Buldan: Kürtlerin güç birliği yapması gerekiyor Temelli: Radikal demokrasi anlayışıyla yerelde buluşalım

Mezopotamya Haber Ajans'ın haberine göre; Halkların Demokratik Partisi (HDP), “Kentimizi de kendimizi de bizler yöneteceğiz” şiarıyla yaptığı Yerel Yönetimler Çalıştayı başladı. Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Kürt siyasetçiler Ahmet Türk ve Sırrı Sakık, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) temsilcileri, HDP’nin bütün yapı ve bileşenlerinin temsilcileri katıldı. Çalıştay salonuna, HDP’nin tutuklu eş genel başkanları ve milletvekilleri, kayyum atanması ardından tutuklanan DBP’li belediye eşbaşkanlarının fotoğrafları asıldı. Yine, “İrademize kayyum atanamaz”, “Tutuklu vekiller irademizdir”, “Dünden bugüne aynı kararlılıkla, geçmişten geleceğe aynı cesaretle”, “Em ê tecrîdê bişkênin, faşizmê hilweşînin” yazılı pankartlar asıldı.

Çalıştayda Divan Kurulu’na Başkanlık eden HDP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsökmenler, HDP’nin 20 yıllık yerel yönetim deneyimlerini tartışacaklarını belirterek, çalıştayın büyük start olduğunu belirterek, “2014 ve önceki deneyimleri aşan büyük bir başarı göstereceğiz” dedi. Bugün kente gelecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Özsökmenler, “6 milyon seçmene tek tek kayyum atamadıkça demokrasi mücadelesini engelleyemeyecektir. Sandıklardan seçmen iradesinin çıkmasını engelleyemeyecektir. Muhtarlar, belediye eşbaşkanları ve meclis üyelerinin seçilmesini engelleyemeyecektir. Hedefimiz sadece kayyum atanan belediyeler değil, Kürdistan’dan AKP’yi süpürmektir. Batıda da ittifak kurduğumuz güçlerle iktidardan AKP ve MHP’yi düşürmektir. Tutuklu eşbaşkanlarımıza söz veriyoruz; bıraktığınız mücadele bayrağı asla yere düşmeyecektir, yükselecektir” diye konuştu.

HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin ise, HDP’ye yönelik operasyonları kadınların bertaraf edeceğini ifade ederek, yerel yönetimler politikalarını halkla paylaşacaklarını söyledi.

Daha sonra 1978’den 2014’e kadar Kürt siyasetinin yerel yönetimler deneyimlerini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.

Daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın açıklamaları ise şöyle: “Cezaevinde rehin olarak tutulan belediye eşbaşkanlarımız şahsında Gültan Kışanak, Bekir Kaya, Mukaddes Kubilay’ı ve onların şahsında tüm rehine arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. En kısa sürede aramızda olmalarını temenni ediyoruz. Bu dönemin çok sıkıntılı olduğunu ifade etmek isteriz. Bizim açımızdan 24 Haziran’da gerçekleşen ve Türkiye halklarının ortak şekilde gerçekleştireceği yolu başarıyla tamamladığımızı belirtmek isteriz. Bu yol sancılı bir yoldu. Tüm engellemelere, kriminalize çabalarına rağmen başardığımızı ifade etmek isterim. HDP’siz bir parlamento öngörülüyordu, 67 milletvekili temsiliyetini sağlayarak, HDP temsiliyetini sadece Türklerden değil, tüm farklılıkların, kadınların ve gençlerin temsiliyetini sağladık.

İkinci aşaması yerel yönetimler. 31 Mart tarihinde gerçekleşecek seçimler, AKP’nin zihniyetinin var olduğu süreçte yerel yönetim seçimlerine hazırlanıyoruz. Büyük bir başarı için şimdiden çalışmalarımızı başlatıyoruz. Parlamentoda elde ettiğimiz başarı ile yerelde de iktidarı elde edeceğiz. Bunu demokrasi gücüne dönüştüreceğiz. Özellikle belediyelerimizi yine kazanacağız. Hatta bizim olmayan belediyeleri kazanmak hedefimiz olduğunu belirtmek istiyorum. Başarabilirsek bu, mevcut iktidarı çözülmeye götürecek. Tekçi sistemi boşa çıkaracak. Bu aynı zamanda kayyum zihniyetinin de çöküşü ve çökertilmesi anlamına gelecektir. Bunu başarabilmek için gece gündüz çalışmaya, seferberlik ruhuyla yerel seçimlere hazırlanacağız. Tekçi sistemin önündeki en büyük engel HDP. Sistem kendi önünde engel olarak görmektedir. Görmedikleri tek şey, ne Kürt halkı eski Kürt halkıdır ve bölge ne de dünya eski dünyadır. Bilmedikleri bir şey daha; Kürt halkı yıllardır onuru ve kimliği için direnen büyük bir halktır.

Erdoğan’ın ve yardımcılarının, İçişleri Bakanı’nın her gün kayyum atadığı belediyeler üzerinden savurduğu tehditlere asla inanmayın. Belediyeleri kaybedeceklerinin itirafını dile getiriyorlar. Kayyum atarız tehditleriyle kaybettiklerini açıklıyorlar. HDP’yi yok sayma, kriminalize etme çabalarına rağmen bir kez daha kazanacağımızı belirtmek isterim. Kayyumlar gidecek, kapılarına beton bariyerler ördükleri o belediyeler içinde Türkiye halklarının iradesi kaldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin içinde Gültan Kışanak ve Amed halkının iradesi, Van Büyükşehir Belediyesi’nin Bekir Kaya ve ona oy verenlerin iradesi kaldı. Mardin’de Ahmet Türk’ün iradesi ve ona oy verenlerin iradesi kaldı. Bize düşen o belediyelerimizi ve daha fazlasını geri almaktır.

Seçimlerin en önemli öznesi şüphesiz kadınlardır. Kadınsız demokrasi, özgürlük ve yönetim olmaz. HDP’nin özellikle eşit temsiliyet ilkesi ile kadınların önünü açtığını da biliyoruz. Eşbaşkanlık sistemini her yerde işlettiğimiz gibi, karar mekanizmalarında ve yaşamın her alanında, parlamento başta olmak üzere kadın eşit temsiliyeti önümüze koyduk. Yerel seçimlerde de eşit temsiliyeti bir kez daha uygulayacağız. Yerel yönetimlerimize saldırmalarının bir diğer nedeni yükselen kadın gücüdür. Kayyumların ilk icraatları kadın kurumlarını kapatmak olmuştur. Belediyelerimizin açtığı kadın kurumları kayyumlar eliyle tek tek kapatılmış ve yerine kayyum zihniyeti atanmıştır. Kayyumlar eliyle kapatılan kadın kurumlarımız ve bütün kurumlarımız bir kez daha açılacaktır. O kurumların açılmasıyla birlikte kadınların bir kez daha yerel yönetimler ve yaşamını her alanında söz ve karar sahibi olmalarının önü bir kez daha açılacaktır.

İttifaklar meselesi önemlidir. Genel seçimlerde kısmi ittifaklar olsa da, bu seçimde daha geniş ve kapsayıcı ittifaklar geliştireceğimiz. Kürtlere saldırı sadece belediyeler açısından değil, tüm halk açısından sürüyor. Tüm Kürt partilerinin güç birliği yaparak, seçimlere birlikte hazırlanması ve başarması elzemdir. Kürt halkının bizlerden beklentisi budur. Atanan kayyumlar Kürdün varlığına, inkarına, yok sayılması için görevlendirilmiştir. Yerel seçimlerde güç birliğine ihtiyaç var. Bu kadar hassas bir konuda, siyasi iktidara yanıtımızı hep birlikte vermeliyiz. Amed’teki tüm Kürdistani partiler, birlikte beraber yürümek isteyen herkese çağrımızdır. Bizler belediyeleri kazandığımızda aynı zamanda doğayı, ağaçları, toprağı ve ormanları da kazanacağız. 16 yıllık iktidarın Kürt halkının ormanlarına, Egelilerin zeytinlerine saldırdığını biliyoruz. 31 Mart tarihi ile birlikte doğanın, evrenin, suyun, taşın özgürleşeceğine inancımla çalıştayın hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Buldan'ın ardından kürsüye çıkan HDP Eş Genel Başkan Sezai Temelli de  tutuklu eş genel başkanları, milletvekilleri ve tutuklu DBP’li belediye eşbaşkanlarını selamlayarak konuşmasına başladı.

Temelli'nin konuşmasının satır başları şu şekilde: “Bu çalıştaya gelene kadar çok önemli çalışmalar yürütüldü. Yerel seçimler çalışmalarımızın ilk adımı oluyor. Çıkardığımız sonuçlardan hareketle 5 aydan az süreyi kararlı bir şekilde örgütleyeceğiz. Hep birlikte bu ülkeyi kayyumcu zihniyetten hep birlikte kurtaracağız. Çalıştaya sorular sorarak başlamalıyız. Nasıl bir kent, nasıl bir yönetim istiyoruz? Yeni bir yolculuğa çıkmıyoruz. 40 yıllık mücadele ve deneyimlerle uzun soluklu yolculuğun yeni etabına başlıyoruz. Geçmişin deneyimlerini geleceğe daha kararlı bir şekilde geleceğe taşıyacağız. Sadece belediyeleri kazanmak için değil, bir ülkeyi ve coğrafyayı değiştirmek için daha güçlü adımlar atacağız. Bu etap büyük bir dönüşüme vesile olacaktır. 24 Haziran seçimlerine giderken söylediğimiz gibi, her seçim bizim için önemli uğraklardır. Karşımızdaki ceberut iktidar her gün bize saldırıyorsa, bunun arkasında bizim güçlü mücadelemiz var. Bu barış ve demokrasi mücadelesi karşısında, iktidarın elinden gelse gelse kayyumculuk ve rehine siyaseti gelir.

Bu etapta yaptığımız çalışmalarla komisyonlarımızın çalışmalarıyla önemli bir adım attık. Burada önümüzdeki süreci hep birlikte konuşacağız, programı birlikte çıkacağız. Bu ülke sorunlar ülkesi. Nereye elinizi atsanız, sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Bu ülkede Kürt sorununu çözmeden hiç bir sorunu çözemezsiniz. Mevcut sorunlar bile içinden çıkılmaz bir hale gelir. Demokrasi ve barış istiyorsanız, ortak vatanda Demokratik Cumhuriyet istiyorsanız Kürt sorununu çözmek zorundasınız. Bırakın adım atmayı, zaman zaman adım atarmış gibi yapsa da Kürt sorununun çözümsüzlüğünden beslenmektedir. Savaştan beslenen bir iktidar var karşımızda. Bu iktidara inat kimliğimizle, irademizle bu sorununu çözümüne var olduğumuzu söylüyoruz. İmralı tecridi özelinde bütün topluma tecrit uygulayan bir iktidar var. Arkadaşlarımızı rehin tutarak, demokratik siyasete saldıran bir iktidardır. İktisadi alanı talan zihniyetiyle yöneten bu iktidar ekonomik haklarımızı elimizden almaktadır.

Bu otoriter rejime, tüm haklarımıza saldırı gerçekleştiren iktidara karşı nasıl yapmalı? Bizi bir arada tutan fikriyatla mücadelemizi ortaklaştırmak önemli bir adımdır. Yerel seçimler bizim için önemli bir eşiktir. İktidar merkezi vesayetin üzerinde kendisini var etti. Bununla yetinmedi, yerelleri kayyumlaştırdı. Kayyumcu anlayışa karşı mücadelemizi yerel eksenli yükseltmeliyiz. HDP kendi fikriyatını radikal demokrasi anlayışı ile örmüştür. Bu farklılıklardan güçlenmek, demokratik toplumu ve ulusu var etmelidir. Emekten doğadan yana, kadın eşit temsiliyetine dayalı mücadele hatlarını bize göstermektedir.

Ekonomi, dış politika ve siyasetteki çöküntünün içinden çıkmak için radikal demokrasi anlayışı ile, kentimizi ve kendimizi biz yöneteceğiz anlayışı ile yerel demokrasiyi inşa etmek gerekiyor. Sadece Kürt illeri için değil, Türkiye için Ortadoğu için ve insanlık için çözümdür. Bu denli iddialı ve kararlıyız. Radikal demokrasi söylemi ile yerelde buluşmaya, tüm toplumsal emeğin mücadelesini bir araya getirmek istiyoruz. Kadınlar, gençler, işçiler, esnaflar toplumun tüm kesimleriyle ortak sorunlarımıza bir araya gelerek ortak akılla çözümler üreteceğiz. Kendimize, geleceğimize, kentlerimizin tarihsel ve kültürel dokularını koruyacağız. Hafızalarımızın silinmesine hep birlikte engel olacağız. Kentsel barışı var edeceğiz. Bir arada yaşamanın en önemli duygusallık toplumsal barıştan geçmektedir.

Şerif Çamçı ve Bekir Kaya’ya selamlarımı iletiyorum; Onlar, halkın ve halklarımızın yanında oldukları için oradalar. Bir suçları olduğu için değil. Tüm arkadaşlarımız özgürlük sevdası olduğu için tutsaklar. Bu sevdadır bizi var eden. Onlar özgür olana kadar bu mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Kayyumcu zihniyet OHAL döneminde Sarmaşık Derneği’ni kapattı. 32 bin insana yardım ediyordu. Bu dernek yüz binleri bulan yoksul insandan 32 binine ulaştı. Daha fazla insana ulaşmaya çalışırken kapatıldı. Sosyal yardım ile kendini var etmeye çalışan iktidar, sosyal hakları gasp etmek üzerinden kendini var ediyor.

Eğitimden sağlığa, ulaşımdan her türlü kamu hizmetine kadar eşitlikçi çözümler hayata geçireceğiz. İsmimizle, kimliğimizle her türlü kamu hizmetini yapacağız. İsmimize de anadilimize de sahip çıkacağız. Yerel demokrasi anlayışımızın ne denli önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yerelin iradesi, yerelin vergi kaynaklarını da yönetmelidir. Yerelin vergi tabanını oluşturmalıyız. Taban demokrasi ve katılımcı bütçe anlayışımızla, hizmetlerimizi ve çalışmalarımızı yapacağız. Merkezi haklardan vazgeçeceğimiz anlamına gelmez. Bu vergileri kentimize geleceğimize sahip çıktığımız için veriyoruz. Haklarımızın peşinde olacağız. İktidar tehditlerini savururken, tek bütçe anlayışı ile bu hakları gasp etme peşinde. Haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak için bütün bunlara son verebiliriz.

Mücadelemiz bu süreci başarıyla tamamlamak yönünde olmalıdır. Hem Kürdistan’da hem Türkiye’nin her yerinde toplumsal kesimleri tabanda yan yana gelmeye davet ediyorum. Hangi inançtan hangi düşünceden olursa olsun, yan yana gelelim. Gerçek ittifaklar bu anlamla var olacaktır. Siyasi partiler bu tabanda yan yana gelmeyle, ittifakları görmek zorundadır. Bizde hem adaylarımızı belirlerken içinde bulunduğumuz coğrafyanın dinamiklerini çok iyi biliyoruz. Bugün aday yarıştırma değil, adaylar üzerinde ortaklaşma ve dayanışma günüdür. Bu ülkeyi pazarlıkçı iktidardan kurtarmak isteyen herkesi bu dayanışmaya davet ediyorum. Bu ülkeye demokrasi ve barışın gelmesini sağlayacağız Bu ülkeye özgürlük gelsin diye mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz.”

Çalıştay,  görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün konuşması ile devam ediyor.