HABER MERKEZİ – İki koldan sürdürülen Büyük Özgürlük Yürüyüşü, varılan her merkezde büyük bir coşku ve moral yarattı. Gımgım’da 300 metre uzunluktaki insan zincirinde yer alanlarla tokalaşmaları dakikalar süren yürüyüşçüleri, Silopiya’da sokağa çıkma yasakları döneminde katledilen Kürt siyasetçi Seve Demir’in annesi Sakine Demir “Ya özgürlük ya özgürlük” diyerek karşıladı.

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik çözümü için başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün vardığı her noktada coşku ve kararlılığın yanı sıra duygusal anların bir arada yaşandığı anlara tanıklık ediyor. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması için yola koyulanlar, Kürt halkının “irademdir” dedikleri Öcalan’a olan bağlılıklarına gittikleri farklı şekilde tanıklık ediyor. Bu bazen bir atkı, bazen bir ezgi ya da bir söz oluyor. Özgürlük yürüyüşçülerini bağırlarına basan halk, barışa olan özlemlerini Kürtçe ezgilerle ya da attıkları sloganlarla dile getiriyor.

‘YÜRÜYÜŞÜNÜZ ÖZGÜRLÜK GETİRSİN’

Wan ve Qers’ten yola koyulanlar kış koşullarında “hakikat yolculuğu” olarak tanımladıkları yürüyüşlerini sürdürüyor. Bir haftayı geride bırakan Özgürlük Yürüyüşü’nün Wan kolunda yer alanların dünkü durağı Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesi oldu. Özgürlük Yürüyüşçüleri vardıkları Silopiya’da Barış Anneleri tarafından barışın simgesi olan beyaz tülbentlerle karşılandı. DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’a sımsıkı sarılan bir annenin “Ez qurbana we bim. Bila meşa we azadi bine/ Biz size kurban olalım. Yürüyüşünüz özgürlük getirsin” sözlerini sarf etmesi barış ve özgürlüğe duyulan özlemin göstergesi oldu.

DEPREMDE YAŞAMINI YİTİRENLER UNUTULMADI

Özgürlük Yürüyüşçüleri, 6 Şubat 2023 tarihinde Mereş merkezli yaşanan ve 11 kenti etkileyen depremde yaşamını yitirenleri de unutmadı. Yol boyunca üzerlerinden çıkarmadıkları “Meşa Azadiyê/ Özgürlük Yürüyüşü” yazılı önlüklerine taktıkları siyah kurdele ile depremde yaşamını yitirenleri anan Özgürlük Yürüyüşçüleri, Barış Anneleri ile birlikte kol kola yürüdü.  

SAKİNE DEMİR: ARTIK YETER, ÇOCUKLARIMIZ ÖLMESİN

Yürüyüşe damgasını vuran ise, ilçede sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı 4 Ocak 2016’da, Özgür Kadın Kongresi (KJA) aktivisti Fatma Uyar ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ile birlikte katledilen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclis üyesi Sêvê Demir’in annesi Sakine Demir sarf ettiği sözler oldu. 

 “Derdimiz, barıştır, birliktir. Biz barış istiyoruz. Polis, asker, gerilla, sivil hepsi benim çocuğumdur. Türkler de bizim yanımızda olsun. Artık yeter, çocuklarımız ölmesin. Ya özgürlük ya özgürlük” diyen Demir, annelerin yüreğindekilerini söze döktü. 

ALTERNATİF YÜRÜYÜŞ

İlçe halkı ile Özgürlük Yürüyüşçülerinin bir araya gelmesini engellemeye dönük polis ablukasına rağmen desteklerini göstermekten vazgeçmeyen yurttaşlar, caddenin karşı kaldırımında yürüdü.Yürüyüşte sırasında anneler zırhlı araçların önünden geçerken Gülistan Perver’in “Kurdistanê Kurdistan” şarkısına seslendirdi. Kanser hastası olmasına rağmen Özgürlük Yürüyüşçülerini yalnız bırakmayıp yürüyüşte yer alıp “Kurdistanê Kurdistan” şarkısını seslendiren annelerden Zeynep Beğenir, uzattığımız mikrofona duygularını şöyle anlattı: “Umarım bu yürüyüş barışa vesile olur. Herkes bu yürüyüşün ne için yapıldığını biliyordu. Ancak bugün binler bu yürüyüşe katılmalıydı. Öldürme ile hiçbir sorun çözülmüyor, biz barış istiyoruz. Herkesin elini vicdanına koyarak, bu yürüyüşe katılması gerekiyordu. Bizi öldürerek, tutuklayarak bitiremezler. Bu sorun sadece barış ile çözülür. Bu ağır tecrit sürdüğü sürece barış gelmez.”

BEYAZ TÜLBENT HEDİYE EDİLDİ

Veda zamanı geldiğinde Özgürlük Yürüyüşçülerine barışın simgesi olan beyaz tülbent hediye eden Barış Anneleri,  “Umarım yürüyüşünüz barışa vesile olur” temennisinde bulundu. Anneler yine “Önderlik üşüyorsa biz de üşüyoruz” diyerek kendi elleriyle ördükleri atkıları Abdullah Öcalan’a verilmek üzere Özgürlük Yürüyüşçülerine teslim etti.

SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARINDA KATLEDİLENLER UNUTULMADI

DEM Parti Silopiya ilçe örgütü binasında bir süre dinlenen Özgürlük Yürüyüşçülerinin bir sonraki durağı, sokağa çıkma yasakları döneminde yaşamını yitirenlerin mezarları oldu. Özgürlük Yürüyüşçüleri Silopiya’da katledilen ve cansız bedeni 7 gün sokak ortasında kalan Taybet İnan ile yine aynı dönemde katledilen Ayşe Buruntekin’in mezarları ziyaret etti.Barış Anneleri ile birlikte ilk olarak Taybet İnan’ın mezar ziyaret edildi. Ziyarette Taybet İnan’ın ailesi de yer aldı. Özgürlük Yürüyüşçüleri ile Taybet Ana’nın torunları birlikte mezarlığa karanfil bıraktı. Sonrasında Ayşe Buruntekin’in mezarı ziyaret edildi. Katledildiği sırada 7 aylık bir çocuğu olduğu belirtilen Buruntekin’e dair sarf edilen “Oğlu cansız bedeninden süt emdi, O öldü ama çocuğuna can oldu” sözleri, duygulu anlar yaşanmasına neden oldu. 

Özgürlük Yürüyüşçüleri, bu topraklara barış gelmesi için mücadelelerini sürdürecekleri sözünü bir kez daha yineleyerek mezarlıktan ayrıldı.

TÜİK 'Evlenme ve Boşanma İstatistikleri'ni açıkladı TÜİK 'Evlenme ve Boşanma İstatistikleri'ni açıkladı

QERS KOLU

Qers’ten yola çıkan Özgürlük Yürüyüşçüleri ise Erzirom ve Mûş’un ilçelerinde halkla buluştu. Bir haftaya geride bırakan ve halkta büyük heyecan yaratan yürüyüş sırasında en kitlesel buluşmalar Qerecoban (Karaçoban) ve Gımgım’de (Varto) gerçekleşti. Bu yürüyüşlerde kadınların yoğunluğu ise özellikle dikkat çekti.

Yürüyüşçülerin ziyaret ettiği DEM Parti ilçe binasında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi ile ilgili kale aldığı bir yazısı okundu. 

USULCA FISILDADI: BİLA EZ BİMRİM!

Yazıda yer alan “İlk günlerde nasıl dayanabileceğimi, ben bile tahayyül edemiyordum. Yıllar bir yana bir yılı bile nasıl geçirebileceğimi düşünemiyordum. Şöyle bir düşüncem oluşmuştu: ‘Milyonlarca kişiyi daracık bir odada nasıl tutabilirsiniz!’  Gerçekten Kürt Ulusal Önderliği olarak, zindana giriş koşullarında kendimi, milyonların sentezi haline getirmiş veya getirilmiştim. Halk da böyle algılıyordu. İnsan, ailesinden ve çocuklarından yoksun kalmaya bile hiç dayanamazken, ben, bir daha hiç kavuşmamacasına ölümüne birleşmiş milyonların iradesinden ayrılmaya uzun süre nasıl dayanacaktım! Halktan insanların birkaç satırlık mektupları bile verilmiyordu” cümlelerinin okunması sırasında bir annenin sarf ettiği “Bila ez bimrim” sözü, duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. 

Mikrofon uzattığımız bu anne, “Çocuklarımız cezaevlerinde yoğun bir tecrit altında. Cezaları bittikleri halde bırakılmıyorlar ve pişmanlığa zorluyorlar. Bu yürüyüşün bu zulmün bitmesini sağlayacaktır. Önderimiz Öcalan, 3 yıldır ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmüyor. Bu yürüyüş mutlaka amacına ulaşacaktır” sözleriyle yürüyüşe dair bezledikleri umudu dile getirdi.

Yürüyüşçülerin uğradığı bir diğer merkez olan Xînûs’ta ise, Şêx Seid anıldı. Burada Şêx Seid ile birlikte Qazi Muhammed ve Öcalan’ın yolunda yürüme sözü verildi.

 EN UZUN EL SIKIŞMA VE YÜRÜYÜŞÜN MERKEZİ GİMGİM OLDU

Qers’tan başlayan yürüyüşte en kalabalık karşılamaya sahne olan merkezlerinden biri Gımgım oldu. Yaklaşık 300 metre uzunluğunda insan zincirinin oluşturulduğu ilçede, yürüyüşçülerin halkla tokalaşması dakikalar sürdü. 

Yürüyüş boyunca ilk kez “Meşa Azadiyê” lolipopları ise Gimgim’da taşındı. Elinde “Jin, jiyan, azadî” lolipopu taşıyan yaşlı bir amcanın DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar’a sarılarak ağlaması duygulandırdı. Yaşlı amca, “Patnos’taki kahvede size şarkı söyleyen Samet’i izledim ve çok etkilendim. Bu yürüyüşünüzün büyük kazanacağına inanıyorum” dedi. Gimgim’da yine bir ilk yaşandı. En uzun kitlesel yürüyüşün yapıldığı merkez yine Gimgim oldu. Yaklaşık yarım saat süren yürüyüşte ne yasak ne polis ne engel dinlenirken, halk sloganlarını sakınmadan dile getirdi.

HER YERDE ANMA

Katliam coğrafyasına döndürülen Kurdistan’ın neredeyse her merkezinde yaşamını yitirenleri anan yürüyüşçüler, her anmada başarı sözünü tekrarladı, 7 Ekim 2014'teki Kobanê eylemleri sırasında zırhlı araçtan açılan ateş sonucu başından vurularak katledilen Hakan Buksur ile 2015 yılında yaşamını yitiren ve cenazesi teşhir edilen YJA-STAR gerillası Kevser Eltürk (Ekin Wan) için anmalar yapıldı. Bu anmalarda en fazla “Bimre îxanet” (Kahrolsun ihanet) sloganı atıldı.

Kaynak: https://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/232214