DİYARBAKIR - HDP’nin açıkladığı deklarasyonun Türkiye’nin sorunlarının çözümünde “reçete görevi” göreceğini ifade eden Diyarbakır’daki sendika ve odalar, emek ve demokrasi güçlerine “Elinizi taşın altına koyun” çağrısı yaptı.  

Türkiye’nin var olan tüm sorunların çözümü için Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 27 Eylül tarihinde açıkladığı 11 maddelik deklarasyon birçok çevre tarafından tartışılmaya devam ediyor. Deklarasyona bir destek de Diyarbakır’da bulunan sendika ve odalardan geldi. Deklarasyonun sorunların çözümü için “reçete” olarak tanımlayan sendika ve oda temsilcileri, herkesi deklarasyon etrafında kenetlenmeye davet etti. 

ÇÖZÜM REÇETESİ 

Amed Demokrasi Platformu Sözcüsü ve Diyarbakır Elektrik Mühendisler Odası Şube Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Ceylan, deklarasyonun Türkiye’nin sorunlarını çözebilecek bir reçete görevi gördüğünü aktardı. HDP’nin açıkladığı deklarasyon öncesi başta bölge illeri olmak üzere birçok kentte halkla buluştuğunu belirten Ceylan, deklarasyonda yer alan maddelerin halk ile tartışılıp ortaya çıkan maddeler olduğu için bu kadar ses getirdiğini söyledi. 

DEKLARASYON YOL GÖSTERİCİ 

HDP’nin deklarasyon ile hem iktidara, hem muhalefete hem de demokrasi güçlerine bir yolu gösterdiğinin altını çizen Ceylan, “Deklarasyonda Kürt sorunun çözümünde diyalog ve müzakere çağrısı önemliydi. Çünkü bütün sorunları derinleştiren konu Kürt sorunuydu. Türkiye’de çözülecek olan Kürt sorunu hem Türkiye’de ki sorunları hem de Ortadoğu’daki sorunları çözmüş olacaktır. İktidar Kürt sorunu çözdüğü taktirde demokratik kültürde onunla birlikte gelişir. Bununla beraber hukuk, ekonomi, eğitim, sağlık anlamında da gelişirsiniz” dedi. 

‘BİZİM İÇİN UMUT OLDU’

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Diyarbakır Dönem Sözcüsü ve Tarım ORKAN-SEN Şube Başkanı Nasır Demirkıran, HDP’nin deklarasyonunun temel kuruluş ilkelerinden yola çıktığını ifade etti. Ortaya konulan çözüm perspektifinin herkes tarafından başından bu yana sahiplenildiğini dile getiren Demirkıran, “Deklarasyonda var olan maddelerden ekonomik istikrarsızlık, liyakat ve adalet vurgusu biz emekçileri yakından ilgilendiriyordu. HDP ortaya koyduğu çözüm önerileri bizim için bir umut oldu. Bu sadece bölge illeri için değil tüm Türkiye için çok önemliydi. Türkiye’nin bugün her alanında anti demokratik uygulamalar var. HDP’nin demokrasi, diyalog ve müzakere önerilerine kulak verilmeli. Yoksa anti demokratik uygulamaların olduğu yerde sorunlar çözülemez, demokrasi ilerleyemez. Biz HDP’nin tutum belgesini her alanda sahipleneceğiz. Bu tutumu diğer partiler de sergilerse onları da sahipleniriz. Herkes bu deklarasyonu sahiplenmeli” dedi. 

‘ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMALIYIZ’

HDP’nin yayınladığı deklarasyonda özellikle demokrasi vurgusunun çok önemli olduğunu belirten Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun da, Türkiye’de tek adam rejiminin demokrasiyi her geçen gün ortadan kaldırdığı bir süreçte bu deklarasyonla tüm kurum ve kuruluşlara çağrı yapılmasının önemine değindi. Hatun, “Türkiye’de en çok ihtiyaç duyulan demokrasi talebinin HDP tarafından yapılarak ülkede ana gündem olarak belirlenmesi ve demokrasi mücadelesi çağrı yapması çok önemliydi. Tabi umuyoruz ki tüm sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler bu çağrıya karşı elini taşın altına koyar. Biz bu çağrı sonrası elimizden gelirse demokrasi için kalemimiz ile savaşırız da” şeklinde konuştu.   

YEREL YÖNRETİMLER VURGUSU

Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çağrısının da kendileri için önemli maddelerden biri olduğunu ifade eden Hatun, iktidarın halkın iradesini yok sayarak atadığı kayyımların, kentleri yönetemediği gerçeğinin herkes tarafından artık görülür olduğunu vurguladı. Atanan kayyımları 1925’li yılların “Umumi müfettiş”i olarak tanımlayan Hatun, “Diyarbakır’da halkın sorunlarını çözecek bir idare kalmadı. O yüzden yerel yönetimler çağrısı önemli. Yerel yönetimler ile halkın sorunları hep beraber çözülebilir. HDP’nin demokrasi ve yerel yönetimler vurgusu bizim için olmazsa olmazımızdır” dedi. 

‘DEKLARASYON İÇİN ÖRGÜTLENİLMELİ’

HDP’nin ülkedeki sorunların çözümü için ortaya koyduğu tutum belgesinin sahiplenildiği taktirde var olan sorunların rahatlıkla çözülebileceğini kaydeden Hatun, “HDP tüm sorunların odağını tespit etti. Elbette önemlidir; bir sorunun tespiti çözümünün yüzde ellisi demektir. Bu sorunun çözülmesi için toplumun hemen her kesimini bu deklarasyon etrafında örgütlemesi gerekir, sahiplenilmesi gerekir. Bunu da dediğim gibi örgütlenerek yapacağız. Demokratik sivil toplum örgütleri de böyle karşılamalı” ifadelerini kullandı.

‘MİLAT OLARAK GÖRÜLMELİ’

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Başkanı Şiyar Güldiken, HDP’nin ülkede yıllardır var olan sorunlara karşı kapsayıcı bir deklarasyon yayınlandığını belirterek “milat olarak kabul edilebilir” dedi. Deklarasyonun tüm krizlerden bir çıkış yolu olabileceğini ifade eden Güldiken, “Deklarasyonda toplumsal barış, güçlü demokrasi çağrısı önemli. STÖ’ler açısından deklarasyonda yer alan kamuda liyakat vurgusu önemliydi. Uzun yıllardır kamuda yaşanan liyakatsiz atamaların olmasından şikayet ediyorduk. Kamuda liyakat türü tartışmalar yaşanıyorken HDP’nin 11 maddelik deklarasyonunda liyakat sorununa yer vermesi bizim açımızdan önemli, adalet vurgusu da çok önemli. Kamuda liyakat tartışmaları hem kamuda çalışma barışını yeniden tesis edilmesi, hem insanların çalışma motivasyonu açısından hem de kamuda özlük haklarının geri plana atıldığı bir dönemde tekrardan tartışılıyor olması değerlidir. STÖ’ler olarak hangi siyasi parti tarafından demokrasi talebi olursa onun bu talebine destek veririz. HDP’nin tutumu çok kapsayıcıydı. Ondan dolayı bu çözüm talepleriyle dayanışarak destek verip kenetlenmek durumundayız” şeklinde konuştu. 

MA / Ergin Çağlar

Editör: Haber Merkezi