ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; KADIN DA; ''KADIN YAŞAM, ÖZGÜRLÜK'' YA DA ''JIN, JİYAN, AZADİ''

Bir kaç gündür medya ve basında olduğu gibi ticari alanlarda da TELLALIK neredeyse bir meslek haline getirildi. Nereye baksanız herkesin ağzında ve yüreğinde KADIN, KADIN, KADIN çığırtkanlığı var. Yani 5 harften oluşan bir cümle dolanmakta. Enteresan olan en belirgin çelişki icraatı ile duruşu kendisiyle çelişen Siyasi bürokrasinin içinde olanlar nasılda bir kadın taraftar savunucusu olu vermeleri. Kimse kusur bakmasın ama ben bir kadın olarak hiç de herkes kadar iyimser olamayacağım. Ne yalanı oynayan TV. reklamları nede dalında koparılan bir iki saatlik canlı kırmızı güller hiçbir gerçeği değiştirmez. Düşündürür beni hep bu yazıp da paylaşacaklarım. Eğer kadın derin bir acı çığlığıyla bedeninden kopan bir cana can veren olduğu halde değersizse ve o cana tecavüz ediliyorsa, istismar ediliyorsa, şiddet görüyorsa ve hakarete maruz kalıyorsa kadın hedef tahtasıdır deseniz de. işte ben maalesef toplumun kadına yaşatılan bu gerçeğiyle ''8 MART KADINLAR GÜNÜ'' kadına armağan denilen günün anlamına sevinemiyorum.

Var mı içinizde 8 Mart kadına bağış denilen bu tarihte kadının adına menfaatine değişenin neler olacağını söyleyecek bilgi sahibi. Bugün parmaklıklar ardında gençliğinin baharında olan genç kadın, yine anne adayı hamile olan kadın, süt emen bebeği okul çağında olan çocuklu kadınlarımız var. En acısı da o mahpus denilen yer 80 yaşında ki suçsuz kadına ev sahipliği yapıyor. kısacası hapse mahkum edilen kadının haklarıyla ilgili değişen bir kanun yasası Anayasaya eklenemiyorsa değişen ne olacak 7 ya da 9 mart tarihin de. Belki rüyası bile yasak zengin bebeleri gibi Avrupa'nın herhangi bir özel okulunda çocuğunu okutacak imkanı olmayan ama yinede bedeninden, boğazından keserek çocuğunu okutan kadın için sahi ne değişecek bunu bilen var mı? Gencecik körpe bir kadın sevgilisi olmayı ret ettiği erkek tarafından 2017 tarihinde öldürüldü maalesef. Kızlarının öldürülmesine rağmen neden ve niçinleri bir tarafa bırakarak basına sızan haberden namus derdinin sancısını çeken aile ve yakınları karanlık bir zihniyetin gölgesinde kalarak ne acı ki mağdur' enin resminin paylaşılmasına bile izin vermediler.

Bu ve bunun gibi namus mağduru kadınlar içinde 8 mart'ta değişen bir şey olacak mı? Yine farklı bir kadın. Gönüllü ya da gönülsüz birliktelikten hamile kalan kadının çocuğunu sahiplenmemek için bedeni parçalara ayrılan her bir parçası bir çöp konteynırında toplanan kadın hakkı için de 8 martta ne değişecek? Kaç genç KADIN bedenini sevgilisi katletti Sapığıyla evlendirilen kadın, kapı önünde sapığınca iğrenç emeli için kaçırılıp öldürülen küçük kadınlar, töreye kurban berdel kadınlar, dedesi yaşındakine satılan küçük gelin ve para babası patronlara yatak hobisi olarak satılan genç kadınlar içinde 8 mart ta ne değişecek? Bu örneklerin yanında toplumda bir o kadar söz hakkına sahip olan kadınlara da bir göz atalım. Anayasanın seçme ve seçilme hak hürriyetinden seçilen vekil, Eğitimci, Gazeteci, Oyuncu, Yazar, Hukukçu, Sağlıkçı, Kamu görevlisi vs. vs. olan kadının fikir ve düşünce suçlusu olarak yargılanması, dışlanması dünyanın hiçbir yönetim sisteminde af edilemez. Bu toplumların oluşmasında rol ve etken olan kadın bireyler içinde 8 mart bir değişim basamağı olacak mı? Müzik, Renkler ve diller evrenseldir.

Bu evrensellikte tercih ve seçiminde evrensel suçlu kabul edilen kadın için 8 mart nasıl bir ses olacak? Siyasi düşünce insan hakları bildirgesinde kişiye verilen bir özlük haktır. Tamda burada sorulmalı parmaklıklar ardında cezası kesilen, yıllarca davası sonuçlanmamış mahkeme mahkumu, ölümcül hastalığa yakalanmış tutuklu mahkum kadın için 8 martta ne değişecek? Birazda yakın tarih gündeminde kadına bakalım. Derler ki her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır. Ama nedense başarılı kadınların arkasında erkek yok. Bazılarını tenzih ederek maalesef o erkek genelde köstek oluyor kadın için.8 Mart'ta bağırılır emekçi kadın. Emek sadece bir günde değer kazanmasın önemsenmesin. Ya da sadece bu tarihe nikahlanmış için algılanmasın. Bas bas bağırılır ''EŞİT HAKLAR'' diye. Bunun olması için kanunda resmileşmiş kayıt üzerinde zorunlu kalan ama fonksiyonu olmayan haklar. Hak böyle olmaz.

Eşit haklar Ruhta ve beyinde erkeğin empati duygusunun var olması ve kendini göstermesi lazım. İşte o zaman 8 mart tarihinde eşit haklar üzerine atılan her bir söz ve kelime yasal olsun ya da olmasın yerini bulmuş olur. Ben Arap kültürüne kurban edilen bir koyun sıfatında olmak istemiyorum. 8 mart'ta İslam dinini Arap kültürüne uyduran zihniyetlerin olmayacağına dair tüm kadınlar ikna edilebilinir mi? Benim ülkemde Türk Kürt kardeştir deniliyorsa Türkçe; KADIN, YAŞAM, ÖZGÜRLÜK ne kadar doğal söyleniliyorsa Kürtçe de; JIN, JİYAN, AZADİ o kadar doğal söylenme hakkına sahiptir. Çünkü ülkenin çoğu yerinde Kürtçeyi anadil kullanan Kürt vatandaş var. Ne acı ki örnekleri olan Jın, Jiyan, Azadi dediği için, müzik eşliğinde halay çektiği için, slogan attığı için yine yerlerde sürünmeyeceğine 8 mart günü kefil olacak mı? Kaç kadın anne olduğundan kaybettiği evladının acısına ayırım yapılmadan acıya ortak olunacak suçu ne olursa olsun evladın faturası anne denilen kadına kesilmeyeceğine yine 8 mart kefil olacak mı? Sorarım?

Bu saydıklarım ve daha sayamadıklarımın tümü için artık gerçek hayatla ve onun içinde yaşadığımız gerçeklerimizle yüzleşmenin zamanı ne zaman gelecek.Evet çok güzel bir gün olacak belki bugün. o da bir kaç saat yahut tam bir gün diyelim. Peki ya bu tarihi gün kadının yaşadığı zorluk ve mutsuzluk içinde bulunduğu hak ihlalini ve sömürülmesinde ki gerçeği değiştirebilecek mi? Bu bir kaç saat saydığım olumsuzlukları değiştirecek diyorsanız yazdıklarımdan dolayı yanıldığım için anında özür dilemeye hazırım. Yok değişecek bir şey olmayacak ''Eski tas eski hamam'' yaşama devam diyorsanız bende bir kadın olarak ve kendime o hakkı vererek tüm kadınlar adına daha fazla renkli bir kaç TV. yayını ya da Telefonda ki kutlama mesajlarıyla kandırılıp susturulmayalım diyorum.

En büyük kutlama hakkımızı aynı dünyayı beraber paylaştığımız erkeklerle omuz omuza ayırım yapmadan benimle yürümek isteyen emek harcayan eşitlikçi olduğunu ispatlayan hak ve hukuk yandaşı olan karabalık ayrıştırılmayan bir toplulukla yarınlara EMEK VE EMEKÇİ KADINLAR ismi yazılır şarkıları söylenip halaylar çekilir ama yaşama yansıtılan kanun ve yasaların yansımasıyla olacaksa....
Editör: Haber Merkezi