DİYARBAKIR - DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu 16 gazetecinin tutuklanmasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Bu saldırılar yeni değil. Basının 30 yıldır süren bir mücadelesi var. İktidar basını ve toplumu susturarak kendini ayakta tutmaya ve bu şekilde amacına ulaşmaya çalışıyor. Biz buradayız ve sessiz kalmayacağız” dedi.

Diyarbakır’da 8 Haziran sabahı yapılan ev baskınlarında 20’si gazeteci olmak üzere 22 kişi gözaltına alındı. 8 günlük gözaltı süresinin ardından 16 Haziran’da 16 gazeteci “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Gazeteciler, yaptıkları haberlerin içeriği, yayın politikası ve programların dili gibi tamamen gazetecilik faaliyetleri ile suçlandı. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, tutuklanan gazetecilere ilişkin değerlendirmelerde JINNEWS'ten Medya Üren'e konuştu.

‘Toplumu sessiz bırakmak istiyorlar’

Basına yönelik saldırıların, cumhuriyet tarihinin başlangıcına kadar uzandığını dile getiren Dicle, “Bugün bir kez daha iktidarın basına dönük saldırıları gündemde. Saldırılar çok yönlü olarak yürütülüyor. Bunun en önemli nedeni halka doğru haber ulaştırmalarıdır. Buradan da görüyoruz ki iktidarın yeri sarsılıyor. Kendi kirli politikalarını görünmez kılmak için gazetecileri tutukluyor. Esas olarak muhalif sesleri susturmak için basının üstüne geliyorlar. Toplumu sessizleştirerek iktidarda kalma sürelerini uzatmak istiyorlar” ifadelerini kullandı.

Sansür ve tutuklama politikası

90’lı yıllardaki devlet politikasına dikkat çeken Dicle, “90’lı yıllarda Kürt halkı yok sayılıyordu. Kürt halkı bu politikalara karşı büyük bir direniş sergileyerek kimliğine sahip çıktı. İktidarın saldırgan politikaları bütün gerçekliğiyle ortadaydı. İmha ve inkar politikalarıyla halkı asimile etmek ve yok etmek için büyük bir kırım yöntemi yürüttüler. Özgür basın ise bu politikaların deşifre edilmesinde büyük rol oynadı. Aynı zamanda özgür basın, halkın mücadeleci kimliğini bütün dünyaya duyurdu. Tarih boyunca birçok iktidar değişikliği oldu ama zihniyetleri hiç değişmedi. Saldırı taktikleri, yol ve yöntemleri değişiyor olsa da zihniyet hep aynı kalıyor. Gazetecileri sessizleştirmek için haber yapmaları engellenmek isteniyor. 90’lı yıllarda bürolarımız bombalandı, birçok arkadaşımız ya katledildi ya da gözaltında kaybettirildi. Bugün de sansür, gözaltı ve tutuklamalarla bu engellemeleri sürdürmeyi amaçlıyorlar. Öyle görünüyor ki iktidar muhalifleri sessiz bırakarak varlığını sürdürmek istiyor” şeklinde konuştu.

‘Gazetecilik mesleği yargılanıyor’

İktidarın amaçlarının değişmediğini belirten Dicle, 90’lı yıllardaki saldırıların bugün de devam ettiğine yer verdi. Dicle, “Bugün gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonlarla ve yaşanan ağır ekonomik krizle birlikte iktidarın böyle yürüyemeyeceği netleşmiştir. Özgür basın bu gerçekliği en çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor. Yaşananları bütün açıklığıyla kamuoyuyla paylaşıyor. Bundan dolayı da iktidarın hedefinde. Arkadaşlarımızın tutuklanma nedenlerine baktığımız zaman sadece gazetecilerin değil gazetecilik mesleğinin de yargılandığını görüyoruz. Gazetecilere ‘Neden gazetecilik yapıyorsun’ sorusu soruluyor. Tabi ki gazeteciler her zamankinden daha moralli bir şekilde sahaya çıkıyorlar. Tutuklamalarla basını susturamazlar” şeklinde konuştu.

‘Geri adım atmayacağız’

“90’lı yıllarda susmayan basın şimdi de susmayacak” diyen Dicle, şunları söyledi: “Binalarımız bombalandıktan sonra başka yerler açarak çalışmalarımıza devam ettik. 2016 yılında da birçok arkadaşımız tutuklandı. Ama bizler alternatifimizi geliştirerek yolumuza yine devam ettik. Bugün de aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. 16 arkadaşımızın tutuklanmasından sonra gerçekleşen protesto eylemleri de bize bunu gösteriyor. Destek ve dayanışma açıklamaları da bunu gösteriyor. Arkadaşlarımız geri adım atmayacaklar. Daha çok ve daha güçlü haberler yapmak için sahada olacaklar. Gazeteciler her gün arkadaşlarımızın yükünü nasıl omuzlayabileceğimizi konuşuyor. Basının asla susmayacağına herkes şahit oldu ve olacaktır. Arkadaşlarımız sessiz kalmayacak. Bizler sonuna kadar hakikatin izinde olacağımıza dair sözümüzün arkasındayız.”

Editör: Haber Merkezi