ADANA ÖTEKİLERİN GÜNDEM 24 HAZİRAN  2018 SEÇİM GÜNDEMİ RÖPORTAJ HAMZA ÖZKAN-FİLİZ ZEYREK

 Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1977 yılında Hatay'ın Samandağ ilçesinde doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimini Samandağ' da tamamladım. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun oldum. Lise yıllarından itibaren sol-sosyalist mücadele saflarında yer aldım. Arap halkı üzerindeki asimilasyona karşı, Arap kültürünün ve Arap dilinin canlanması için çeşitli faaliyetler sürdürdüm. Bu amaçla 1995 yılında Arapça tiyatro ve müzik çalışmaları da yapan Çağdaş Sanat Atölyesi’ nin kurucularından ve yürütücülerinden oldum. Adana, Mersin ve Hatay illerini kapsayan Güney bölgesine hitap eden; Arap halkının kimlik, kültür ve siyasi uyanışına destek olmak amacıyla çıkarılan Güney UYANIŞ Gazetesi’ ne düzenli yazı ve makalelerimle katkıda bulundum. Kürt halkına yönelik inkâr ve asimilasyon politikalarına karşı Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümüne katkı sunmak amacıyla Yaşar Kemal ve Hrant Dink’ in de içinde yer aldığı 301 aydının çağrısıyla oluşturulan Türkiye Barış Meclisi’ nin kuruluş ve örgütlenme çalışmalarını yürüttüm.

 Neden siyaset?

Savaşa karşı barış, şovenizme karşı halkların kardeşliği, emek sömürüsüne karşı ezilen tüm kesimlerin eşit ve özgür yaşadığı bir toplum inşası için mücadele etmek gerektiğine inanıyorum. Ayrıca, yüzyıllardır kadını ötekileştiren, yok sayan, şiddet uygulayan ataerkil sisteme karşı kadın eşitliği ve özgürlüğü için mücadele veriyorum. Bu mücadelelerin siyaset kanalıyla büyütülebileceğine inandığım için siyasi mücadele veriyorum.

HDP’den aday olma fikri ne zaman oluştu?

Milletvekili adayı olmadan önce HDP’ nin bileşeni olan SYKP’ nin eş genel başkanlığı görevini yürütmekteydim. Kurumsallaşmakta olan faşizmin geriletilmesi, AKP ve Saray rejiminin yıkılması mücadelesinde rol almak, kadınların siyasette ve yaşamda eşit temsiliyetini ve özgür yaşamı inşa etmek ve halkların kardeşliği köprüsünün bir ayağı olabilmek için bu seçimlerde HDP milletvekili adayı oldum.

 Siyasi geçmişinizden biraz söz eder misiniz?

Ülkedeki sistematik hak ihlallerine karşı evrensel insan hakları ve değerleri için mücadele yürüten İnsan Hakları Derneği’nin Hatay Şubesi’ nde iki dönem yönetici ve genel merkez delegesi olarak görev yaptım.

Militarizme, cinsiyetçiliğe, homofobiye, kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüze karşı mücadelede yer aldım. 2000 yılında kadın dayanışmasını büyütmek için AMARGİ Kadın Akademisi'nin kuruluş ve örgütlenme faaliyetlerini yürüttüm. 2002’de çok sayıda kadın inisiyatifi ve LGBTİ örgütü ile karma yapılardan kadınların da desteklediği ‘Kadınlar Birbirine Doğru Yürüyor’ kampanyası kapsamında Konya buluşmasının güney kolunun örgütleyicisi ve katılımcısı oldum. 2007 yılından bu yana kadın emeğini görünür kılmak, kadın bedeni ve kimliği üzerindeki her türlü denetim ve yok saymaya karşı kadın özgürlük mücadelesini yükseltmek amacıyla kurulan Kadın Emeği Kolektifi'nin örgütlenme çalışmalarında yer almaktayım.

Halkların kardeşliği, özgürlüğü ve eşitliğine katkı sunmak; Ortadoğu halklarının tarihi, etnik ve kültürel değerlerini araştırmak, yaşatmak ve korumak amacıyla Ortadoğu Arap Halkları Araştırma Enstitüsü'nün kuruluşunda yer aldım ve halen yöneticiliğini yapmaktayım.

Örgütlü olduğum alanların enternasyonal bürolarında Ortadoğu alanında çalışmalar yürüttüm.

Halklarımızın birleşik ve ortak mücadele arayışının ifadesi olarak kurulan Demokrasi İçin Birlik Hareketi (DBH), ardından Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve takiben Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kuruluş ve örgütlenme süreçlerinde yer aldım. Milletvekili adaylık başvurusu yapana kadar SYKP Eş Genel Başkanlığı görevini yürütmekteydim.

Cumhurbaşkanı adayınız Sayın Demirtaş, HDP bileşeni partilerin eş genel başkanlarının dahi tutuklandığı bir dönemde milletvekilleri olarak ne kadar etkili olabilirsiniz?

AKP ve Saray rejimi, demokratik ve siyasal mücadele kanallarını ortadan kaldırmak, Meclis’i işlevsizleştirmek, her türlü halk örgütlülüğünü yok etmek istiyor. OHAL ve KHK’lara her türlü hak arayışının, demokratik mücadelenin önünü kesmek, işçi emekçi düşmanlığıyla sermayenin mutlak egemenliğini kurmak, kadınları üretimden ve kamusal alandan koparıp ev içine hapsetmek istiyor. Bu gerici saldırılara, haksız ve hukuksuz tutuklamalara son vermek ancak tüm halkların, emekçilerin, gençlerin, kadınların ortak ve örgütlü mücadelesiyle mümkün olur. Bu mücadelenin bir ayağı sokaklar ise diğer ayağı da parlamentodur.

Siyasi süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir önceki soruda da değindiğim gibi AKP ve Saray, faşizmi kurumsallaştırmak, her türlü halk örgütlülüğünü boğmak, emek ve demokrasi düşmanı bir rejim yaratmak istiyor. Ama tüm baskıya, zorbalığa, tutuklamalara karşı halklar, emekçiler, ezilenler AKP’nin ve tek adamın zorbalığına karşı duruyorlar. Halklarımız bu zorbalığa 7 Haziran ve 16 Nisan referandumunda gereken cevabı vermiştir. Bu özgürlük talebi 24 Haziran’ da büyüyerek faşizmi püskürtecektir ve bizleri “sandığa gömmek” isteyenleri tarihin çöplüğüne göndereceğiz.

AKP bu seçimde gider mi?

AKP fazla bile kaldı. Halklarımız bu seçimde onu hak ettiği yere yollayacaktır.

AKP giderse bunda HDP’nin rolü ne olur?

AKP’nin iktidarı kaybetmesinde en önemli rol, bugüne kadar tutarlı bir şekilde sürdürdüğü özgürlük ve demokrasi mücadelesiyle HDP’ nin olacaktır. HDP, bu ülkede demokratik cumhuriyetin kurucu yegane partisidir.

 24 Haziran seçimlerinde Adana’da iddialı mısınız?

Büyük romancılarımız Yaşar Kemal’ in, Orhan Kemal’ in ve sayısız işçi direnişinin Adanasında, ezilenlerin partisi olan HDP’ nin iddialı olmasından daha doğal ne olabilir? Tabii ki halklarımızın barış ve kardeşlik içinde bir arada yaşadığı güzel Adanamızda HDP’ nin demokrasi ve özgürlük programı gereken ilgiyi fazlasıyla görecektir. Bundan önceki seçim başarılarımız bunun kanıtıdır.

Adana’da halklara bir çağrınız var mı?

Çağrımız Adana’ ya ve tüm Türkiye’ ye: Selahattin Demirtaş’ a 1 oy, HDP’ ye 1 oy!

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Kadınları, gençleri, emekçileri ve tüm ezilenleri tek adam rejimini durdurmak için HDP ile beraber mücadele etmeye çağırıyoruz. 24 Haziran’ da HDP’ ye ve cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş’ a atılacak her oy bizlere köleliği, yoksulluğu ve savaşı dayatan iktidara karşı bir darbe olacaktır. HDP’ nin zaferinin aydınlatacağı 25 Haziran sabahında ülkemiz ve Ortadoğu’ da barış ve halkların kardeşliği kazanmış olacak.
Editör: Haber Merkezi