ŞIRNAK - Çocuk yaşta zorla evlendirilen ve şiddete maruz kalan koçer Asya Ertan, mücadele etmekten asla vazgeçmedi. Yaşamını diline nakşettiği bir şarkı ile anlatan Ertan, "Kadınlar olarak hak dilemek yerine hakkımız olanı almalıyız" dedi.  

Siirt’in Eruh ilçesinde koçer bir ailede dünyaya gelen Asya Ertan (40), ailesinin zoruyla 15 yaşında gerçekleştirdiği evliliğin ardından Botan bölgesi yaylalarında koçer olarak yaşamına devam eden kadınlardan yalnızca bir tanesi. 

Şuan Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Çiyayê Spî eteklerinde ailesi ve hayvanları ile birlikte koçer yaşamını sürdüren Ertan, evlendirildiği günden itibaren şiddetin her türlüsüne maruz kaldı ama mücadele vermekten vazgeçmez. Çocukluğuna olan özlemini bazen gittiği dağlarda bazen de mola verdiği yaylalara anlatan Ertan, kendisine en iyi gelen şeyin ise doğa ve hayvanlara karşı beslediği sevgi olduğunu belirtti. 

Kadınlara dayatılan her türlü rollere karşı mücadele etmenin önemli olduğunu dile getiren Ertan, yaşamını “Hayatım emek vererek geçti. 15 yaşımdan beridir her gün aralıksız sabah ezanıyla birlikte uyanır çalışmaya koyulurum. Bu kadar yıldır çalışıyorum bir gün bile erkeklerden, ‘siz de emek veriyorsunuz’ sözlerini duymadım. Kadının emeğini her zaman hafif gördüler. Erklerin yaptıklarını anlatmaya kalksak yıllarca bitmez, unutulmaz. Ben evlendiğimde bu evliliğin farkında bile değildim, anlam veremiyordum. Çok korktum ve çok zorlandım. Çok şiddet gördüm" sözleri ile anlattı. 

'İÇİMDE YAŞAMADIĞIM ÇOCUKLUĞUMUN HÜZNÜ VAR'

İlk çocuğuna evliliğinin ilk yılında gebe kalan ve bu yüzden büyük sıkıntı yaşayan ve aralıklarla 7 çocuğunu ya düşük yaparak ya da doğumdan hemen sonra kaybeden Ertan, “Gitmediğim hastane kalmamıştı ama neyden kaynaklandığını kimse anlamadı. Hayatım yayla ve dağlarda geçti. Bu yaşıma kadar bana en iyi gelen şey doğa, hayvanlar ve yaylalar oldu. Ama içimde hep yaşayamadığım çocukluğumun hüznü var" dedi.

'HAKKIMIZI ALMALIYIZ'

Ertan, kadınların mücadelelerini her alanda büyütmesi gerektiğini söyleyerek, kadın erkek eşitsizliğine dikkat çekti. Ertan devamla, "Görüyorum kadınlar mücadele ediyor ve direniyorlar. Mücadelelerini yükseltsinler. Erkeğe ‘kurban’ edilen her bir kadının hayatı mücadeleye dönüşmeli. Ancak bizler erkekten hak dilemek yerine hakkımız olanı almalıyız. Şimdiden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum. Bu 8 Mart kadın özgürlüğüne vesile olsun" diye konuştu. 

 Ertan, konuşmasını Kürtçe seslendirdiği bir klamla sonlandırdı: 

"Heyle mîro îro warê me de şînek bûye ev 7-8 rojên mine jiyana me dinale. Serê vê sibehê daholek lê dikeve lo dengê wê pir girane,lo pir girane. Keçê me tev xemilîne herdû çavên xwe kil dane dîsa çi bûye hogirino çi bûye? Milet civiyaye. Xeber anî şehîd bûye Hemze Yeşîl pêla Wanê. Ne haware,ne gazî ye lo kela dilê,lo hêrsa minê. Erê hevalno,erê hogirno serê xwe rakin Hemze li ser milê xwe bikin. Bi mîlyonan di riya we de wa serxwebûn nêzîk bûye. "

Editör: Haber Merkezi