DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven, uzun süredir ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan ‘tecridin kaldırılması’ talebiyle tutuklu bulunduğu cezaevinde başladığı açlık grevinde kritik eşiği aşarak 63 günü geride bıraktı.





Güven, 5 gün önce toprağa verilen annesi Cevriye Güven’in cenaze törenine sağlık sorunları nedeniyle katılamadı. Anneannesini defnettikten sonra annesi Leyla Güven’i 7 Ocak’ta Diyarbakrı Cezaevi'nde ziyaret eden Sabiha Temizkan annesinin sağlık durumuna ilişkin son gelişmeleri paylaştı.

Gazete Duvar'dan Serkan Alan'a konuşan Temizkan, annesinin sağlık durumunun gün geçtikçe kötüleştiğini belirtt. Temizkan, “Annem, açlık grevlerinde kritik eşik olarak kabul edilen aşamayı çoktan geçmiş durumda. Açıkçası durumunda her an olumsuzluk yaşanmasından kaygı duyuyoruz” dedi.

"KAYGI DUYUYORUZ"

Leyla Güven’in kızı Sabiha Temizkan, “İlk defa annemi merak edenlere iyi haberler veremedim. Artık yürümekte güçlük çekiyor ve kilo kaybı devam ediyor. Ciddi bir halsizliği var. Işığa, sese ve kokuya hassasiyeti gelişti. Baş ağrıları, baş dönmeleri, mide rahatsızlıkları, tansiyon düşüklüğü ve düzenli uyku uyuyamama problemleri vardı. Enerjisi daha da düşüktü. Görüşe arkadaşlarının yardımıyla gelebildi. Avukat görüşlerine çok nadiren çıkabiliyor ve durumu giderek kötüleşiyor. Annem, açlık grevlerinde kritik eşik olarak kabul edilen aşamayı çoktan geçmiş durumda. Açıkçası durumunda her an olumsuzluk yaşanmasından kaygı duyuyoruz” dedi.

"MAHKEMEDEN BİR BEKELNTİSİ OLMADIĞINI SÖYLEMİŞTİ"

Annesinin yaklaşık 10 kilo kaybettiğini ancak cezaevinde zemin düzgün olmadığı için getirilen dijital tartıların doğru sonuç vermediğini belirten Temizkan, Güven’in açlık grevi kararı aldığını öğrendiği günü şu sözlerle anlattı:

“Annemin duruşmasını izlemek üzere Diyarbakır’daydım. Duruşma salonuna girdik. Annem normalde duruşmaya katılmayacağını söylemişti. Hakkında tahliye kararı veren mahkeme aynı gün, tıpkı Eren Erdem’e olduğu gibi annemi tahliye etmeyerek yeniden tutuklama kararı vermişti. Mahkemeden bir beklentisi olmadığını söylemişti annem de. SEGBİS ile duruşmaya katıldı.

Orada açlık grevine başladığını açıkladı. Benim için sarsıcı oldu. Annenizin tahliye olmasını beklerken böyle bir şey açıklanması çok sarsıcı oluyor haliyle. Sonrasında yanına gittiğimde bu kararı neden aldığını anlattı. ‘Barış umudunun neredeyse tükendiği, barıştan söz edilmeyen, tekrar savaş sürecine dönülen günleri yaşıyoruz. Ben anne olarak, siyasetçi olarak çok kaygılıyım. Dolayısıyla toplumsal barışın önünün açılması için bu açlık grevine başladım’ dedi. Annem, toplumsal barışın sağlanması için Öcalan’la yapılacak görüşmeyi ve oradan gelecek mesajı çok önemli buluyor.”

"AÇLIK GREVİNE İLİŞKİN HDP DIŞINDA KİMSE ARAMADI"

Açlık grevine dair HDP dışında hiçbir bir siyasi parti temsilcisinin kendilerini aramadığını, anneannesi Cevriye Güven’in hayatını kaybetmesinin ardından taziye dileği için yalnızca ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş’ın aradığını söyleyen Temizkan, Güven’in cezaevindeki koşullarına ilişkin ise, “Annemin koğuş arkadaşları bu konuda çok duyarlılar. Annem çok iyi bakıldığını söylüyor. Tüketmesi gereken sıvılar, ilaçlar konusunda çok yardımcı oluyorlar. Cezaevi reviri günde iki kez annemi kontrol ediyor. Cezaevi yönetiminin tutumuyla ilgili bir şikayeti yok annemin. B1 vitaminini de iki haftadır alabiliyor” dedi.

"ANNEMİN MECLİS’TE OLAN HİÇBİR MİLLETVEKİLİNDEN FARKI YOK"

Milletvekili seçilmesinin ardından CHP’li Enis Berberoğlu’nun tutukluluğu ertelenerek kendisi tahliye edilirken, HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in avukatları tarafından yapılan tahliye başvuruları reddedildi. “Annemin şu an Meclis’te olan hiçbir milletvekilinden farkı yok” diyen Temizkan Güven’in tahliye edilmemesine ilişkin şunları kaydetti:

“Anayasa’nın 83’üncü maddesine göre annemin yasama dokunulmazlığı var ve serbest bırakılması gerekiyor. Enis Berberoğlu’na göre daha avantajlı durumda çünkü kesinleşmiş bir cezası yok. Annemle ilgili her şey bir iddia üzerine. Bu yargılamanın sonucunda annem beraat de edebilir. İçeride tutulması için hiçbir sebep yok ve bu hukuksuz bir tutum. Annem açlık grevi kararını açıkladığı son duruşmasında ifade etmişti; Türkiye’de yargı bağımsızlığından söz edilemeyeceğini, kendisiyle ilgili kararın siyasi olduğunu söylemişti. Berberoğlu’nun serbest bırakılıp annemin halen içeride tutulması da bunu gösteriyor. Konu Kürtler olduğunda başka bir hukuk söz konusu oluyor.”

"DIŞARIDA OLSA FARKLI MÜCADELE YÖNTEMLERİ OLABİLİRDİ"

“Hukuk uygulansın ve çifte standartlar ortadan kaldırılsın. Annem de tıpkı diğer milletvekilleri gibi haklarını kullanabilsin ve Meclis’te yer alabilsin, Hakkari halkının iradesini temsil edebilsin. Bu hukuksuz tutukluluğun son bulmasını istiyoruz. Annemin açlık grevine başlamasının bir nedeni de bir yandan bu hukuksuzluk. Dışarıda olsaydı farklı mücadele yöntemleri olabilirdi. İçeride kendisine başka yol bırakılmadığını söylüyor. ‘Cezaevinde başka yapabileceğim bir şey yoktu. Ben de açlık grevini seçtim’ diyor. Annem hakkındaki hukuksuzluk da açlık grevinin nedeni aslında.”

Editör: Haber Merkezi