ANKARA - Tutuklu HDP’li Selahattin Demirtaş’ın iktidarın kendisiyle ilgili söylediği her söze tek tek verdiği yanıtları pürdikkat dinleyen duruşma salonu çalışanı adli hükümlünün "10 milyon kişiden oy almış bir siyasetçiye bu yapılıyorsa halka ne yapılmaz ki!" sözleri iki günlük duruşmanın özetiydi.


Mezopotamya haber ajansın haberine göre,HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı davanın 10’uncu duruşması iki gün sürdü. Demirtaş, sağlık ve uzun yol süreci gerekçesiyle duruşmaya Edirne F Tipi Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanmak zorunda kaldı. Demirtaş’a kardeşi avukat Aygül Demirtaş ve üç ayrı avukat daha eşlik etti.


Duruşma Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bulunan bir salonda yapıldı. Aynı kampüste Akıncılar, Kara Harp Okulu ve Genelkurmay davaları da görülüyordu. Koridorlar uzun namlulu silahlar taşıyan jandarmayla doluydu. TOMA’lar cezaevi önünde duruşma boyunca tutuldu.


Demirtaş, 24 Haziran seçimlerinden sonra ilk kez duruşmaya katıldı. Demirtaş savunmasında, seçim döneminde kendisiyle ilgili açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya kadar iktidar temsilcilerine meydanlarda veremediği cevapları salonda savunma süresi yettiğince verdi. Hakkında söylenen sözler üzerinden yapılan haber kupürlerini mahkemeye sundu.


SOYLU’YA: BU LAFLARI AĞZINA TIKARDIM


Bakan Soylu, 17 Mayıs günü Hakkari’de “Askerlerimiz, polislerimiz, 6-7 Ekim olaylarında katledilenler, niye katledildi, kim katletti” açıklamasıyla Demirtaş’ı hedef göstermişti. Demirtaş, duruşmada şöyle cevap verdi: “Ben 6-8 Ekim olaylarında neyle yargılanıyorum? Size okuyun demiştim, okumadınız, çünkü bu algının yıkılmasını istememiştiniz. 53 kişinin katledilmesini azmettirmekten yargılanmıyorum ama siz izin verdiniz ki Soylu da bunları söyleyebiliyor. Bu lafları Süleyman Soylu'nun ağzına tıkardım. Siz buna izin vermediniz. Süleyman Soylu'ya kim olduğunu, haddini bildirecek bir siyasetçiydim ama siz izin vermediniz.”


ŞENTOP’A: ÖĞRENCİLERİNE NASIL ANLATACAKSIN?


AKP’li Mustafa Şentop, 30 Mayıs günü bir TV programında “Sayın Demirtaş hala milletvekili. Kendisi cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra tutuklanmış değil. Öyle olsaydı, bu tartışma anlamlı olabilirdi… Madem sahada olsun diyorsunuz, tutuksuz birini aday gösterin” açıklaması yapmıştı. Demirtaş, şöyle cevap verdi: “Bu bir Anayasa hukukçusu. Hukukçu olmaktan çıktı, sözde hukukçu. ‘Her yüz bin imza toplayan serbest mi kalacak’ diyor. Kalacak elbet. Şentop sen milli iradeyi bilmiyorsun. Hiç mi utanmıyorsunuz bunları söylerken, hukukçu olarak. Hukuku kendi çıkarlarınıza kurban etmek için bu kadar mı ayaklarınızın altına aldınız. Yarın siyasetin bitecek ve belki okula döneceksin. Bunları mı anlatacaksın öğrencilerine?”


ERDOĞAN’A: IRKÇI OLAN SİZSİNİZ


Erdoğan’ın seçim sürecinde 6-8 Ekim Kobanê eylemlerinde yaşamını yitirenlerin sorumlusu olarak Demirtaş’ı hedef göstermiş, “Bunlar Kürtçülük yapıyor” demişti. Demirtaş, tüm açıklamaları tek tek okudu ve Erdoğan’a şu yanıtı verdi: “Bu ülkede 20 milyon Kürt var ve onların Kürdistan diye bir anavatanı var. Biz Kürtçü değiliz, Türkçü olan da, ırkçı olan da sizsiniz. Benim halkım dili ve hakları yasaklandığı için onu savunuyorum. 'Bizi bölemeyecekler, parçalamayacaklar, ezanımızı susturamayacaklar' diyor. Vay vay vay bölüyormuşum, parçalıyormuşum ve ezanı da susturmaya çalışıyoruz. Yalancısın, iftiracısın ve kumpasçısın. Biz ne bölmeye çalıştık ne parçalamaya ne de ezanı susturmaya. Biz bu ülkeye de ezana da Havra'ya da Sinagog'a da sahip çıktık. Senin gibi ne ırkçı ne ayrımcıyız. Asıl siz Türkçülük yapıyorsunuz. Kobanê çağrısı ne bizim çağrımızla başladı ne de seçimlerden sonra yaşandı. Herkesi kandırdı, algı yaratmaya çalıştılar. Size halkımın hakkını helal etmiyorum. Sizden hesap sorması için Allah’a yalvarıyorum. Allah yücedir ve elbette sizden hesap soracak.”


GÜL'E: BÖYLE TUTUKLAMA GEREKÇESİ OLUR MU?


Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 18 Haziran günü verdiği bir röportajında, “Demirtaş CHP istediği için içeride. Böyle bir gerekçe tahliye kanunumuzda yok. ‘Aday kişi serbest kalır’ demiyor yasalarımız” demişti. Demirtaş’ın cevabı ise şöyle oldu: “Kendisine de yakıştıramadım. Kendisi bu süreçte sessiz kalabilirdi. Soylu’nun ne olduğunu anladık fakat siz hâkimlerin özlük haklarınızdan sorumlu bakan her türlü işlerinizi yürütecek HSK Başkanı yargılandığım bir davayla ilgili konuşuyor. Böyle bir tutuklama gerekçesi var mı? Sen onu anlat. Gereksiz tutukluyum. Adalet Bakanı olarak bunu bile çarpıttın.”


'KUMPAS KURULDU'


Demirtaş, seçim sürecindeki açıklamalara cevap verdikten sonra hakkındaki delilleri çürüterek, “Kumpas kuruldu” dedi. Milletvekillerini yargılayan mahkemeler için de “Siz Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden birine müdahale ettiniz, taraf oldunuz ve bu kararın altına imza attınız” diyen Demirtaş, duruşmada tahliyesini de talep etmedi.


‘HALKA NE YAPILMAZ Kİ!’


İki gün süren duruşmayı, avukatlar, siyasetçiler ve gazeteciler izledi. Duruşma salonunda çalışan adli hükümlüler de davayı takip etme şansı buldu. Bir açık cezaevi hükümlüsünün duruşma sonunda ağzından dökülen şu cümle davayı özetler nitelikteydi: "10 milyon kişiden oy almış bir siyasetçiye bu yapılıyorsa halka ne yapılmaz ki!"


MA / Berivan Altan
Editör: Haber Merkezi