İSTANBUL -  BM Keyfi Tutuklamalar Grubu,  İranlı kadın hakları aktivisti Nasibe Şemsai'ye kadın kimliğinden dolayı 12 yıl hapis cezası verildiğini belirterek, İran hükümetinin tazminat ödemesine hükmetti. Kararı zafer olarak değerlendiren dava avukatı Kurtuluş Baştimar, “Kararla birlikte Türkiye’ye ‘İran’a geri gönderilirse uluslararası hukukun ihlali olur’ uyarısında bulunuldu” dedi.

JINNEWS'ten Sena Dolar'ın haberine göre; İran’da 2017 yılında zorunlu örtünme yasasına karşı kadınlar birçok eylem düzenledi. İnsan ve kadın hakları savunucusu aktivist Nasibe Şemasi de İran’ın en yüksek dağına çıkarak zorunlu örtünme yasasını protesto etti. Eyleme katılması bahane edilen Nasibe 2018 yılında tutuklandı. Devrim Mahkemesi tarafından yargılanan ve 6 ay sonra tahliye edilen Nasibe’ye ,  “Kutsal değerleri aşağıladığı” iddiasıyla 12 yıl hapis cezası verildi. Karardan sonra 2020 yılında Türkiye’ye kaçak yollarla gelmek zorunda kalan Nasibe, yakalanmasının ardından İran’a geri gönderilmek üzere Edirne Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) gönderildi. GGM’de iki hafta boyunca tutulan Nasibe, avukatının Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’na yaptığı başvuru sonrası işlemleri durdurularak serbest bırakıldı.

Nasibe’nin avukatı Kurtuluş Baştimar,  Uluslararası Siyasal ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin ilgili hükümlerinin ihlal edilmesi gerekçesi ile BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’na 14 Aralık 2020 tarihinde başvuru yaptı. 13 Ocak tarihinde ise Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu,  Türkiye ve İran hükümetlerine 3 ay süre vererek savunma istedi. 

Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Grubu, Nasibe hakkında yapılan başvuruyu 17 Haziran’da karara bağladı.

 BM Nasibe’nin hak ihlaline uğradığına hükmetti

BM Keyfi Tutuklamalar Grubu, Nasibe’nin İran’da ki gözaltı sürecini ve yasal bir karar olmadan tutuklanmasını “Kişi özgürlüğü ve güvenliğinin ihlali”,  avukat görüşünün engellenmesini  “Savunma ve adil yargılanma hakkının ihlali” , zorunlu örtünmeyi protesto ettiği için gözaltına alınıp tutuklanmasının ise  “İfade ve düşünce özgürlüğü ihlali” olduğuna hükmetti.

 Kararda İran’ın gerekli adımları atması talep edilerek, uluslararası hukuka uygun olarak tazminat ve diğer haklarının verilmesi istendi.  

İran, Nasibe’yi kadın kimliği üzerinden hedef aldı

BM kararında dikkat çekici noktalardan biri de Nasibe’nin İran’da kadın kimliği nedeniyle tutuklandığı tespiti oldu. Bu durumun hak ihlali olduğuna dikkat çekilen kararda İran hükümetinin tam ve bağımsız bir kadının keyfi olarak özgürlüğünden yoksun bırakılmasını ve bu durumu çevreleyen koşulların araştırılmasını istedi.   

‘İran zamanında savunma yapmadı’

Konuya dair görüştüğümüz dava avukatı ve insan hakları hukukçusu Kurtuluş Baştimar, İran hükümetinin verdiği 12 yıllık hapis cezasına dair “Uluslararası insan hakları hukukunun ihlali” gerekçesi ile “Türkiye’deki idari tutukluluğu ile geri gönderilme işlemleri için ise “Uluslararası hukukun ihlali” kapsamında başvuru yaptıklarını aktardı.

Başvurular sonrası haksız tutuklama ve verilen cezaya karşı BM’nin İran ve Türkiye’den savunma istediğini ancak İran’ın karar açıklandıktan sonra savunma verdiğini aktaran Kurtuluş, savunma hakkının baypas edildiğini söyledi. 

 BM’den Türkiye’ye uyarı

Kurtuluş, “Bu karar hem Türkiye hem de İran açısından uluslararası hukukun bir zaferidir. Bu kararla birlikte Türkiye’ye, ‘İran’a geri gönderilirse uluslararası hukukun ihlali olur’ uyarısında bulunuldu.  İran’da yaşadığı hukuki sürecin uluslararası hukuka aykırı olduğu da tespit edildi” dedi.

Editör: Haber Merkezi