ARTI GERÇEK-Sibel Hürtaş'in kulis haberine göre; Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevlerinden uzaklaştırılması ve ardından kayyım atanması süreciyle birlikte tüm gözler Ana Muhalefet Partisi CHP’ye çevrildi…
HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, kayyım atandığı ilk gün yaptığı açıklamada Meclis içinden ve dışından tüm siyasi partileri dayanışmaya çağırmıştı. O andan itibaren CHP Lideri’nin tutumu merak konusuydu.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partinin tutumunun kayyımlara karşı olduğunu “sandığın namusuna yeni bir saray darbesi yapıldı” sözleriyle açıkladı. Ancak CHP Lideri’nin daha sonra bir gazeteciye verdiği röportaj, bu tutumun önüne geçti. Kılıçdaroğlu, yakın çevresine, “Sokağa çıkmayı tasvip etmiyoruz” açıklamasının yanlış anlaşıldığını, sözlerinin cımbızlandığını söylüyor.'HDP SEÇMENİNİN DEMOKRATİK HAKLARINI ŞİDDET KULLANMADAN ALANLARDA SAVUNMASI GAYET DOĞAL'CHP de bu konuda artık en az HDP kadar gedikli. Yüksek Seçim Kurulu, 31 Mart seçimlerinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini iptal ettiğinde, CHP Parti Meclisi’nde de “sokağa çıkma” ve benzeri konular tartışılmıştı. Anımsayalım, o zaman Parti Meclisi’nde üç eğilim ortaya çıkmıştı. Birincisi seçimleri boykot etme, ikincisi seçimleri boykot etmenin yanı sıra sokakta eylemler örgütleme üçüncüsü ise seçime girme yönündeydi. Yapılan tartışmalarda Genel Başkan, özellikle seçimlere girmeyerek sokakta eylem yapma yönündeki eğilimin, iktidarın ekmeğine yağ süreceğini düşünüyordu. Çünkü iktidar tam da bu noktadan, kaostan besleniyordu.
CHP Liderinin 19 Ağustos’taki kayyım darbesi karşısında da görüşleri aynı şekildeydi. Bir kaos ortamının doğması halinde, bundan iktidarın kazançlı çıkacağı yönünde. Bugün düşüncelerini, çevresine, “HDP seçmeninin demokratik hakkını alanlarda şiddet kullanmadan savunması gayet doğal” sözleriyle dile getiriyor.
*
Edindiğim bilgiye göre CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 19 Ağustos sabahı görevden uzaklaştırma haberini duyar duymaz hem Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü, hem Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Ertan Özgökçe’yi hem de Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’yı tek tek aramış. Geçmiş olsun dileklerini iletmiş.
Kılıçdaroğlu, üç belediye başkanına bir öneride de bulunmuş. “Gidin hakkınızda Savcılığa suç duyurusunda bulunun…” CHP Lideri aynı tutumu 2015 yılında Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi görevden uzaklaştırılıp, yerine kayyım atandığında da sergilemişti. İlgezdi’yi arayıp, “Hakkımda ne var ne yok diyerek Savcılığa başvur” demişti. İlgezdi de eşi ile birlikte Savcılığa başvurmuştu.
*
Kayyımların atanmalarının üzerinden 10 günü aşkın bir süre geçti. Bugüne kadar hemen her gün Türkiye’nin dört bir yanından sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri her üç ile de giderek, destek ziyaretlerinde bulunuyorlar. Bu dayanışma ağı önümüzdeki günlerde ete kemiğe bürünüyor.
Kayyımlara karşı Ankara’da bir bildiri kaleme alınıyor.
Bu bildiriye ilk imzayı da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun atacağı belirtiliyor.
Bildiri herkese açık…
Meclis’teki tüm partiler, Meclis dışındaki partiler, sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, gazeteciler, aydınlar, sanatçılar…
Kayyıma karşı ikinci dayanışma dalgasında bu imza kampanyası olacak.
İlk talep tabii ki; seçilmiş belediye başkanlarının görevlerine dönmesi yönünde. Dönene kadar da bu dayanışma ve etkinliklerin sürdürülmesi yönünde bir kararlılık var Ankara’da.
HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, kayyım atandığı ilk gün yaptığı açıklamada Meclis içinden ve dışından tüm siyasi partileri dayanışmaya çağırmıştı. O andan itibaren CHP Lideri’nin tutumu merak konusuydu.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partinin tutumunun kayyımlara karşı olduğunu “sandığın namusuna yeni bir saray darbesi yapıldı” sözleriyle açıkladı. Ancak CHP Lideri’nin daha sonra bir gazeteciye verdiği röportaj, bu tutumun önüne geçti. Kılıçdaroğlu, yakın çevresine, “Sokağa çıkmayı tasvip etmiyoruz” açıklamasının yanlış anlaşıldığını, sözlerinin cımbızlandığını söylüyor.'HDP SEÇMENİNİN DEMOKRATİK HAKLARINI ŞİDDET KULLANMADAN ALANLARDA SAVUNMASI GAYET DOĞAL'CHP de bu konuda artık en az HDP kadar gedikli. Yüksek Seçim Kurulu, 31 Mart seçimlerinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini iptal ettiğinde, CHP Parti Meclisi’nde de “sokağa çıkma” ve benzeri konular tartışılmıştı. Anımsayalım, o zaman Parti Meclisi’nde üç eğilim ortaya çıkmıştı. Birincisi seçimleri boykot etme, ikincisi seçimleri boykot etmenin yanı sıra sokakta eylemler örgütleme üçüncüsü ise seçime girme yönündeydi. Yapılan tartışmalarda Genel Başkan, özellikle seçimlere girmeyerek sokakta eylem yapma yönündeki eğilimin, iktidarın ekmeğine yağ süreceğini düşünüyordu. Çünkü iktidar tam da bu noktadan, kaostan besleniyordu.
CHP Liderinin 19 Ağustos’taki kayyım darbesi karşısında da görüşleri aynı şekildeydi. Bir kaos ortamının doğması halinde, bundan iktidarın kazançlı çıkacağı yönünde. Bugün düşüncelerini, çevresine, “HDP seçmeninin demokratik hakkını alanlarda şiddet kullanmadan savunması gayet doğal” sözleriyle dile getiriyor.
*
Edindiğim bilgiye göre CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 19 Ağustos sabahı görevden uzaklaştırma haberini duyar duymaz hem Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü, hem Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Ertan Özgökçe’yi hem de Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’yı tek tek aramış. Geçmiş olsun dileklerini iletmiş.
Kılıçdaroğlu, üç belediye başkanına bir öneride de bulunmuş. “Gidin hakkınızda Savcılığa suç duyurusunda bulunun…” CHP Lideri aynı tutumu 2015 yılında Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi görevden uzaklaştırılıp, yerine kayyım atandığında da sergilemişti. İlgezdi’yi arayıp, “Hakkımda ne var ne yok diyerek Savcılığa başvur” demişti. İlgezdi de eşi ile birlikte Savcılığa başvurmuştu.
*
Kayyımların atanmalarının üzerinden 10 günü aşkın bir süre geçti. Bugüne kadar hemen her gün Türkiye’nin dört bir yanından sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri her üç ile de giderek, destek ziyaretlerinde bulunuyorlar. Bu dayanışma ağı önümüzdeki günlerde ete kemiğe bürünüyor.
Kayyımlara karşı Ankara’da bir bildiri kaleme alınıyor.
Bu bildiriye ilk imzayı da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun atacağı belirtiliyor.
Bildiri herkese açık…
Meclis’teki tüm partiler, Meclis dışındaki partiler, sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, gazeteciler, aydınlar, sanatçılar…
Kayyıma karşı ikinci dayanışma dalgasında bu imza kampanyası olacak.
İlk talep tabii ki; seçilmiş belediye başkanlarının görevlerine dönmesi yönünde. Dönene kadar da bu dayanışma ve etkinliklerin sürdürülmesi yönünde bir kararlılık var Ankara’da.
Editör: Haber Merkezi
