ADANA- SEYHAN- ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ RÖPORTAJ; M. Kemel Tuncer Teknik lisesinden  7 şubat 2017  tarihinde 686 sayılı KHK ile ihraç edilen KESK’e bağlı Adana Eğitim-Sen Üyesi Gülşah Keskin Genel Yayın Yönetmenimiz Hamza ÖZKAN’nın sorularını yanıtladı…



Bize biraz kendinizden bahseder misiniz, hayata nasıl bakarsınız, nelere değer verir, neleri önemsersiniz, olmazsa yaşayamam dediğiniz şeyler nelerdir?

Genellikle pozitif, enerjik, çalışmayı ve üretmeyi seven biriyim. Tüm canlıların aynı derecede önemli olduğunu ve sevgiyi hak ettiklerini düşünürüm, tabi başkalarını ötekileştirenler dışında. Özgürlüğüm ve ailem olmazsa yaşamın anlamı olmaz. Hayatta en çok sevgiyi, adaleti, saygıyı, özgürlüğü önemserim.

Kanun Hükmünde Kararnamelerle(KHK) yönetilen bir ülke konumuna geldik Yeni Türkiye’de. KHK’lerle önce akademisyenler ihraç edildi ve her yeni kararnameyle birçok kişi işini kaybetti. Sizi ihraç ederken bir neden gösterdiler mi? Yeni Türkiye’nin kabul edemediği hangi eylemi gerçekleştirdiniz?

Ben bir sabah uyandım ve ihraç edildiğimi öğrendim. Hiçbir kurumdan bununla ilgili bir bilgi almadım. Tek bildiğim şey 686 sayılı KHK’da adım geçiyor. Nedeni nasılı konusunda bir bilgi verilmedi.

Hızla genişleyen bir ihraç çemberinin içinde bulunca kendinizi nasıl bir haleti ruhiye yaşadınız, hayatınızda neler değişti ve değişen hayata nasıl uyum sağladınız ya da sağlayabildiniz mi?

Yaşadığım ilk duygu şok ve kızgınlık oldu. Sonraki duygu değişimi komedi zaten. Anlık olarak depresif, bazen manik, bazen üzgün, bazen şaşkın. Ama en yoğun hissettiğim şey haksızlığa uğramış olmanın getirdiği öfke. İhraç olduğumda 3 aylık bir bebeğim vardı. Yaşadığım sıkıntıdan kızımın da epeyce etkilendiğini düşünüyorum. Hepimiz için alışmak, yola devam etmek çok zordu. Belirsizliklerle dolu bir süreç yaşadık. Uyum sağlamak epey zor, tabiî ki ilk zamanki gibi taze değil her şey. Biraz daha rahat hissediyorum ama buna uyum sağlamak imkânsız.



İhraç kararına itiraz ettiniz mi, hukuki süreç hakkındaki düşünceleriniz neler, hukuk sisteminden ümitli misiniz?

Tatbikî itiraz ettik. Sendikam Eğitim-Sen Genel Merkezi tarafından dava açma girişimlerimiz oldu elbette ama görülmüyoruz, adeta yokmuşuz gibi davranılıyor. Komisyonda da başvurum var ama oradan da yanıt gelmiyor.

Adana’da KHK’yle kaç kişi ihraç edildi, ihraç edilen diğer meslektaşlarınızla iletişiminiz var mı, birbirinize destek oluyor musunuz?

Adana’da sanırım yaklaşık 1000 kişi ihraç edildi. KESK sendikasına bağlı ihraç edilen kişi sayısı 60. Ben bağlı bulunduğum KESK sendikasından ihraç edilen arkadaşlarımla görüşüyorum, en büyük desteğim yoldaşlarımdır.

İhraç edildikten sonra maddi sıkıntıları nasıl aştınız, iş bulabildiniz mi, şuanda çalışabiliyor musunuz?

İhraç edildikten sonra maddi sıkıntılar elbette yaşadık. Zamanla standartlarımızı biraz düşürünce sorun çözüldü. Bu konuda da en büyük desteği yine EĞİTİMSEN’den aldım. Her konuda gösterdikleri dayanışmadan dolayı çok şanslı hissediyorum. Bu ara geçimimi sağlamak için çiçekçilik yapıyorum.

Kültür, Sanat ve bilimsel çalışmalara nasıl bakıyorsunuz, var mı bir çalışmanız?

Bu alanlarda bir çalışmam yok.

 İhraç edildikten sonra yaşadığınız zor günlerde yeterince desteklendiğinizi düşünüyor musunuz, kimler sizin yanınızdaydı bu süreçte?



Tatbikî en yakınım olan ailem her zaman yanımdaydı. Sosyal desteğim yeterince iyiydi. Tabi ki arayıp, nasılsın bile demeyenler de oldu. Ama ailem, yoldaşlarım, sendikam yanımdaydı ve bu süreci daha kolay atlatmam da yardımları oldu.

İhraç edilen insanlarımız için neler yapılabilir, nasıl desteklenebilirler, bu konuda neler söylersiniz?

İhraç edilen arkadaşlar hangi düşünceden olursa olsun önce birbirlerini bulmalılar. İhraç olduktan sonra ihraç edilen arkadaşlarımdan beni arayanlar olmuştu ve sanırım beni en iyi onlar anlamıştı. İhraç edilen kişiler aileleriyle ve arkadaşlarıyla daha çok zaman geçirmeliler. Tek başına kalma isteğine direnmeliler. Belirli aralıklarla bir araya gelmeli, sorunlar dinlenmeli. Sorunlara pratik çözümler bulunmalı. Hayatlarını devam ettirebilmeleri için yaptıkları işlerde desteklenmeli. Her anlamda dayanışma örnekleri sergilenmeli.



Nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz demokrasi, eşit bir yaşam ve barış için coğrafyamız ve kendini adınıza?

Tüm dünyada öncelikle barışın, özgürlüğün, adaletin hâkim olmasını isterim. Tüm canlıların rahatça yaşayabildiği bir coğrafya istiyorum. Ülkemizdeki tüm haksızlıkların son bulmasını temenni ediyorum.

Ötekilerin Gündemi olarak teşekkür ederiz.
Editör: Haber Merkezi