<br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <strong>Sözcü yazarı Soner Yalçın, Deniz Çakır'ın bir mekanda türbanlı kadınları taciz ettiği iddiasını kaleme aldı.</strong> Türbanlı kadınların barda içkiden rahatsızlık duyduğunu ima edip masalarını değiştirdiğini belirten Yalçın, Çakır'ın bunun üzerine “Burası Atatürk Türkiye'si, içtiğime-çektiğime ne karışılıyor, burası Arabistan mı” dediğini ifade etti.<br /> <br /> Soner Yalçın, "O kalem kim" başlığıyla yayımlanan yazısında "Deniz Çakır, iki arkadaşıyla doğum günü kutlamak için Zorlu AVM'de bir kafe bara gitti" hatırlatmasında bulundu.<br /> <br /> Deniz Çakır'ın taciz ettiği iddia edilen başörtülü kadınlar: 'Arabistan'a gidin' dedi, rencide olduk<br /> Burada yaşananlara dair bazı detaylar aktaran Yalçın, devamında "Yiyecek ve aperatif içki söylediler, sohbete başladılar… Yan masalarına 20'li yaşlarda iki başörtülü genç kız geldi. O akşam Zorlu'da Enes Batur konseri vardı. Gece konserden çıkan yine 20'li yaşlarda beş genç kız kafe-bara gelerek iki arkadaşının yanına oturdu. Başörtülü iki genç kız o zamana kadar sessizdi" ifadesini kullandı.<br /> <br /> Yalçın, şöyle devam etti:<br /> <br /> — Ne vakit yanlarına arkadaş grubu geldi, yan masaya laf atmaya başladı: “Bizim fotoğrafımızı çekiyorsunuz!” Çekiyorsunuz-çekmiyorsunuz tartışması başladı. Sonra kafe-barda içkiden rahatsızlık duyduklarını ima edip, masa değiştirdiler! Deniz Çakır masadaki arkadaşlarına, “Burası Atatürk Türkiye'si, içtiğime-çektiğime ne karışılıyor burası Arabistan mı” dedi. Yani, meselenin başörtüsüyle hiç ilgisi yok. Bara gelip içki içilmesinden rahatsız olanların tavrını anlamak zor! İçki içilmeyen kafeler de var Zorlu'da! Neyse.<br /> <br /> — Başörtülü genç kızlar, üç gün sonra Sabah Gazetesi'ne gitti: “Deniz Çakır başörtümüzden dolayı bize ‘Suudi Arabistan'a gidin' dedi!” Yetmedi. Olaydan beş gün sonra muhabirleri-kameramanları alıp savcılığa suç duyurusunda bulundular! Bakınız: Derdim, “kim haklı-kim haksız” tartışması yapmak değil. Derdim, “kim mağdur- kim mağrur” meselesi yapmak değil. Derdim, bu tartışmanın Cumhurbaşkanı'nın konuşma metnine kadar girmesi! Türkiye'de her sıradan kadın münakaşası, medya tarafından “başı açık”- “başı kapalı” kavgası haline dönüştürülüyor! İnsanların yaşam biçimiyle uğraşan dün “gardropçu” CHP'liler vardı. Ama bugün de insanların yaşam biçimine laf atan şımarık AKP'liler var.