banner9

banner8

Dünyanın kaderi kuzeyin geleceğine bağlı

          Kuzey kutbu denildiğinde akla ilk olarak doğanın gökyüzünü rengarenk boyadığı muhteşem gösteri Kuzey Işıkları geliyor ancak durum artık biraz daha farklı. Kuzey kutbu son zamanlarda iklim krizinin en yoğun kendini hissettirdiği bölge olarak anılıyor.

Haberler 11.07.2019, 04:56 11.07.2019, 04:56
71
Dünyanın kaderi kuzeyin geleceğine bağlı

 

 

 

 

 

Kuzey kutbu denildiğinde akla ilk olarak doğanın gökyüzünü rengarenk boyadığı muhteşem gösteri Kuzey Işıkları geliyor ancak durum artık biraz daha farklı. Kuzey kutbu son zamanlarda iklim krizinin en yoğun kendini hissettirdiği bölge olarak anılıyor. İklim değişikliği ve küresel ısınma bu bölgenin de kaderini değiştirmiş durumda maalesef. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından hazırlanan bilimsel rapor, küresel ısınmanın 1,5 C ile sınırlandırılmasının aciliyetini ortaya koyuyor.

Kuzeyin şafağı

Avusturyalı kaşif Julius von Payer kuzey ışıklarını şöyle anlatır: “Hiçbir kalemle çizilemeyecek, hiçbir renkle boyanamayacak güzellikte ve ihtişamının kelimelerle tarif edilmesi imkansız.”



Peki, farklı toplumlar tarafından farklı isimlerle anılan bu ışıkların Latince bilimsel adı olan “Aurora Borealis” ne anlama geliyor ve bu ismi ilk kullanan kimdir? Burada karşımıza gözlemsel astronominin babası Galileo Galilei çıkıyor. 1564-1642 yılları arasında yaşamış olan ünlü İtalyan astronom, fizikçi, mühendis, filozof ve matematikçi kuzey ışıklarını gören ilk kişi olmasa da, Latince ismi kullanan ilk bilim insanı olarak kayıtlara geçmiş. Latince kelimelerin Türkçe karşılığı ise ilginç, “Kuzeyin Şafağı”.



 

İşi ilginç kılan bir diğer şey de Galileo’nun yaşadığı enlemde kuzey ışıklarının genellikle kırmızı renkte olması. Bu nedenle, Aurora Borealis ismi verilmiş ve Kuzeyin Kızıllığı/Kırmızısı kelimeleri üzerinden sabah şafağı çağrışımı doğmuş. Peki, Galileo eğer Norveç’te yaşasa ne olacaktı? Renkler değişeceğinden isim de değişecek ve “Lux Viridis Borealis” ismini alacaktı, yani “Kuzeydeki Yeşil Işık”.



Nasıl oluşur?

 

Kuzey ışıkları, güneşten gelen parçacıkların dünyanın manyetik kalkanı olarak bilinen manyetosfere çarptığında oluşur. Bazı parçacıklar dünyanın gece saatlerini yaşayan yarısında manyetosfere nüfuz etmeyi başarır. Güneş fırtınaları manyetosferi sarsarken, bu manyetik koruyucu tabaka içindeki parçacıklar manyetik alan çizgileri boyunca dünyaya doğru geri püskürtülür ve kutuplara doğru yönlendirilir. Bu parçacıklar atmosfere girdiklerinde nitrojen (azot) ve oksijen atomları ile çarpışır.



 

Genellikle 80 ilâ 500 kilometre yükseklikte meydana gelen bu çarpışmalar sonucunda atomlara enerji transfer edilir ve hemen ardından gökyüzüne belirli frekans ve renkte ışık saçılır.

‘Kuzey insanoğlunun pençesi altında’

Kuzey ışıklarının yanı sıra kuzey kutbu denildiğinde akla gelen bir diğer sembol ise kutup ayıları. Batılı tarihçilerin notlarına göre, M.Ö. 4. yüzyılda Akdeniz’de Marsilya’dan yola çıkıp İngiltere’yi dolaştıktan sonra şimdiki Norveç, İzlanda ve Shetland Adaları olduğu düşünülen “Thule” adını verdiği yerleri keşfeden Yunan denizci ve kâşif Pytheas, yolculuğu esnasında mutlaka sevimli kutup ayıları ile karşılaşmıştır.



Bu karşılaşma bizlere, bugün Arktik olarak bildiğimiz kuzey kutup bölgesine verilen adın nereden kaynaklandığını yeterince açıklıyor. Bu ihtişamlı hayvanı karşısında ilk gördüğünde Yunan kâşifin ağzından dökülen kelime “Arctos” (Türkçe ayı) bölgenin de ismi oluvermiş. Bölgeye verilen bu isim, bizlere o coğrafyanın gerçek sahiplerinin aslında kimler olduğunu hatırlatıyor.



Ancak ormanları yakıp yıkan, okyanusları ve atmosferi kirleten insanoğlu şimdi de geleceğini yok etme pahasına pençesini kuzeye atmış durumda. Artık iklim krizine dönüşen iklim değişikliği ve küresel ısınma bu bölgenin de kaderini değiştirmiş durumda maalesef.



Bu durum bizlere hem riskler getiriyor hem de fırsatlar sunuyor. 1979’dan günümüze kadar uydularla yapılan ölçüm kayıtlarına göre, geçen 2018 yılı Arktik Okyanusu’ndaki deniz buzu alanı 40 yıl içindeki en düşük üçüncü değeri gösterdi. Güney kutup bölgesinde de durumun pek farklı olmadığını ve Antarktika’nın etrafındaki deniz buzu miktarının tarihi sayılabilecek kadar düşük değerlerde olduğunu vurgulayalım.


Ocak ayında Arktik Okyanusu’ndaki ortalama deniz buzu alanı 13,56 milyon kilometrekare olarak hesaplandı. Bu miktar, Şubat ayı boyunca biraz daha yükselerek Mart ayının ilk veya ikinci haftasında en yüksek değere (14 milyon kilometrekareden biraz fazla) ulaştıktan sonra Eylül ayı sonuna kadar devam edecek olan azalma süreci başlayacak. Bu durum her yıl aynı şekilde tekrarlanıyor.



Bununla birlikte son yıllarda, deniz buzu miktarında kış aylarındaki artış erken kesilmeye, yaz aylarındaki erime ise daha geç sona ermeye başladı. Örneğin; geçen yaz bir rekorla, erime 23 Eylül tarihine kadar devam ederek deniz buzu alanı 4,5 milyon kilometrekarelik değerlere kadar azaldı. Bu değerin, 18 Eylül 2012’de ise bir başka rekorla 4 milyon kilometrekarenin bile altına düştüğünü hatırlatmakta yarar var.

En fazla kuzey etkileniyor

Bu yıl başında yapılan bir araştırma, bir kez daha, dünyada iklim değişikliğinin en fazla hissedildiği yerin kuzey kutup bölgesi olduğunu ortaya çıkardı. Bölgedeki iklim değişikliği etkilerinin artması, yeryüzünün ısı makinaları gibi çalışan atmosfer ve okyanuslardaki dengenin değişme potansiyeli ve sera gazı salınımındaki artışlar bizlere yaşadığımız yüzyılın ilk yarısına kadar çok ciddi ve tahmin edilmesi güç sonuçlar doğuracağına işaret ediyor.



Peki, buzlardaki erime başka ne gibi gelişmelere neden olacak? Yeryüzündeki hidrokarbon rezervlerinin dörtte birinin kuzey kutup bölgesinde bulunduğu tahmin ediliyor. Bilim insanları, kuzey kutup bölgesinde 90 milyar varil petrol olabileceği tahmininde bulunuyor.


Buzların erimesinin bölgede doğuracağı diğer bir fırsat alanı olarak deniz taşımacılığı görülüyor. Hâlihazırda, örneğin Japonya’nın Yokohama Limanı’ndan Hollanda’nın Rotterdam Limanı’na güneyden Hint Okyanusu, Kızıldeniz, Süveyş Kanalı, Akdeniz ve Atlantik Okyanusu yoluyla yapılagelen yolculuğun yerine, Arktik Okyanusu yoluyla kuzeydoğu geçidini kullanarak Rusya’nın Sibirya kıyılarının kuzeyinden yapılması halinde bir gemi 11.200 deniz mili yerine 6.500 deniz mili seyir yapıyor. Yani yolu 4.700 deniz mili kısalıyor. Günümüzde bir kuruşun bile hesabının hassas şekilde yapıldığı denizcilik sektöründe buradan sağlanacak zaman ve yakıt tasarrufu çok önemli elbette.



 

Arktik Okyanusu’nun ortasından kutup noktasına yakın geçen transpolar güzergâhı, Atlantik ile Pasifik Okyanusları arasında gemilere en kestirme geçiş imkânını sunmak için buzların erimesini bekliyor maalesef. Tam bir çelişki içindeyiz aslında. Fosil yakıt kullanımı nedeniyle atmosfer kirleniyor, dünyanın dengesi bozuluyor. Denge bozulunca soğuk kalması gereken kutuplardaki buzlar eriyor. Buzlar eriyince insanlık yeni fosil yakıtlara ulaşma imkânı buluyor.

Kuzey Kutbu iki kat hızlı ısınıyor

Ayrıca son yüzyılda hızla değişen ve gelişen dünyada, endüstriyel faaliyetlerin çevreye etkileri küresel boyutlara ulaştı. Sanayileşmenin bir sonucu olarak tetiklenen küresel iklim değişikliği birçok sorunu beraberinde getirdi.



Mevcut durumda küresel iklim değişikliğinin sonuçları Arktik’te dramatik şekilde gözlemleniyor. 2013 yılında Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), beşinci değerlendirme raporu, Arktik bölgesinin küresel ölçekteki değerlere göre dünya üzerindeki diğer bölgelere nispetle iki kat hızlı ısındığını belirtiyor. Her geçen sene bir önceki seneye göre erime artarak devam ediyor.



Dünya üzerinde, iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerin başında gelen burada coğrafi değişim gözlemlenebilir seviyede olup, çok çeşitli sorunları da beraberinde getiriyor. Bu gelişmeler bazı fırsatlar sunmak ile birlikte bazı riskleri de doğuruyor. Bunların Arktik bölgesi başta olmak üzere dünya üzerinde büyük etkileri olacak.



Çevre, ekonomi, araştırma ve güvenlik problemleri devletlerin bölge hakkındaki politikalarının odağı haline geliyor. Arktik bölgenin özel karakteristiği sebebiyle uluslararası politik ve yasal çerçevede bazı anlaşmazlıklar da yaşanıyor. Arktik’e kıyısı olan ülkeler; en uzun hata sahip Rusya, ABD (Alaska), Kanada, Danimarka (Grönland) ve Norveç’tir. Bu bölgede ayrıca 30 farklı yerli grup ve yaklaşık 4 milyon insan yaşar.



Arktik, önemli miktarda doğal gaz ve petrol rezervlerine aynı zamanda birçok doğal mineral kaynaklarına sahiptir. Bu kaynakların çıkarılması için çalışmalar ve yatırımlar hızla devam etmekte olup, buzların erimesi ile birlikte bu faaliyetlerin artarak devam edeceği tahmin ediliyor. Aynı zamanda, balıkçılık, yeni deniz yolları ve turizm gibi yeni fırsatlar da doğmuştur. Yürütülen bütün bu ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilir kalkınma odaklı olarak, Arktik ekosistemine zarar vermeyecek şekilde, yüksek güvenlik ve ekonomik standartlara uygun gerçekleştirilmesi için çalışmalar devam ediyor. Özellikle Arktik’te çevreyi koruyucu yüksek seviyede önlemler alınması zaruri.



Bölgede gerçekleşebilecek herhangi bir çevre felaketi ağır ve kalıcı hasarlar meydana getirecektir. Yüksek kapasiteli araştırmalarla ve güçlü politik yaklaşımlarla Arktik’in geleceği ve sürdürülebilirliği hakkındaki tartışmalarda aktif rol almak, ülkemizin prestiji ve daha da önemlisi gelecek nesiller için çok önemli. Türkiye Antarktika’da edindiği saha tecrübelerini Arktik için de gösterebilecek kapasitede. Ülkemiz Arktik Konseyi’nde gözlemci ve söz sahibi olabilmek için yeterlilikleri karşılamak amacıyla bilimsel çalışmalarını arttırarak sürdürmelidir.

Yorumlar (0)
banner44
Günün Anketi Tümü
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 28 60
2. Eyüpspor 27 53
3. Pendikspor 27 50
4. Rizespor 26 49
5. Sakaryaspor 27 49
6. Keçiörengücü 28 47
7. Bodrumspor 27 42
8. Manisa FK 26 42
9. Göztepe 27 41
10. Boluspor 27 41
11. Bandırmaspor 26 40
12. Tuzlaspor 27 28
13. Erzurumspor 26 25
14. Altay 27 25
15. Adanaspor 28 25
16. Altınordu 27 23
17. Gençlerbirliği 27 21
18. Denizlispor 28 17
19. Yeni Malatyaspor 28 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
Günün Karikatürü Tümü