BÜYÜK EKİM DEVRİMİ VE ONUN BÜYÜK ÖNDERİ LENİN KADINLARA NE GETİRDİ?
Bu konuda Clara Zetkin şunları yazıyor:
"Lenin için belirleyici anlamı olan, önde gelen bazı kadınların parlak başarıları değil, en göze çarpmayanına kadar milyonlarca kadının görünmeyen günlük işleridir. Çünkü Lenin, her zaman küçük ve en küçük şeyde, büyüğü ve bütünü gören, değerli bir şey olarak yücelten derin bir anlayışı benimsemişti.
Kadının eşitliği ve kurtuluşu konusunda Lenin' in konumu, onun genel devrimci inancının ve devrimci yapıtının organik bir öğesidir. Kadınların Lenin' e neyi borçlu olduklarını tam olarak öğrenmek isteyen, Lenin' in bütün yazdıklarının derinine inmeli, devrimin tarihini incelemelidir. Ancak o zaman, ancak ondan sonra, Lenin' in üstün büyüklüğünü ve kadının kurtuluşu yanında insanın özlediği her şeyin kurtuluşu için önemini birlikte kavrar."


Büyük Ekim Devriminin önderi Lenin Paris Komünü ve Kadınlar için şunları yazıyor:
1871 Mayıs ayında, Komünün bir burjuva gözlemcisi bir İngiliz gazetesinde şunları yazdı. "Fransız halkının hepsi kadın olsaydı, bu müthiş bir ulus olurdu."
Lenin şöyle devam ediyor:
"Kadınlar ve 13 yaşından itibaren çocuklar, Komün sırasında, erkeklerin yanında savaştılar. Gelecekteki savaşlarda da burjuvazinin yıkılması için başka türlüsü olmayacak. İyi silahlanmış burjuvazi, kötü silahlanmış ya da hiç silahlanmamış proleterlere karşı kurşun atarken proleter kadınlar durup seyretmeyecekler. 1871' de olduğu gibi gene silaha sarılacaklar. Militarizm artık bütün toplumsal yaşama sızıyor. Proleter kadınlar buna karşı ne yapmalıdır?
Yalnızca her savaşı ve her türlü askeri nesneyi lanetlemeli, yalnızca silahsızlanmayı mı istemeli?
Gerçekten devrimci olan ezilmiş bir sınıfın kadınları, böyle küçültücü bir rolü asla kabul etmeyeceklerdir. Bunun yerine oğullarına şunu diyeceklerdir:
Yakında büyüyeceksin,sana bir tüfek verecekler. Onu al ve savaş sanatını öğren. Bu savaşta olduğu gibi ve sosyalizmin hainlerinin sana öğütlediği gibi görevin öteki ülkelerin emekçilerine, senin sınıf kardeşlerine ateş etmek değil, kendi ülkenin burjuvazisine karşı savaşmak olmalıdır."
Lenin 1914 - 1918 1. Emperyalist Paylaşım savaşı sırasında kadınlar için şunları söylemiş: "İşçi kadın, emperyalist savaşın getirdiği acılar dönemini kısaltmak istiyorsa, barış çabasını sosyalizm uğruna ayaklanmaya ve sosyalizm için savaşıma dönüştürmelidir."
1917 Büyük Ekim Devrimi emekçi kadınlara ne vermiştir?
Bu konuda Lenin şunları söylüyor:
"Bütün uygar ülkelerde, en ileri olanlarda bile, kadınların tam eşitliği yoktur.
Sovyet Cumhuriyetinin görevi, ilk plânda, kadın haklarının her türlü sınırlanışını ortadan kaldırmaktır. Kırsal bölgede sık sık, hem de çok sık, tanıdığımız kadın hakları kağıt üstünde kalıyor. Orada bugün de kilise evliliği ağır basıyor. Bunun nedeni, din adamlarının nüfusu olabilir. Bu hastalık ile savaşmak eski yasa ile savaşmaktan daha zor. Dinsel önyargılarla savaşımda son derece özenli davranmak gerekir. Bu savaşımda dinsel duyguları zedeleyen biri, büyük zararlar getirir. Savaşım, propoganda, aydınlatma yoluyla yürütülmelidir. Savaşımı sert yöntemlerle yürütürsek, yığınları karşımıza alabiliriz. Dinsel önyargıların en derin kaynakları yoksulluk ve bilgisizliktir. Asıl bu kötülükle savaşmamız gerekir. Bütün ulusal kurtuluş hareketlerinin deneyiminden biliyoruz ki, bir devrimin başarısı, kadının bu devrime katılma oranına bağlıdır."
1917 Ekim Devrimi' nden üç gün sonra anayasada kadınlarla ilgili bütün hak eşitsizliklerini kaldırarak toplumsal yaşamın her alanında kadın erkek eşitliğini sağlayan ve dünyada ilk defa bir kadını Aleksandra Kollanty'ı eğitim bakanı görevine getiren Lenin burjuva demikrasisinin kadın eşitliği konusundaki yalanları için de şunları söylüyor:

"Burjuva demokrasisi, kulağa hoş gelen sözlerin, kocaman sözcüklerin, özgürlük ve eşitliğe ilişkin tumturaklı vaadlerin ve haykırışların sloganların demokrasisidir. Ama gerçekte bu sözlerle kadının özgürlükten yoksun oluşu, eşit olmamaları, emekçilerin ve sömürülenlerin özgür ve eşit olmamaları örtbas edilir.
Kahrolsun bu alçakça yalan!
Ezenler ile ezilenlerin, sömürenler ile sömürülenlerin eşitliği olamaz, yoktur ve hiçbir zaman olmayacaktır. Kadın için özgürlük, işçi için özgürlük, emekçi köylü için özgürlük olmadığı sürece gerçek özgürlük olamaz, asla da olamayacaktır. Biz kadınlara, işçilere, emekçilere, köylülere diyoruz ki:
Yalancıların maskesini yüzlerinden çekip alın, görmeyenlere görmeyi öğretin. Onlara sorun: Eşitlik, hangi cinsin hangi cinsle eşitliği?
Hangi ulusun hangi ulusla eşitliği?
Hangi sınıfın hangi sınıfla eşitliği?
Hangi sınıf için özgürlük?
Bu soruyu sormadan, bu soruyu öne çıkarmadan, bunun gizlenmesine, örtbas edilmesine karşı savaşım yapmadan politikadan ve demokrasiden, özgürlükten, eşitlikten ve sosyalizmden söz eden kimse, emekçilerin en korkunç düşmanıdır, kuzu postuna bürünmüş kurttur, işçilerin ve köylülerin en kötü düşmanıdır, çiftlik sahiplerinin, kapitalistlerin, para babalarının uşağıdır.
Ezilen bir cinsvarolduğu, özel mulkiyet varolduğu sürece, herkes için özgürlük ve eşitlikten sözeden yalancılar ve sahtekarlar kahrolsun. Herkes için özgürlük, herkes için eşitlik değil, ezenlere ve sömürücülere karşı savaşım. İste bizim sloganımız.
Ezilen cins için özgürlük ve eşitlik!
İşçi için, emekçi köylü için özgürlük ve eşitlik! Ezenlere karşı savaşım, kapitalistlere karşı savaşım, vurgunculara karşı savaşım!"
Büyük Ekim Devriminin 101. yıldönümünde ve onun büyük önderi
Lenin' i saygı ile anıyorum.
Editör: Haber Merkezi