Devlet (AKP), İhraç ettiği kamu çalışanlarını işsiz bırakarak, açlığa, yoksulluğa, yalnızlığa ve toplumsal linçe maruz bırakmıştır. Hızını ve hıncını alamayan AKP’li kalemşorlar ise şahsi çıkar ve menfaatleri uğruna hukuksuza ihraç edilen kamu çalışanlarını terörist ve vatan hayânı ilan etmekte hala ısrarcı davranmaktadırlar. Ne diyelim? Demiyorum. Yazıklar olsun diye haykırıyorum.

Hayata soldan, emekten, demokrasiden, insan haklarından yana bakan bizlere, atacağınız çamur leke bırakmaz ve yaftalamalarınıza ise halkımız inanmıyor ve asla inanmayacaktır. Bu insanlık dışı tutumunuz ne kadar zavallı, basiretsiz ve yalancı olduğunuzun açık beyanıdır.

İhraç edildik. Ancak bizi İhraç edenler hangi gerekçelerle İhraç ettiklerini kamuoyu paylaşma cesaretini kendilerinde bulamıyorlar. Çünkü bizler bu ülkeyi, ülkeyi yönetenlerden daha çok seviyor ve ihanetlerine karşı koruyoruz.

Hayatım, yaşamım cemaat ve tarikatlarla mücadele etmekle geçiyor. Geriye kalan ömrümün son saniyesine kadar da cemaat ve tarikatlarla mücadele ederek geçireceğim.

İhraç ettiğiniz insanlar ölüyor, öldürülüyor.  Çaresiz bırakılıp biat ettirilmek isteniyor. Büyük bir komplo ile karşı karşıyayız. Suçluyu, suçsuzu ayırt edecek tek mekanizma hukuktur. Ayrıcalık istemiyoruz.  Hukukun işletilmesini ve yargılanmanın adil olmasını talep ediyoruz.

Sesimizi, çığlığımızı, isyanımızı duymak ve önlem almak yerine, siyasal iktidar (AKP), yeni yönelim ve baskılarla bizleri susturmaya çalışıyor. Ama bizlerde yemin etmişiz. Sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz, korkmayacağız. Çünkü biz haklıyız ve biz halkız.

Gücünüz, işimizi elimizde almaya ve öğrencilerimizden bizleri koparmaya yetti.  Sanmayın ki dönüp aman dileyeceğiz. Aç değiliz. Açıkta değiliz. Dostlarımız, yoldaşlarımız, sendikamız var. Dayanışmayı, paylaşmayı, üretmeyi, mücadeleyi iyi bilen insanlarız.

Maraş’ta süngülendik, Sivas’ta yakıldık. Ankara Gar Meydanında katledildik. Zindanlarınız ve işkence tezgâhlarınızda şahittir ki onurumuzdan, inançlarımızdan bir milim dahi geri adım atmadık. Çünkü mayamızda insan ve insanlık vardır.

KHK’lerle ihraç edilerek, teslim almak istediniz. Niyetiniz de ve pratiğinizde hukuk, ahlak, vicdan ve insanlık sıfırlanmıştır. Bu nedenle, kendi coğrafyamızda esareti, yokluğu, yoksulluğu yaşıyoruz. Nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış kadim bir coğrafyanın esir evlatları olarak; barış talep etmekten ısrarcı olacağımızın bilinmesini isteriz.

Gerecekleri manipüle etme, provoke etme, yalanlama konusundaki başarınız; çıkara dayalı iktidarınızın ömrünü bugünlere taşımıştır. Halkın yüzde 80’nin yokluk, yoksulluk ve işsizlik yaşadığı, 80 milyon nüfuslu ülkemizde artık kaybetme sırası sizdedir. Çünkü ”tünelin ucundaki ışık görünüyor.” 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel yönetim seçimleri ve ardından 23 Haziran 2019 tarihinde tekrarlana İstanbul seçiminin sonuçları kaybettiğinizin ilanıdır.

KHK’lerle, ihraç ederek açlığa, yoksulluğa
Editör: Haber Merkezi