DİYARBAKIR - Gazeteci Hatice Şahin’in yargılandığı davanın karar duruşmasında mahkeme 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 18 Ekim 2018 tarihinde gözaltına alınıp serbest bırakılan Yeni Yaşam Gazetesi çalışanı Hatice Şahin hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın 8’inci duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Hatice katılmazken avukatı Resul Temur hazır bulundu.

İddia makamı ceza istedi

İddia makamı duruşmada sunduğu mütalaada Hatice’nin örgüt adına yurt içerisinde faaliyet yürüttüğü, örgüt yanlısı oluşumları koordine ettiği, her türlü eylem ve etkinliği organize ettiği belirtildi. İddia makamı, Hatice’nin evine yaptığı baskında arama sonucu elde edilen dokümanların arasında DTK adına faaliyette bulunmak üzere İstanbul ve Diyarbakır arası uçuş gerçekleştirdiğini öne sürdü. İddia makamı, gizli tanık beyanları, uçuş bileti,  fiziki takip tutanaklarını birlikte değerlendirildiğini kaydederek, “örgüt üyeliğinden” 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.

‘Gizli tanık beyanları bir bütünen dosyaya alınmalı’

Avukat Resul Temur, iddia makamının mütalaasını kabul etmediklerini ve dosya üzerinde “Firar” ve “Ezel” adlı iki gizli tanığın ifadelerinin olduğuna dikkat çekti. Resul, “gizli tanığın beyanlarına vücut verebilmek adına emniyet tarafından bir operasyonda müvekkil de gözaltına alınıyor. Yazı ve el yazmasından oluşan doküman olduğu iddia edilen belgeler dosya arasına alınmış olup müvekkilin örgüt üyeliğinden cezalandırılması isteniyor. Bölge adliye mahkemesi tarafından verilen iki adet emsal kararı mahkemeye sunuyoruz. Hem bu dosya hem de genel dosya kapsamında vurguladığımız şey gizli tanıkların beyanlarının bir bütünen dosya arasına alınmasını talep ediyoruz. Bunu talep etmemiz kimler açısından nasıl beyanda bulunduğunu tespit etmemiz gerekiyor. Gizli tanık beyanında tamamı müvekkilimiz olan gazeteciler yönünden beyanda bulunmuştur. Müvekkillerimiz yargılama sonucunda beraat etmişlerdir. Gizli tanık beyanının dosya arasına alınması yer, zaman gibi soyut olguların denetimi açısındandır” dedi.

‘İş yeri ikame adresiymiş gibi basıldı’

Müvekkilinin gazeteci olduğunu söyleyen Resul, müvekkilinin iş yerine sanki ikamet adresiymiş gibi polisler tarafından operasyon yapıldığını ifade etti. İş yerinde ele geçirilen dokümanların “örgütsel” dokümanlar olarak değerlendirildiğine değinen Resul, “Örgütsel faaliyeti içerisinde iletişimi sağlamaya yarar, ya da örgütsel talimatları, örgütsel faaliyetler ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararları dosyaya sunacağız. Müvekkilin DTK faaliyetleri kapsamında faaliyet yürüttüğü iddia edilmiştir. DTK bünyesinde yönetsel faaliyet yürüten koordinasyon sağlayan kişiler açısından cezalandırılma yönüne gidilmiştir. Bunlar hepsi müvekkil açısında tali yanlardır. Gizli tanık beyanı bunlarla somutlaştırılmaya çalışıldı. Bunlar bir yana gelmedi, gizli tanık beyanları tek başına kalmıştır. Tanık koruma kanununu 9’uncu maddesi kapsamında değildir. Biz tüm bu hususlar gözetilerek müvekkilin beraatına karar verilmesini talep ediyoruz” savunmasında bulundu.

Mahkeme ceza verdi

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından Hatice’nin “örgüt üyeliği” suçu işlediği gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Ayrıca mahkeme Hatice hakkında uygulanan adli tedbir kontrolünün devamına karar verdi. 

( Kaynak: Cumhuriyet )

Editör: Haber Merkezi