VAN-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ RÖPORTAJ; Van Bölge Hastanesinden 14 Temmuz 2017 tarihinde 692 sayılı KHK ile ihraç edilen KESK’e bağlı SES Sendika kadın sekreteri Mesude Demir Genel Yayın Yönetmenimiz Hamza Özkan’in sorularını yanıtladı.



 

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz, hayata nasıl bakarsınız, nelere değer verir, neleri önemsersiniz, olmazsa yaşayamam dediğiniz şeyler nelerdir?

Hayatta değerli şeylerin başında onurlu bir duruş, direnişçi bir ruh ile insanlığın kurduğu hayali sistemler ve sebeplerle ötekileştirilen insanlar için, tahrip edilen doğa, yaşam alanları gasp edilen canlılar için mücadele vermek geliyor benim için. Çok şey olmadan yaşanabilir ve bunlar deneyimlenerek öğrenilebilinir. Şimdilik olmazsa yaşayamam diyeceğim bir şey olmadı.

Kanun Hükmünde Kararnamelerle(KHK) yönetilen bir ülke konumuna geldik Yeni Türkiye’de. KHK’lerle önce akademisyenler ihraç edildi ve her yeni kararnameyle birçok kişi işini kaybetti. Sizi ihraç ederken bir neden gösterdiler mi? Yeni Türkiye’nin kabul edemediği hangi eylemi gerçekleştirdiniz?

Yeni Türkiye kavramını çok doğru bulmuyorum. Sistemin yürütücülerinin değişmesi anlamına gelmiyor. Türkiye aynı kodları dönemsel olarak yöntem ve şiddet düzeyi değişikliği ile aynı faşizm yaklaşımları olan baskıcı otoriter sisteme sahip bir ülke. Bundan önce de insanların sorgusuz sualsiz ekmekleri gasp edildi. Sayıları arasında ki fark bir parametre kabul edilemez. Bu sistemin önceki Türkiye’nin yaptığı hukuksuzlukları da unutmamak gerek; bende de herhangi bir sebep gösterilmeden ihraç edildim diğer arkadaşlarım gibi.

Hızla genişleyen bir ihraç çemberinin içinde bulunca kendinizi nasıl bir haleti ruhiye yaşadınız, hayatınızda neler değişti ve değişen hayata nasıl uyum sağladınız ya da sağlayabildiniz mi?

Elbette değişen durumlar söz konusu; bir gecede emeğiniz gasp ediliyor, karmaşık duygular yaşadığım oldu, tek yönlü eğitilen insanlarız, uzun yıllar zorlu bir eğitim sisteminde tabi tutuluyorsunuz ve eğitim sistemine sizin ilgi alanlarınızı ve yeteneklerinizi körelten bir süreçle bir meslek sahibi olduktan sonra çalışma yaşamının zorluğu ve yoğunluğundan ötürü yine farklı bir alanda, farklı bir işte çalışabilir miyim diye düşünüyorsunuz. Ne yapabilirim sorusunu bir süre sorup cevapsız kalıyorsunuz. En iyi bildiğiniz şey olan direnmeye devam ediyorsunuz.

 

İhraç kararına itiraz ettiniz mi, hukuki süreç hakkındaki düşünceleriniz neler, hukuk sisteminden ümitli misiniz?

Evet devam eden bir süreç var; şuanda OHAL Komisyonunda incelemede. Hukuk sistemi bağımsız olmadığı için kısa vadeli olumlu bir gelişme beklentim yok açıkçası.

Van’da KHK’yle kaç kişi ihraç edildi, ihraç edilen diğer meslektaşlarınızla iletişiminiz var mı, birbirinize destek oluyor musunuz?

Evet, ihraç edilen emekçi arkadaşlarımla her daim iletişim içinde kalmaya çalışıyorum, bu hep böyle olacak, birlikte direniyoruz ve direneceğiz.

İhraç edildikten sonra maddi sıkıntıları nasıl aştınız, iş bulabildiniz mi, şuanda çalışabiliyor musunuz?

Şuan bebeğim çok küçük o yüzden çalışamıyorum. Birlikte sendikamızla mücadele ediyoruz. Haksızlık sonsuza kadar yaşayamayacak. Bu da bizlerin mücadelesiyle mümkün olacak.

Kültür, Sanat ve bilimsel çalışmalara nasıl bakıyorsunuz, var mı bir çalışmanız?

Kültür ve sanat çalışmaları bilimsel çalışmalardan farklı, yoğun baskı altındaki halklarda bir çıkış noktası, bir direniş, bir anlatma, sığınma olarak algılanıp çok değerli eserler çıkmasına sebep olabilir. Bilimsel çalışmalar Akademik eğitim ve teknolojik yeterlilik ister diye düşünüyorum. Şu süreçte ve öncesinde takip etmekten zevk aldığım katkı sağlamam gerektiği noktada dayanışma içinde bulunacağım alanlardır.

İhraç edildikten sonra yaşadığınız zor günlerde yeterince desteklendiğinizi düşünüyor musunuz, kimler sizin yanınızdaydı bu süreçte?

Zor süreçti ve yoldaşlık bağı üzerinden dayanışma ruhu ile hep birlikte direniyoruz. Yalnız değilim, hiç yalnız hissetmedim.

İhraç edilen insanlarımız için neler yapılabilir, nasıl desteklenebilirler, bu konuda neler söylersiniz?

Sanırım ihraç edilenlerin direnişine destek çıkmak yapılabileceklerin en önemlisi. Alternatif bir yaşamı bu direnişi destekleyerek ortaklaşarak kurabiliriz.



Nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz demokrasi, eşit bir yaşam ve barış için coğrafyamız ve kendini adınıza?

Devrim bir süreçtir ve herkes üzerine düşeni yapmalı. Bizden önce direnenler, bugün direnenler ve bizden sonra direnecekler aynı özgür, eşit, onurlu bir yaşam için mücadele etti ve edecek. İnsanlık onurlu bir yaşamı inşa edecektir buna inancım tam.

               Ötekilerin Gündemi olarak teşekkür ederiz.

 

 
Editör: Haber Merkezi