HABER MERKEZİ- Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin rahim ağzı kanserinin önlenmesinde önemli olan HPV aşısının ücretsiz olması talebiyle açtığı dava eksikliklerin giderilmesi için bilirkişi atanmasına karar verildi. Duruşma sonrası açıklama yapan kadınlar, davanın takipçisi olacaklarını duyurdu.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, HPV aşısında ücret iadesi için aşı olan kadınlarla birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yaptıkları başvurunun reddedilmesi üzerine SGK hakkında dava açtı. Davanın ilk duruşması Ankara Adliyesi Balgat Ek Hizmet binası 61’inci İş Mahkemesi’nde görüldü.

Davaya Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı ve avukatlarının yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer de katıldı.

3 doz için 2 bin 85 TL

Duruşmada söz alan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı avukat Müjde Tozbey, rahim ağzı kanserinin önlenmesi için HPV aşısının yapılması gerektiğine dikkat çekti. Kadın sağlığı açısından bu aşının önemli olduğunu vurgulayan Tozbey, “Müvekkilimiz birinci doz aşısını olmuştur. 2 aylık periyotlarla aşı yapıldığında ikinci doz aşıyı da kendi olanakları doğrultusunda yaptırmıştır. Üçüncü doz aşıyı da yaptırması gerekmektedir. Avrupa’da rahim ağzı kanserinin önlenmesi için HPV aşısı ücretsiz olarak karşılanmaktadır. Dünyada 100’den fazla ülkede bu aşı ücretsiz yapılmaktadır ancak bizim ülkemizde 3 doz için 2 bin 85 TL ödenmektedir. Ödenmiş olan aşı bedellerinin SGK tarafından iade edilmesini ve aşının sonraki süreçte ücretsiz olarak yapılmasını talep ediyoruz. Talebimizin değerlendirilebilmesi için bilirkişi raporunun alınmasını ve davamızın kabul edilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

Ardından söz alan SGK avukatı Ezgi Kara ise aşının mevzuatta karşılanmadığını ifade ederek, talebinin reddedilmesini talep etti.

Avukatların beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için bilirkişi görevlendirilmesine karar verdi. Duruşma 25 Şubat’a ertelendi.

‘Binlerce kadının ölümüne neden oluyor’

Duruşmanın ardından adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, “HPV aşısı hakkımız”, “Ücretsiz aşı hakkımızı istiyoruz”, “Aşı hakkı yaşam hakkı” yazılı dövizler taşındı. Ankara Kadın Dayanışma Komiteleri adına açıklama yapan Betül Kulaç, HPV virüsünün yılda yüzbinlerce kadının hastalanmasına ve binlerce kadının ölmesine neden olduğunun altını çizdi. “Kadınların hayatına mal olabilen bu virüsün tanı ve tedavi süreci hem bireylere hem de kamuya milyarlarca liraya mal olmaktadır” diyen Kulaç, aşılanma ile HPV virüsünün neden olduğu hastalık ve kanserlerin önlenebileceğini vurguladı.

Davanın takipçisi olacağız

Tam doz HPV aşısı olabilmenin maliyetinin kişi başı 2 bin TL’nin üzerinde olduğunu kaydeden Kulaç, “Geçim sıkıntısının tüm toplumun ana gündemi haline geldiği, emekçilerin açlık ve yoksullukla boğuştuğu günümüzde emekçi bir kadının, bir öğrencinin bu aşıya erişmesi söz konusu bile değildir. Oysa bu aşı ulusal aşı takvimine alınsa, kadın erkek herkes erken yaşlardan itibaren ücretsiz olarak aşılansa, binlerce kadının ölümünün engellenmesi ve hastalanması engellenecek, kadınların bir de hastane koridorlarında yaşam mücadelesi vermesine gerek kalmayacaktır. HPV aşısının ulusal aşı programına eklenmesi talebinden vazgeçmeyecek, bugünkü gibi ilerleyen günlerde görülecek olan diğer davaların da takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

CHP’li Taşçıer: Temel bir hak

Açıklamada konuşan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer de haklı talepleri doğrultusunda yine adliye koridorlarında olduklarını vurgulayarak, “En temel hak olan, sağlık hakkımız için bir adalet arayışındayız. HPV virüsü, rahim ağzı kanserine neden olan ve yüzde 99 oranında sebep olan bir virüs. Ama maalesef Türkiye’de kadınlar en çok bu kansere yakalanıyor. Yapılan çalışmalar özellikle 15-19 yaşındaki genç kadınlarda yüzde 83 oranında, 20-24 yaş arasındaki kadınlarda da yüzde 66’dan fazla iyileşme oranını veriyor. Biz sosyal devletin gereği olarak tedavi etmenin önemli olduğunu biliyoruz ama asıl önemli olanın koruyucu sağlık hizmeti olduğunu her seferinde vurguluyoruz. Eğer siz koruyucu sağlık hizmetiyle bir hastalığın oluşumunu engellerseniz sonrasında tedavi etmek için kocaman ve gösterişli binalara ihtiyaç duymazsınız” diye belirtti.

( Gazeteci Karınca )
Editör: Haber Merkezi