<strong>VAN – HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ</strong> yargılandığı davada mahkemenin kendisi hakkında verdiği zorla SEGBİS'e bağlanma kararına tepki göstererek, siyasi faaliyetlerinden dolayı yargılanmayı kabul etmediğini söyledi. Yüksekdağ, "Zor ve şiddet benim haklılığımı değiştirmez" dedi.<br /> <br /> Kandıra F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında, Van 4. Asliye Mahkemesi'nde "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla yargılandığı davanın beşinci duruşması görüldü. Bir önceki duruşmada hakkında zorla bağlanma kararı verilen Yüksekdağ, SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Duruşmada Yüksekdağ'ın avukatları Cahit Ertan, Naim Çalli, Kutbettin Fırtına savunma için yer aldı.<br /> <br /> <strong>'SİYASİ FALİYETLERİMDEN DOLAYI YARGILANMAYI REDDEDİYORUM'</strong><br /> <br /> Yapılan kimlik tespitinin ardından, asıl savunmasını yapmayacağını sadece taleplerini dile getireceğini söyleyen Yüksekdağ, KHK ile kapatılan Van TV'de yaptığı konuşmadan dolayı Ankara 23 Asliye Ceza Mahkemesi'nde aynı suçlamayla dava açıldığını hatırlattı. Yüksekdağ, "Yargılama hakkındaki taleplerimi iletmek için buraya geldim. SEGBİS yöntemiyle hakkımda açılmış Türkiye geneli yaklaşık 50 davaya bu şekilde savunmaya yapmayı kabul etmiyorum. Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiğim gerekçesiyle Ankara'da süren dosya ile bu davanın birleştirilmesini talep ediyorum" dedi. Hakimin cezanın ertelenmesi yasasından faydalanmak istiyor musunuz sorusuna ise Yüksekdağ, "Bu davanın hiç açılmamış olması gerekiyordu, siyasi faaliyetlerimden dolayı savunmaya mecbur bırakılmayı reddediyorum. Bunlar suç değil, o yüzden cezanın ertelenmesinden faydalanmak istemiyorum" şeklinde savunma yaptı.<br /> <br /> <strong>'ZOR VE ŞİDDET MEKANİZMASI BENİM HAKLILIĞIMI DEĞİŞTİRMEZ'</strong><br /> <br /> Mahkemenin zorla getirilme kararını avukatların savunmasından sonra öğrendiğini, kendisine iddianamenin bile ulaşmadığını belirten Yüksekdağ şunları söyledi: "Aslında ben hiçbir savunma yapmayacaktım. Buraya sadece taleplerimi iletmek için gelmiştim. Ama şuan anlıyorum ki, sizin hiçte iyi niyetli bir karar almadığınızı ve beni buraya zor kullanarak getirme kararı verdiğinizi öğreniyorum. Bu kararı burada öğrendiğimi belirtmek isterim. Zorla getirilme kararı veren mahkeme aslında bağımsız ve iyi niyetli olamadığın açıkça beyan etmiştir. Bana karşı zorla getirilme ve şiddet talimata dönüşmüştür. Az buçuk demokratik ve bağımsız yargının olduğu memleketlerde, bu yargılamanın normal algılanması mümkün değildir. Karşınızdaki haklılığı haksız hale getiremezsiniz, sayın yargıç haklı olan benim. Bize karşı kullanılan hiçbir zor ve şiddet mekanizması bu gerçekliği değiştiremez. Hakkımda açılan davaların sayısını hatırlamıyorum, sadece Van'da yapılan konuşmamdan dolayı 4 dava açıldı. Karşımızda gerçek ve bağımsız bir yargının olmadığını görüyoruz, kendimizi hırpalanmanın bir anlamı da yok. Biz burada yargıyı hukuku tartışmıyoruz, biz burada bir siyasi intikam operasyonun sahnesinde karşı karşıya gelmiş bulunuyoruz sayın yargıç. Bizim sizinle şuan pozisyonumuz budur.<br /> <br /> <strong>TÜRKİYE VE VAN HALKI HESABINI SORAR</strong><br /> <br /> Biz bize verilecek 10, 15 yıllık cezalarla ilgilenmiyoruz, bu cezaların hepsini Türkiye, Van ve seçmenler gerektiği zaman soracaktır. Bu memleket bu ülke bir ömür böyle kalmayacaktır. Bana zorla getirilme kararı veriyorsunuz ama beni seçen Van halkı Türkiye halkı bu muameleyi hakketmiyor. Şuan Cumhurbaşkanı ile ilgili yaptığımız her konuşma 'Hakaret' sayılıp dava açılıyor. Bütün yargı Sayın Cumhurbaşkanına çalışıyor olsa da önemli olan tek şey gerçeklerdir. Aynı Cumhurbaşkanı bütün Türkiye'ye hakaret etmeye devam ediyor. Bu gün Türkiye yine savaşla ölümle karşı karşıyadır. Ben hala seçilmiş biriyim, bu halka karşı sorumluluklarım devam ediyor. Mahkemenin zorla getirilme talebine karşı, ben mahkemede hazır edilmekte istemiyorum, tek talebim davanın Ankara ile birleştirilmesidir. Van halkını buradan tekrar selamlıyorum, onlara karşı sorumluluklarım içerde olsam bile devam ediyor" şeklinde konuştu.<br /> <br /> <strong>'SEGBİS'E ZORLA BAĞLANMAK ŞEKLİNDE BİR YASA YOKTUR'</strong><br /> <br /> Yüksekdağ adına savunma yapan avukatlardan Cahit Ertan, bir önceki duruşmada mahkeme heyetinin Yüksekdağ hakkında verdiği SEGBİS'e zorla bağlanma kararına tepki göstererek, "Dokunulmazlığı bulanan müvekkilimin Van TV'de yaptığı konuşmalar suç sayılarak dava açılmıştır. 26. dönem Van Milletvekili olan Sayın Yüksekdağ'ın önce dokunulmazlığı daha sonrada vekilliği hukuka aykırı bir şekilde kaldırılmıştır. Bu uygulamalar tamamen hukuka ve usule aykırıdır. Müvekkilimin defalarca mahkemede hazır edinerek savunma talebi reddedilmiş, bu talep görmezden gelinmiştir. Mahkemeye SEGBİS yöntemiyle zorla getirilme diye bir kanun bulunmuyor. Müvekkilimizin zorla getirilme kararı kişi özgürlüğünün ihlali niteliğindedir. Müvekkilimizin bu dosyasının Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dosyasıyla birleştirilmesini talep ediyoruz. Ayrıca Sayın Yüksekdağ'ın katıldığı programın mülakatında soru cevap şeklinde yapılan konuşmalar cımbızlanarak iddianameye konulmuştur. Bu konuşmanın tamamının bağımsız bir kurum tarafından çözümlenerek dosyaya eklenmesini ve çözümlemenin iddianame ile birlikte müvekkilimize tebliğ edilmesini talep ediyoruz. Ayrıca dokunulmazlığın kaldırılması, fezleke aşaması usule uygun şekilde yapılmadığı için, dokunulmazlığın kaldırılmasına yönelik Anayasa Mahkemesi samut norm kapsamında başvuru yapılmasını talep ediyoruz. Müvekkilimizin hakkında açılan bu davanın daha fazla uzamadan beraat etmesini talep ediyoruz. Bu taleplerimiz karşılandıktan sonra esasa ilişkin savunma yapacağız" ifadelerini kullandı.<br /> <br /> Mahkeme heyeti yapılan savunmaların ardından, Yüksekdağ'ın konuşmasının yer aldığı CD’nin tekrar çözümlenmesi için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Radyo Televizyon Bölümü’ne gönderilmesi ve Ankara 23 Asliye Ceza Mahkemesi'ne müzakere yazılmasına karar vererek duruşmayı 3 Temmuz 2018 tarihine ertelenmesine karar verdi.<strong> (MA)</strong>