DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: MKGP Sözcüsü Ayşe Güney'in gözaltına alınmasına tepki gösteren meslektaşları, biat etmeyen gazetecilerin hükümetin hedefinde olduğuna dikkat çekerek, derhal serbest bırakılmasını istedi.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP)  Sözcüsü ve Jinnews editörü Ayşe Güney, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bir soruşturma kapsamında 14 Haziran günü evine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alındı. 3 gündür gözaltında tutulan Güney'in, dosyasına konulan gizlilik kararı nedeniyle ne ile suçlandığı bilinmiyor. Gazeteciler, Güney’in gözaltına alınmasına tepki gösterdi.


Jinnews Editörü Gülşen Koçuk, gazetecilere dönük saldırıların hükümetin “Tek sesli medya” yaratma çabasının bir sonucu olduğunu belirterek, özgür basın emekçilerine dönük saldırılarla gazetecilik mesleğinin kriminalize edilmek istendiğini belirtti.


ERKEK DEVLET ŞİDDETİ 


Güney'in gözaltına alınmasının erkek devlet şiddetinin bir sonucu olduğunu kaydeden Koçuk, "Ayşe gazetecidir, gazetecilik de suç değildir diyoruz. Onun yaptığı haberlerde yaptığı tek şey erkek devlet şiddetine karşı ses çıkaran kadınları görünür kılmaktı. O kadınların sesini duyurabildiği bir mecra olan Jinnews’e editörlük yapıyordu. Bundan dolayı da Ayşe hedef haline geldi. Ancak biz şunu biliyoruz ki bu baskılara karşı tek yolumuz birlikte mücadele, birlikte gerçekleri yazmak. Türkiye’de bir korku havası hakim. Ancak birlikte mücadele ile bu korku havasının dağılabileceğine inanıyoruz. Bundan dolayı özgür basının hedef alınmasına karşı birlikte mücadele edilmediği sürece bu baskı sürecinin de devam edeceğini biliyoruz. Söz konusu özgür basın çalışanları olunca bir sessizlik durumu söz konusu oluyor. Özgür Gündem’e saldırı olduğunda ‘Bu Ateş Sizi de Yakar’ diye bir manşet atıldı. Biz bundan dolayı bunu söylüyoruz ki bu ateş bütün sessiz kalanları yakabilir. Bundan dolayı herkesin birlikte mücadele etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Jinnews tüm dünyada ulaşabildiği, kadınların sesini duyurmaya çalışan bir haber ajansı. Bundan dolayı Jinnews’in sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda uluslararası kurum, kuruluş ve örgütleri dayanışmaya çağırıyoruz" dedi.


ÖZGÜR BASIN


MKGP üyesi ve Jinnews muhabiri Sema Çağlak da iktidarın hedefleri doğrultusunda özgür basına yönelik baskıların artırdığına işaret etti. Gazeteciliğin illegalize edilmeye çalışıldığını vurgulayan Çağlak, "Her operasyonda gazeteciler hedef alınıyor. Ayşe Güney’in gözaltına alınması hukuksuzdur. Gazetecilik suç değildir. Genel olarak kadınlar üzerinde bir düşmanlık söz konusu. Kadın gazeteciler de kadınların sesi olmak istiyor. Bu yüzden hedef alınıyor. Onlar için kadın engeldir. Medyada tek ses oluşturmak istiyorlar. Ama asla özgür basının sesini kesemezler" diye konuştu.


'GERÇEĞİ YANSITANLARI TUTUKLANIYOR'


Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ise Türkiye’de herhangi bir gelişme yaşandığında ilk hedefte olan kişilerin gazeteciler olduğunu belirterek, 90'ı aşkın gazetecinin sırf muhalif olmasından kaynaklı cezaevinde tutulduğunu söyledi.


Gerçekleri perdelemek adına, bu gerçeği yansıtanların gözaltına alınıp tutuklandığını kaydeden Müftüoğlu, "Toplumun üzerine ölü toprak serpilmeye çalışılıyor. Kadın öncülüğünde buna müsaade etmeyen bir direniş var. İktidarın başta kadınlar olmak üzere bütün muhaliflere yönelik yürüttüğü bir savaş var. Kadınların bu mücadelesini yansıtan kadın gazetecilerdir. Kadın gazeteciler de susturularak, bu mücadele görünmez kılınmak isteniyor ama böylesi bir durum geçmişte de çok yaşandı ve mümkün olmadı, bu saatten sonra da mümkün olmayacaktır. Bu salgına rağmen gözaltılar yapılıyor, aynı anda 23 kadın gözaltına alınıyor, nezaretlerde tutuluyor. Fiziki mesafenin korunması, temizlik, hijyenden söz edilirken, biz biliyoruz ki emniyet nezaretlerinde böylesi bir durum lüks sayılabilecek bir durum. Ayşe Güney de astım hastası, dolayısıyla risk grubunda yer alan biri. Olası bir bulaşma durumunda yaşamının dahi riskte olduğunu söyleyebiliriz. Yine gözaltına alınanlar arasında 75 yaşında bir anne var. Dolayısıyla bu tarz hassasiyetlerin de gösterilmediğini söyleyebiliriz. Ayşe Güney, ifadeye çağrıldığında gidip ifadesini verebilecekken sabahın dört buçuğunda evi basılarak gözaltına alınıyor. Bu haliyle de meseleyi illegalize etmeye çalıştıklarını söyleyebiliriz" dedi.


DAYANIŞMA 


Gazetecilere yönelik baskıları sona erdirmek için dayanışmanın güçlü örülmesi gerektiğinin altını çizen Müftüoğlu, "Gazeteciler, yaptığı her haberden sonra acaba soruşturma açılır mı, tutuklanır mıyım kaygısı yaşıyorlar. Gazetecilerin kaygı duymayacakları bir ortamda çalışabilmeleri için dayanışmaktan başka yolumuz yok. Gazetecilerin özgür kalmalarını talep etmekten başka yolumuz yok. Bu noktada halkın haber alma hakkını savunmak adına mücadele edilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.


İKTİDAR ÖFKELİ 


Evrensel Gazetesi Diyarbakır Muhabiri Fırat Topal, iktidarın gazetecilere olan öfkesinin katlanarak devam ettiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: "İktidar yanlış politikalarını eleştiren kendisine biat etmeyen gazetecileri cezalandırıyor. Baskıyla kendisine biat ettiremediğini gözaltı ve tutuklamalarla gerçeklerin halka ulaşmasını engellemeye çalışıyor. Bugüne kadar elbette sonuç almış değil ama bu durum gazetecilere yönelik baskıyı daha arttırıyor. Ülkede sadece gazetecilere yönelik bir baskı yok, toplumun bütün muhalif kesimlerine yönelik baskı had safhada ama gazeteciler yaşanan hukuksuzlukların teşhiri ve halka ulaştırma noktasında devletin bütün baskı ve hukuksuz uygulamalarına rağmen önemli bir güç. Bu iktidarı fazlasıyla endişelendiriyor ve bu şekilde iktidarın asıl hedefi haline geliyor."


‘GAZETECİLER BİAT ETMİYOR’


İktidarın kendi medyasını yaratma çabasına rağmen istediği sonucu alamadığını, bu nedenle öfkelendiğini belirten Topal, "Ülkede kendine biat ettirdiği medya var ama onlarında halkla, gerçekle işi yok. Ama halkla iç içe gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyen, her şeye rağmen bunun mücadelesini veren bir o kadar da gazeteci var. İktidara diz çökmeyen tek bir gazetecinin bile gücünü, neler yaptığını neler yapabileceğini biliyoruz, iktidar da bunun farkında. Baskılanan, gözaltına alınan, tutuklanan bizleriz, korkması gereken onlar" diye konuştu. ( MA)
Editör: Haber Merkezi