Değerli sayfa arkadaşlarım;
Az önce sayfamda gözüken bir kadın arkadaşımın paylaşımına denk geldim deyim yerindeyse cuk diye içime oturdu yazdıkları.
Hani derler ya bir başkasının acısı acını unutturur insan isen.
Sayfasına kilitli kaldığım dakikalarda
gözlerindeki o feryadı resmen yüreğimi dağladı.
Şöyle bir sayfasına göz gezdirmek yetti bana.
Kadın arkadaşımın uzun zamandan beri paylaşımlarında resmen ölüm çığlığı attığına tanık oldum kimselerin duymadığı.
Ve üzerimde uyanan en korkutucu histe bir sürü insanın beğeni ve yorumlarıyla sadece geçiştirdiklerini görmem oldu.
Bizler ne zaman bu kadar duyarsız hale geldik.
Ota böceğe ağlayan bizler ne zamandan beri bir kadın yoldaşımızın feryadına, göz yaşlarına sessiz kalır olduk.
Hani insanlığımız nerede ?
Peki ya duyarlılığımız o nerede kaldı.
Ey feministler, ey 25 Kasımlarda sokağa dökülüp dans eden kadın arkadaşlar,
Partili kadın kolları
Kadın milletvekilleri
Devlet yetkilileri
kimler dinledi bu çığlığı,
kimler hissetti bu feryadı.
Yarın geç olmadan kimler elini uzatacak bu kadın yoldaşımıza?
Yoksa duyarlılığımız öldürülmesini bekleyip omuzlarda taşıyacağımız güne kadar mıdır?
Ve arkasından timsah göz yaşı döküp boy boy resimlerini mi paylaşacağız şiddet mağduru bir kadın daha öldürüldü diye.
Üstelik yavrusundan koparılıp evlat özlemiyle yanıp tutuşurken yüreği kimler neden kayıtsız kaldı.
Bu kadın arkadaşımız yavrusuna kavuşması ve ölüm tehditlerinin son bulması için neden imza kampanyaları düzenlenip kamu oyu oluşturulmamış doğrusu anlamış değilim.
Kimden mi bahsediyorum ismi Çağla Cömert.
Aile içi şiddete maruz kalan, eşinden şiddet gören bu sanat ruhlu kadın arkadaş aynı zamanda yavrusu elinden alınmış ve kendisine gösterilemeyen ve yüreği özlemle tutuşan bir anne ve her an kadın cinayetine ramak kalmış ve hiç bir şekilde can güvenliği olmadığını dile getirirken.
ve her şeyden önce bu bir insan iken bu yürek yakan sessizliğimiz neden?












Editör: Haber Merkezi