İSTANBUL SEÇİMLERİ ÖNCESİ KÜRT MÜZAYEDESİ !

31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kıyasıya  yarışan Cumhur İttifakı ile Millet İtifakına rağmen alternatif belirleyici bir güç olarak sahneye çıkan Kürtler, Millet İttifakında istenmemesine rağmen oylarını AKP-MHP bloku kaybetsin diye Millet İttifakından yana kullandı. Yenilecek olan seçimler öncesi CHP şimdiye kadar Kürtleri ‘Çantada keklik’ sanırken; AKP adayı Binali Yıldırım’ın Kürtlere dönük sözleri sonrası etekleri tutuşan CHP adayı Ekrem İmamoğlu da Kürtlere elde tutmak adına Kürtçe çıkışı yaptı. Kürtlerin hakikatleri ve hakları iki parti arasında seçim öncesi bir Kürt Müzayedesini andırırcasına kıyasıya bir yarışa dönüşmüş olsa da biz Kürtler, hani derler ya “Biz bunların ağa-babalarını biliriz “ bunların tamamıyla birer seçim vaadi olduğunu  çok iyi farkındayız.

HDP bölge illerini tamamını kazanmak batıda ise AKP-MHP’ye kaybettirmek üzerinden taktiksel bir seçim hamlesi yaparak aday göstermedi ve Kürtler 8 büyükşehir belediyesini AKP-MHP’ye kaybettirdi.  Bölgede tam olarak istenilen sonuç alınmasa da özellikle İstanbul-Ankara gibi birçok mega kentte ortaya konulan seçim taktiği bir şeyleri ters-düz etti.

Kürtlere bir şey vermeden her şeylerini almak istiyorlar !

Ve AKP-MHP koalisyonu,  10 milyon 561 bin seçmenin olduğu İstanbul’da CHP’nin 17 bin oyla bu seçimi kazanmış olmasına itiraz ederek seçimlerin yenilenmesini sağladı. Hal böyle böyleyken Kürtleri yine hesaba katmayan AKP ve CHP kendi siyasi eküri leriyle beraber hesaplar, ittifaklar siyasi görüşmelerle blokların güçlendirmeye dönük hamleler yapıp durdular. Tüm bunlarla beraber nedense kimse Kürtlerin kapısını çalmadı. Ama bakıyorum da 23 Haziran İstanbul seçimlerine sayılı günler kala herkes Kürtlere  somuta indirgenecek tek bir  pratikte bulunmadan oylarını devşirmeye  çalışıyorlar. Yani açıkçası bu ülkede belki de demokrasi adına tek oyları kıymetli olan Kürtlere bir şey vermeden her şeylerini almak istiyorlar.

Kürtleri kimse çantada keklik sanmamalı !

2,5 Milyona yakın Kürt oyunun olduğu İstanbul’da seçime giren AKP adayı Binali Yıldırım ile CHP adayı Ekrem İmamoğlu oy oranlarını artırmak adına herkese tek tek mavi boncuk dağıtırken, seçimin belirleyicisi olacak olan Kürtlere ise bu aralar bol keseden çuval çuval mavi boncuk dağıtıyorlar. CHP, Kürtler 31 Mart seçimlerinde İstanbul’da kendilerine oy verdikleri için bu seçim de Kürtlere hala hiçbir şey vadetmeden çantada keklik sanıyorken; adayları Ekrem İmamoğlu da koltuğu garantilemek adına olsa gerek (Çünkü ne zaman AKP adayı Kürtlere dair olumlu bir şey dediyse o ancak sonrasında kalkıp bir şey diyor. Yani aslında AKP adayı Kürtlere ilişkin bir şey demese CHP adayı da hiçbir şey demeye gerek duymayacak)  “Ne olur ne olmaz” diyerek istemeye istemeye de olsa kendi partisindeki bazı ulusalcı-ergenekoncu güruha ters düşse de sanki Kürtlere karşı Köprü-Ayı metaforu üzerinden kendine kızanları susturmaya çalışıyor.

Kürt hakları ve hassasiyetleri seçim vaadi olarak pazarlanıyor !

Seçime sayılı günler kala Kürtlerin o saf temiz  gönlünü çalmaya dönük  hamleler yapan AKP-CHP adayları adeta bir yarış halindeler. AKP adayı Binali Yıldırım, Diyarbakır’da bir hakikat olan Kürt-Kürdistan kelimelerini diline pelesenk edercesine Kürt oylarına karşı ağzı olabildiğince sulanarak oy avcılığı yaptı. AKP adayının bu hamlesine karşı CHP adayı Ekrem İmamoğlu da Kürlerin en temel anayasal hakkı olan Kürtçe anadillerini öğrenmeleri konusunda da, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak talep olursa Kürtçe kurslar açmayı düşünüyoruz “ diyerek Kürtlere lütfetmiş oldu. Kürtlerin değerleri bir müzayedede pazarlanırcasına seçim malzemesi yapılması Kürde hakarettir.

Kürtlerin hakikatleri ve haklarını seçim malzemesi yaparak iğdişleştirmeye çalışan bu zihniyete karşı elbette Kürtlerin aklında da netleşen şeyler vardır…
Editör: Haber Merkezi