<strong>İSTANBUL-</strong>Bugün 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü. Ne yazık ki hayvanlar dünyanın her yerinde haksızlığa uğruyor. Oysa şiddete, işkenceye, istismara ve haksızlığa maruz kalan hayvanlar da insanlar gibi yaşama hakkına sahip. Ama bu hakları deney, av, kurban edilme gibi daha birçok ihlal örneği ile yok sayılıyor.<br /> <br /> <strong>Evrensel Gazetesi Berivan KIZIL'ın haberine göre;</strong>Sadece bu mu? Sahipsiz sokak hayvanları ve yaban hayvanları dışında “sahipli“ olarak tanımlanan evcil hayvanlara karşı işlenen suçlar Türk Ceza Kanununda “mala zarar“ olarak değerlendiriliyor ve failler ancak bu şekilde 4 aydan 3 yıla kadar yargılanabiliyor.<br /> <br /> 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü vesilesiyle bütün hayvanları kapsayacak bir yasayı, hayvan hakları ihlallerini, çözüm önerilerini Hayvan Hakları Federasyonu Başkanı Av. Ahmet Kemal Şenpolat’la konuştuk.<br /> <h3>HAYVANLAR KİMSENİN ‘MALI’ DEĞİL</h3><br /> Türkiye’nin, hayvanları koruma konusunda karnesinin zayıflarla dolu olduğunu söyleyen Şenpolat, ‘Hemen her gün hayvanlara şiddet, istismar ya da işkence haberleri duyuyoruz. Çok üzücü ve inanmakta zorluk çektiğimiz olaylar yaşanıyor. Yasadaki boşluklar, eğitimsizlik ve şehirleşmenin getirdiği umursamazlık nedeniyle de hayvanlar sürekli ötekileştirmeye maruz kalıyor” dedi. Her canlı için yaşamanın, nefes almanın hak olduğunu belirten Şenpolat, “Hayvanlar kimsenin malı değil. İnsanlar, hayvanlar onlar için yaratılmış gibi düşünüyor. Bu yanlış bir tutum. Onlar da bu evrenin bir parçası. Bütün canlılar biyolojik denge kavramı içerisinde var olmak bakımından eşit haklara sahiptir. Farkındalık çalışmalarıyla doğanın tüm canlılara ait olduğunu, insan soyunun varlığının doğada yaşayan en küçük ve zayıf canlıya bile bağlı olduğunun anlatılması gerekiyor’ dedi.<br /> <h3>‘KABAHAT DEĞİL, ‘SUÇ’ SAYILMALI</h3><br /> Türkiye’de yürürlükte bulunan Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında sahipli hayvanlara karşı işlenen suçlarda, faillere sadece idari para cezası verildiğini belirten Hayvan Hakları Federasyonu Başkanı Av. Ahmet Kemal Şenpolat bunun dışındaki sokak ve vahşi hayvanlara yapılan suçların ise cezasız kaldığını bu yüzden yasaların caydırıcı olmadığını vurguladı. Şenpolat, “5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununa göre hayvanların ölümüne, yaralanmasına, kalıcı olarak beden ve ruh sağlığının bozulmasına neden olan kişiler sadece para cezasına çarptırılıyor. Hayvanları Koruma Kanunu, yürürlüğe girdiğinde tabi ki kurtarıcı nitelikteydi. Fakat günümüzde boşluğu çok olan, eksik, ihtiyaçları ve sorunları çözemeyen bir yasa haline geldi. Hayvanlara yapılan her türlü şiddet ‘kabahatten’ çıkartılıp ‘suç’ kapsamına alınmalı’ diye konuştu.<br /> <h3>HAYVAN HAKLARINI KORUYAMAMA GÜNÜ</h3><br /> Bu günün diğer ülkelerde anlamlı kılındığını ancak Türkiye’deki tabloya baktığımızda kutlama yapılacak bir durum olmadığı söyleyen Şenpolat, “Hayvan Hakları Savunucuları olarak bu güne hayvan haklarını koruyamama günü diyoruz. Yasanın değişmesi için tüm partilerin onayladığı ve defalarca Meclise sunduğu bir teklif var. Meclise gitmiş en masum teklif olmasına rağmen hızla değişen gündem nedeniyle yasalaşamıyor. Hayvanların da hakları olduğunu hatırlamak için 4 Ekimi beklemeyin. Geriye kalan diğer günlerde de can dostlarımızın yaşama hakkına sahip olduğunu unutmayalım” dedi.