URFA - Yüzyıllardır “Yezid dinciliği”nin hakim olduğunu belirttiği İslam dünyasının kendi içinde bunun özeleştirisini vermesi gerektiğini söyleyen DİK Eş Sözcüsü Hüda Kaya, “Tarihi tartışacağız ki tekerrür etmesin” diyerek, İbrahimlerin yolunda günümüzün Nemrutlarına karşı mücadele etmek gerektiğini vurguladı.
Mezopotamya haberine göre;İslam dininin güç, siyaset, iktidar ve menfaat için istismar edilmesine karşı özgür, demokratik, eşitlikçi, çoğulcu ve çağdaş bir forma kavuşturulması amacıyla çaba sarf eden Demokratik İslam Kongresi (DİK), bu amaçla “İktidar İslamcılığı ve Takva” başlığıyla Ankara’da düzenlediği çalıştayın ikincisini geçtiğimiz hafta Urfa’da düzenledi. Gerçekleştirilen çalıştay, önemli isimlerin katılımı ile önemli tartışmalara sahne oldu.


Aynı zamanda Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili olan Demokratik İslam Kongresi (DİK) Eş Sözcüsü Hüda Kaya, çalıştayda yaptığı “Toplumsal İnşa ve Alternatif Dayanışma” başlıklı sunumunda oldukça çarpıcı bir örneğe dikkat çekti. Sunum için araştırma yaparken arama motoru olan Google’ye “Kuran-ı Kerim ve muhalefet” yazdığında karşısına ‘Şeytanın asli görevi: muhalefet’ isimli bir yazı çıktığını paylaşan Kaya, bu durumun tartıştıkları iktidar İslamcılığının sonucu olduğunu ifade etti.


Düzenledikleri bu çalıştayları değerlendiren Kaya, “İktidar İslamcılığı” konusunun farklı etkinliklerle yine halkla birlikte daha yaygın tartışılmasına ihtiyaç olduğu üzerinde durdu.


‘TOPLUMSAL YOZLAŞMA VE ÇÜRÜME İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’


16 yıllık AKP iktidarı dönemi boyunca dinin araçsallaştırıldığını belirten Kaya, din istismarı üzerinden başta kadınlar olmak üzere halklara bir dizayn verme politikasının hayata geçirildiğini ifade etti.


Şiddet, savaş politikaları, olumsuz ve kötü olan her şeyin kendini ‘dindar ve muhafazakar’ diye nitelendiren bu iktidar döneminde hayata geçtiğini söyleyen Kaya, yine inanç, vicdan ve ahlaki değerlerin ortadan kaldırılması sonucu toplumsal yozlaşma ve çürüme ile karşı karşıya olduklarını sözlerine ekledi.


Kaya, kutsal sayılan değerlerin bu kadar çürütüldüğü bir dönemde daha dinamik bir yapı ortaya koyması gereken DİK’in bu misyonunu gereğince yerine getiremediğini özeleştirisinde de bulundu.


‘TARİHSEL BİR SORUMLULUK VAR ÜZERİMİZDE’


Kaya, “Bu dava, sadece belli bir yaşın üzerindekilere bırakılmamalı. Sadece belli sınıfa bırakılmayacak kadar hayati, vahim, tarihsel ve vebali olan bir sorumluluk var üzerimizde. Yaptığımız çalıştaylarda farklı kesimden kadınlar ve gençler olabilirdi. Dolayısıyla kapalı mekanda kendi kendimize konuşup, ayrılmış bir çalıştay psikolojisi oluşmamalıydı. Önemli olan çok daha farklı çevrelerden kimselerle tartışma ve paylaşım ortamı olabilmeliydi” dedi.


‘BİR ZİHNİYET SORUNU VAR’


Dile getirdiği bu sorunların sadece sonuç olduğunu kaydeden Kaya, şunları söyledi: “Aslında bir zihniyet sorununun hala var olduğunu düşünüyorum. Yana yakıla kutsal kitaplarda İbrahim ile Nemrut’un, Musa ve Firavun'un mücadelesinden bahsedilir. Muaviye ve saray politikasından, Yezid dinciliğinden… Bunun karşısında bir Hüseyin direnişinden söz ettiğimiz zaman ise, bazı hassasiyetlerin ve tepkilerin oluştuğunu görüyoruz. Bunun dönüştürülmesi gereken bir durum olduğunu düşünüyorum.”


Bu sözlerinin devamında "Muaviye yeşil saray kurduğunda tekçi, ırkçı, şiddete dayalı, eril politikalarından, saltanatçı iktidarı ile o günün iyileri mücadele edebilmiş olsalardı, bugün Ak Saray gibi bir muhatap ile karşı karşıya kalmaya bilirdik” diyen Kaya, İslam dünyasının kendi içinde bunun özeleştirisini vermesi gerektiğini vurguladı.


‘İSLAM DÜNYASINDA YEZİD DİNCİLİĞİ HAKİM’


Yüzyıllardır saltanatçı, iktidarcı eril zihniyetin referans olduğu İslam dünyasında Yezid dinciliğinin hakim olduğunu ifade eden Kaya, “Tarihi tartışacağız ki tekerrür etmesin. İbrahimlerin yolunda günümüzün Nemrutlarına karşı mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.
Editör: Haber Merkezi