da işlemiyor.

Terzi Fikri kimdir?

1938’de Ordu’nun Fatsa ilçesine bağlı Kabakdağı köyünde doğdu. Yoksul bir çocukluk geçirdi. İlkokul sonrası bir terzinin yanında çırak olarak çalışmaya başladı.

1960’larla birlikte Türkiye İşçi Partisi’ne üye oldu ve aktif siyasete başladı. TİP’in Fatsa’daki örgütlenmesi için çalıştı.

Dev-Genç’le birlikte 6. Filo’ya karşı eylemlerde yer aldı. 1972’de THKP-C davasından yargılandı. Mahir Çayan ve yoldaşlarının Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçışı sonrası Karadeniz’e geçmelerine yardımcı olmakla suçlandı. 2 yıl kadar tutuklu yargılandıktan sonra 1974’te afla serbest kaldı.

Karadeniz bölgesindeki emekçilerin ve köylülerin içerisinde mücadele yürüttü. 1978-79’da “Fındıkta sömürüye son” mitinglerini örgütleyen isimlerden biri oldu.

1979’da Fatsa’da, CHP, AP ve MSP’nin iki katı oy alarak bağımsız belediye başkanı seçildi. Fatsa’yı halk komiteleriyle yönetmeye başladı. Komitelerle birlikte “Çamura son kampanyası, “Fatsa Halk Kültür Şenliği” gibi etkinlikler düzenledi. İlçede yol, su, kanalizasyon gibi sorunların halkın katılımıyla çözülmesi için adımlar attı. Geniş köylü kitlesinin katıldığı fındık mitingleri hayata geçirildi.

1980 Mayıs-Temmuz ayları arasında 50’nin üzerinde kişinin katledildiği Çorum Katliamı sırasında Başbakan Süleyman Demirel, tarafından “Çorum’u bırakın Fatsa’ya bakın” ifadeleriyle hedef gösterildi. Operasyon öncesi CHP, MSP, AP ilçe başkanlarının ortak basın açıklaması yaparak “Fatsa’da operasyon yapılacak bir şey yok. Huzur içindeyiz” sözleri yeterli olmadı.

Vali Reşat Akkaya’nın Ordu’ya atanmasıyla birlikte 11 Temmuz 1980’de başlatılan “Nokta operasyonu” ile gözaltına alındı. Hürriyet, operasyondan 2 gün önce “Fatsa’ya nokta operasyonu” başlığıyla harekatı duyurdu. TSK, ilçeye hücumbotlarla denizden baskın gerçekleştirdi. Harekata bir mekanize piyade taburu, üç jandarma komando birliği, il alay komutanlığı takviye birlikler, polis ve Vali Akkaya’nın kontrolündeki ülkücü militanlar katıldı.

Hayatının geri kalanı cezaevi koşullarında, işkenceyle geçti. 4 Mayıs 1985’te kalp kriziyle yaşama veda etti.

(Kaynak- Naci Sönmez- T24-https://onedio.com/haber/13-gercegiyle-terzi-fikri-onderliginde-turkiye-deki-ilk-komun-fatsa-516775

Editör: Haber Merkezi