MARDİN - Kayyım protestolarına katıldığı gerekçesiyle memuriyetten atılan Gülizar İpek’in işe dönüş başvurusunu görüşen mahkeme, protestonun tek başına “örgüt üyeliği” suçlamasına gerekçe yapılamayacağına karar verdi.  

Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetiminde iken İçişleri Bakanlığı tarafından 19 Ağustos 2019’da Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne ikinci defa kayyım atanması üzerine protestolar başlamıştı. Başlayan protestolara HDP döneminde Kadın ve Gençlik Hizmetleri Daire Başkanlığı görevine getirilen Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) üyesi Gülizar İpek de katılmıştı. Bunun üzerine kayyım yönetimi İpek’i disipline sevk ederken, kayyım Mustafa Yaman döneminde Genel Sekreter olan Abdullah Yenigün’ün imzası ile İpek, katıldığı eylemler gerekçesi ile “Örgüt üyeliği” suçlaması ile memuriyetten çıkarılmıştı. İçişleri Bakanlığı da "Terörden Arındırılmış Belediyeler" adı altında hazırladığı kitapçığın Mardin bölümünde, isim vermeden İpek'in memuriyetine son verilmesini hakkındaki soruşturma gerekçesi ile savunmuştu.

Memuriyetten çıkarılması üzerine mahkeme yoluna başvuran İpek’in Mardin 2’nci İdare Mahkemesi’nde kararın iptali amacıyla açtığı davada karar çıktı. Mahkeme verdiği kararla İpek’in görevine iade edilmesine karar verdi. Davaya İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen savunmada Bakanlık, “Diyarbakır, Van ve Mardin Belediye Başkanlarının görevden uzaklaştırılması ve il valilerinin belediye başkanvekili olarak görevlendirilmeleriyle ilgili olarak gerçekleştirilen protesto eylemine katılan şahıslar arasında davacının da bulunduğu” gerekçesi ile davanın reddi yönünde karar verilmesini istedi.

MAHKEME ‘HAK’ DEDİ 

Ancak mahkeme emsal niteliğinde bir karar vererek, “Anayasa’da herkesin toplu olarak açıklama yapma hakkı, sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkı” olduğu belirtildi. İdarelerin alacakları kararların kanuna aykırı olamayacağına vurgu yapılan kararda, İpek’in 20, 22, 27 ve 27 Ağustos 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen kayyım protestolarına katılmasının bağlı olduğu sendika tarafından alınan kararlar ile gerçekleştirildiği belirtildi. Mahkeme kararında İpek’in üzerine atılı suçlamaların kayyım yönetiminin belirttiğinin aksine 20 Ağustos 2019’da Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın protokol kapısı önünde yapılan basın açıklamasına katılmasından kaynaklandığı tespitine yer verdi.

Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararlarda düşünceyi açıklama özgürlüğünün farklı şekillerde kullanılabileceğinin belirtildiğini kaydederek, “Davacının üyesi olduğu Tüm Bel-Sen ve bağlı Konfederasyonun 19.08.2019 tarihinde Mardin Büyükşehir Belediyesine yapılan kayyım atamasını protesto etmek amacıyla KESK genel merkezinin almış olduğu karar doğrultusunda 20.08.2019 tarihinde yapılacak basın açıklamasına katılma kararı alındığı, bu karar uyarınca da davacının 20.08.2019 tarihinde Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığının protokol kapısı önünde yapılan basın açıklamasına katılması nedeniyle cezalandırıldığı görülmektedir” denildi.

HUKUKA UYGUNLUK BULUNAMADI

Kayyım yönetimi tarafından hazırlanan soruşturma raporunda, İpek’in eylemlere katılmasının “nasıl ve ne yönden ideolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak disiplin suçunu oluşturduğunun ortaya konulmadığı” belirtilen kararda, kayyım yönetiminin kolluk kuvvetlerince düzenlenen tutanakta yer verilen beyanlara göre işlem tahsis ettiği ifade edildi. 

Söz konusu polis tutanağında da bahse konu disiplin suçunun işlendiğini gösteren bir ibare olmadığına dikkat çekilen kararda “Davacının gerçekleştirdiği eylemlerin "İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak" disiplin suçu kapsamında kalmadığı sonucuna ulaşıldığından, “aksi hareketle ve değerlendirme hatasına düşerek tesis edilen dava konusu işlemin ilgili kısmında hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.

ÖRGÜTÜN DEĞİL SENDİKANIN ÇAĞRISI İLE

Mahkeme, kayyım yönetiminin İpek’in "Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak" iddiasını da değerlendirdi. İpek hakkında “örgüt üyeliği” iddiası ile açılan soruşturmada “takipsizlik” kararı verildiği, kayyım protestolarının basın yayın organlarında yer alan KCK’nin çağrıları ile değil, İpek’in bağlı olduğu sendikanın çağrısı sonucu katıldığının anlaşıldığına yer veren mahkeme, “(…) Filinin sübuta erdiğinden bahisle davacı hakkında devlet memurluğundan çıkarma cezası uygulanmasına ilişkin kısmının da hukuka uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 14.01.2020 tarih ve 2020/01 sayılı kararında hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır” ifadelerini kullandı. 

ZARARI TANZİM EDİLECEK 

Mahkeme ayrıca kayyım yönetiminin aldığı kararla İpek’in bu güne kadar ortaya çıkan zararının da tazmin edilmesine karar vererek, “Davacının yoksun kaldığı parasal haklarının hesaplanarak davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini, yine diğer özlük ve sosyal haklarının davacıya iadesine” ifadelerini kullandı. 

MA / Ahmet Kanbal

Editör: Haber Merkezi