Hevsel Bahçeleri'nin Tılsımı






Kırklar Dağı'nın eteklerinde,
Kulaklarımda Suzan Suzi nağmeleri.
Dudaklarımda müstehzi bir tebessüm...
Karşımda moderniteye direnen
Ve uzun dünlere uzanan Hevsel Bahçeleri...

Tılsımlıdır Hevsel Bahçeleri'nin ılık esintisi.
Götürür insanı maziye.
Maziyse donup kalmıştır oysa ki,
karanlığın içinde.
Eşelenmedikçe kavurmaz içi.

Gökyüzünün yeryüzüne indiği zamanlardı.
Doldurulmamıştı henüz,
Ömrümün satır araları.
Ki yer yer yaldızlı olsa da,
Gecelerin hüzün saçtığı günler
Ufukta iz bile değildi.

Sonra deprem vurdu düşlerimi
Ardından uzun bir karanlık,
Keşkelerle dolu olan...
Ki keşkeler sadık birer nöbetçisidirler
Ömrü hayatımızın...

Bilirim kendi derinliğinde yaşar insan dününü.
Ve yaşadığımız aslında tek kişilik hayatlardır
Çok kişilik görünse bile...

Şimdi sevgili,
Güneşin sararttığı papatyaları getirdim sana,
Hevsel Bahçelerinden..
Topladım keşkelerimi de,
Doldurdum kavonozuma,
Bıraktım Dicle'nin uysal sularına.



Editör: Haber Merkezi