Bütün dünyanın zor bir dönemden geçtiği şu günlerde tüm ülkeler insan sağlığını hiçe sayan kapitalist politikalarının sınavını veriyor. Sağlık sistemi başta olmak üzere bütün sistemlerin sermaye için dizayn edilmesi sistemin çürümüşlüğünü en acımasız şekliyle gözler önüne seriyor. Bu durumdan etkilenenler ise ne yazık ki sermaye sahipleri olmuyor. Onların ayakta kalabilmesi için yine hükümetler her türlü önlemi alırken halk sağlığını ve emekçilerin sağlığını korumak için hem yeterli önlemler alınmıyor hem de önlem alındığında iş işten geçmiş oluyor.

Türkiye’de de durum dünya ülkelerinden çok farklı değil. Kendisi için her zaman bir kurban ve suçlu bulan sistem de ülkemizde tıkır tıkır işlemekte. Önce 65 yaş üstü, tek sosyal var olma şekli bir parkta oturmak olan yaşlılar tartaklanıyor. Ezelden bir sosyal devlet anlayışına sahip olan bir ülke olabilseydik emekliler için kendi uğraşlarına yönelik atölyelerde sosyal mesafeyi koruyarak bir şeyler üretmelerini sağlayabilirdik. (bakınız Portekiz) Böyle bir dönemde askere insan mı gönderilir, diye sormayıp asker uğurlamasında ki insanların aptal yaratıklar olduklarını, kendilerinin evde oturan çok akıllı insanlar olduklarını beyan eden sosyal medya paylaşımları yaparken utanırdık.

Bir de eğitim sistemi var tabii ki! Aslında bütün sistemlerin nasıl birbiriyle iç içe olduğunu gösteren bir süreçten geçiyoruz. Eğitim sisteminiz donanımlı sağlıkçılar yetiştirmeye uygun olmalı ki, toplum sağlığına hizmet nitelikli olsun. Coronavirüs ile mücadele ederken dünyadan imrendiğimiz örnekler de oluyor. Kübalı doktorlar İtalya ve Çin’e yardıma koşarken dayanışma ruhundan ve devrimci bir görevden bahsederken, eğitim sistemlerinde kendilerine ilk öğretilen ilkenin “insan hayatı her şeyin üstündedir” olduğu ve bunun devletin bütün sistemlerinde geçerli olduğunu söylüyorlar.

Eğitimde öyle bir alt yapınız olmalı ki, böyle zor dönemlerden geçerken çocuklar en az hasarla bu süreci atlatmalı. Bunu yapabilmeniz için eğitim sisteminizin normal şartlarda da yeterli donanıma sahip olmanız gerekir. Ülkemizde de bu süreçte uzaktan eğitim uygulamaları ile öğretime devam ediliyor. EBA TV aracılığıyla ilk günden yaşanılan durumun vehametini eğitimcisinden velisine hepimiz tanık olduk. Bu noktada uzaktan eğitimin içeriğini konuşmakta yarar var.

Uzaktan eğitim, ülkemizde de açık öğretim uygulamaları ile çeşitli eğitim kademelerinde uygulanan bir model. Tarihi ilk posta sisteminin gelişmesiyle 1700’lü yıllara kadar uzanmakta. Daha sonraki yıllarda bilişim sistemlerindeki gelişmeler ile çeşitli teknoloji araçları kullanılarak bazı ülkelerde uygulandığını görüyoruz.

Merkezi bir anlayışla, derslerin içeriklerine göre hazırlanan eğitim materyalleri ile yapılan bir eğitim modelinde, bir videodan düz bir anlatımla konuyu aktarmak öğretmeni saf dışı bıraktığı gibi öğrenciyi de pasifize eder. Kaldı ki, amaç sadece ders içeriğini izlemekse öğrenciler bunu çeşitli eğitim sitelerinden kendileri de yapabilir. Asıl amaç nitelikli bir öğretme faaliyeti ise, o zaman video konferanslardan online sorulara ve ders içeriklerini hazırlama kullanılan web 2 araçlarının kullanımına kadar her şeyi etkin bir biçimde kullanmanız gerekir. İçerikler hazırlanırken bölgesel farklılıkların göz önünde bulundurulması, bilimsel ilkelere uygunluğu, çoğulcu bir katılım sağlayarak demokratik olması da vaz geçilmez ilkeler olmalıdır.  (Uzaktan eğitim modeli uygulamak gibi bir iddianız varsa ülkenin her yerinden erişimi kolay bir internet alt yapısını saymıyorum bile.) Bunu da merkezi bir anlayışla değil, her öğretmenin aktif katılacağı bir sistemle yapmalısınız.

Bütün teknolojik alt yapının hazır olması uzaktan eğitim için yeterli değildir. Eğitimcilerin de bu teknolojik araçları kullanacak donanıma sahip olması gerekir. Bu da yine eğitim sisteminizin ne kadar amacına uygun olduğuyla ilgilidir. Cep telefonu vb. teknolojik cihazların kullanımında dünyada üçüncü pazar olsak da teknolojiyi doğru ve etkin kullanmadığımız gerçeğini hepimiz biliyoruz. Eğitimcilerin de uzaktan eğitim modeline etkin katılımını sağlayacak düzenlemeler yapılırken teknoloji kullanımına hakim olacak bir donanıma sahip olması da eğitim siteminin öncelikleri içerisinde olmalıdır.
Editör: Haber Merkezi