İZMİR - Katledilen trans kadın Mira Güneş’e ilişkin davada cezasızlık politikası sürerken, Mira’nın kardeşi A., faillerin yarın görülecek duruşması için dayanışma çağrısında bulundu.

JINNEWS'ten Melike Aydın'ın haberine göre; İzmir’in Bornova ilçesinde 15 Mart 2021’de trans kadın Mira Güneş’i katleden S.G., M.İ., T.T. ve L.Y. isimli 4 kişiden 3’ü 16 Mart 2021’de tutuklanmıştı. Eylül 2021’de görülen ilk duruşmada ise tutuklanan 3 kişiden 2’si serbest bırakıldı. Mira’nın kardeşi A., Mira’nın katledilmesine, dava sürecine ve cezasızlık politikalarına ilişkin konuştu.

‘Çalıştığı bankadan trans kimliği nedeniyle çıkarıldı’

Mira’nın çocuk yaştan itibaren trans olduğunun bilindiğini ve yaşadığı çevrede de sevilen biri olduğunu söyleyen A., kardeşinin Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olarak bir bankada işe girdiğini kaydetti. Ancak bankadan trans kimliği nedeniyle çıkarılmasının ardından müzisyenliğe başladığını belirten A., “Anne ve babamız biz çocukken öldü. Benim için çok anlamı vardı. İki kardeş birbirimize destek olduk. Her şeyinden haberim vardı. Her gün haberleşirdik. Önceden sürekli evime gelip giderdi. ‘Bir saat bile telefonum kapanırsa beni öldü bil derdi. Yaşadığı hayat dolayısıyla, acımasızlıklardan çevresindeki insanlardan dolayı bunu demişti” ifadelerini kullandı.

‘Kayıp büro kanıt istedi’

Katledildiği gün kendisine ulaşamadığı için yaşadığı ilçede bulunan karakola başvuruda bulunduğunu ve kayıp büro şefliğinin ilk kayıp ilanında kanıt istediğini dile getiren A., “Arabasını kimseye vermezdi en azından onu bulun dedim. Başvurumdan sonra ertesi gün aramaya başladım.  Kayıp büro aradı, ‘Telefonu WhatsApp’ı kapalı’ dedim. Eğer yaşıyorsa 2-3 saat içinde buluruz dediler. MOBESE’lerde başkaları vardı. Hiçbirinde o yoktu. Evdeki kamera cihazı da kayıptı. Komşusunun evindeki kamera kayıtlarını izledik. Şüpheli görünen görüntüleri izledik, polise attık. Polisle eve girip incelemeye başladık. Kayıp olduğuna dair somut delil istediler ama ne verebilirdim ki? Sonuçta cesedini bulsam zaten kimseye ihtiyacım olmazdı” şeklinde konuştu.

‘Mahkemede birbirlerini yalanladılar’

Polis memurlarıyla yeniden evi aradıktan sonra üst kattaki daireye gittiklerini söyleyen A., “Orayı unutmuştum. Mira’nın evinde anahtarları koyduğu yere baktık ve bulduk. Yukarı çıktık ve cesedi bulduk” dedi. Faillerin, beyanlarının aksine Mira ile uzun süreli bir tanışıklıklarının olduğunu dile getiren A., faillere dönük cezasızlık politikalarına da dikkat çekti. A., “O gece sabaha karşı yakalanmışlar. Sonra ilk mahkemeye kadar 10 ay cezaevinde kaldılar. İlk mahkemede 2’si şartlı olarak çıkarıldı. Öyle cüsseli bir insanı tek kişi üst kata çıkarmış olamaz. Katil ifadesinde ‘Ben öldürdüm’ diyor, diğer şahıs kız arkadaşıyla yukarıdaymış. ‘Öldürdükten sonra çağırdım. Yardım istedim’ diyor. Yardımdan suçlananlar ‘Ailemizle tehdit etti’ diyor ama mahkemede birbirini yalanladılar” sözlerine yer verdi.

Hesaplarındaki parası da alındı

Mira’nın üstündeki ziynet eşyaların, hesaplarındaki parasının alındığını belirten A. “Bana bağırdı diyor ama bir anlık öfkeyle öldürdüğünü hiç zannetmiyorum. Zaten her şeyini sömürmüşler. Ziynet eşyalarını satarken kuyumcuda görüntüleri ortaya çıktı. Arabasını almışlar. MOBESE’de görüntüleri çıktı. İlk bulduğumuzda savcı ‘ustalıkla işlenmiş bir cinayet’ demişti. ‘Ben tek başıma yaptım’ diyor ama büyük ihtimal diğer suçluları saklıyor” ifadelerinde bulundu.

‘Failin eşyası Mira’nın evinden çıktı’

Mira’nın ölmeden önce de mafyatik ilişkilerden bahsettiğini dile getiren A. “Karışanı yok, kimsesiz gibi düşünüp hayatına çökmüşler. ‘İki üç gün önceden tanıyordum. apartmanın 5’inci katında oturuyordum’ diyor ama orada hiç eşyası çıkmadı. Nasıl birlikte yaşamadığını iddia edebilir? Failin eşyaları Mira’nın evinden çıktı” dedi.

Komşularına ait kamera kayıtlarını da incelediklerini ve burada Mira’nın evinden kutulanmış şekilde kütleli eşyaların çıkarıldığının görüldüğünü kaydeden A., evin içini gösteren kamera kayıtlarının ise kaybedildiğine işaret etti. 

‘Trans kimliği nedeniyle katledildi’

Kardeşiyle olan yüz yüze görüşmelerin katledilemeden 3-4 ay öncesinde kesildiğini ancak telefonla görüşmeye devam ettiklerini kaydeden A., Mira’nın kendisi ve çocukları ile tehdit edilmesi şüphesini taşıdığını ifade etti. Mira’nın katledilmesinde trans kimliğinin etkili olduğuna dikkat çeken A., “Hetero erkek olsaydı bunu yapabilirler miydi? İki kişi salındı. Ben kendimi güvende hissetmiyorum. Bir kişi suçu üstleniyor, diğeri tehditle yardım yataklık yapmış. Buna inanmıyorum. Bu kişilerle aynı havayı yaşıyoruz. Çocuklarımız var ve korkuyorum. Salındılar ama hiç olmazsa elektronik kelepçe takılmalıydı. Bu insanların birisi uyuşturucu suçundan ceza almış hatta denetimli serbestliği var” dedi.

‘Adaleti görmek istiyorum’

Bu tür katliamlardaki erkek akla işaret eden A., 31 Ocak’ta görülecek duruşma için dayanışma çağrısında bulunarak, “Duruşmada kimse sessiz kalmasın, elinden geleni yapsın. Bugün kardeşime yapıldı ama yarın başkasına yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Adalete güvenmek istiyorum ve yaşadığım müddetçe görmek istiyorum” ifadelerini kullandı. 

Editör: Haber Merkezi