<br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <strong>31 Mart</strong>'ta seçim var.<br /> Ama bende seçim heyecanı yok.<br /> Kimbilir belki de bir <strong>değişim</strong> ihtimali görmediğim için heyecan duymuyorum.<br /> <strong>Muhalefetin halleri </strong>bana şimdilik umut vermiyor.<br /> Yarın değişir mi, bilemiyorum.<br /> Muhalefet partilerinin bugüne kadar çektikleri çizgi fazlasıyla belirsiz, donuk, hatta kabız...<br /> Oysa karşılarında tam 17 yıllık bir iktidar, siyasetten hukuka, ekonomiye her alanda delik deşik edilebilecek bir <strong>saray düzeni</strong>var.<br /> Defterime notlar alıyorum.<br /> <strong>CHP </strong>etkisiz, dağınık.<br /> <strong>Kılıçdaroğlu </strong>bir muhalefet dalgası kabartamıyor.<br /> Hala o <strong>ADALET </strong>Yürüyüşü aklımda.<br /> T24'teki <a href="http://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/kilicdaroglu-diktaya-karsi-yuruyoruz,17482" target="_blank" rel="noopener">şu satırlarımı</a> anımsıyorum:<br /> <br /> <em>Bugünün tarihini, <strong>15 Haziran 2017</strong>'yi not edin.<br /> Bugün, demokrasi tarihimizde bir dönüm noktası. Bugün öğleye doğru tarih yazılmaya başladı.<br /> <strong>Kemal Kılıçdaroğlu</strong> elinde <strong>adalet </strong>yazan bir pankartla sokağa çıktı, İstanbul'a kadar sürecek <strong>Adalet Yürüyüşü </strong>için düğmeye bastı.<br /> Televizyonu izliyorum.<br /> Kılıçdaroğlu Güvenpark'a geldi.<br /> Tane tane konuşuyor: </em><br /> <em>"Bir diktayla karşı karşıyayız."<br /> "Bıçak kemiğe dayandı!"<br /> "Artık yeter diyoruz!"<br /> "Adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz."<br /> <strong>"Diktaya karşıyız."</strong><br /> "Bütün dünya bilsin, bir dikta yönetimiyle karşı karşıyız."<br /> <strong>"Adalet! Adalet! Adalet!"</strong><br /> "Bu yürüyüşün bir siyasi partiyle ilgisi yok."<br /> "Adalet ve demokrasi isteyen herkes için bu yürüyüş."<br /> "Dikta istemiyoruz."<br /> "Darbeci görmek istemiyoruz."<br /> <strong>"20 Temmuz darbesini yapanları istemiyoruz."</strong><br /> "Hapishaneleri tıka basa dolu bir ülkede barış olmaz, huzur olmaz."<br /> <strong>"Özgür bir ülkede yaşamak istiyoruz."</strong><br /> "Bedel ödemek gerekiyorsa, o bedeli önce biz ödeyeceğiz."<br /> "Hep beraber mücadele edeceğiz!"</em><br /> <br /> <a class="fancyBox" href="http://t24.com.tr/files/20190116133213_whatsapp-image-2019-01-16-at-13.31.43.jpeg"><img class="to-left" src="http://t24.com.tr/files/20190116133213_whatsapp-image-2019-01-16-at-13.31.43.jpeg" alt="" /></a>Ertesi gün ben de <strong>ADALET </strong>Yürüyüşü’ne katılmış, Kılıçdaroğlu'nun yanında üç gün yürümüştüm.<br /> Ama ne yazık ki arkası gelmedi, hayal kırıklıkları yaşadık.<br /> Bugün <strong>Kılıçdaroğlu</strong>'na bakıyorum.<br /> <strong>İmamoğlu</strong>'na bakıyorum.<br /> Erdoğan'ın İstanbul adayı <strong>Binali Yıldırım</strong>'ın anayasayı, hukuku paramparça eden tavrını görmezlikten gelmeleri akıl alır gibi değil.<br /> Hele CHP'nin İstanbul adayı İmamoğlu'nun <strong>saray ziyareti </strong>ve Erdoğan karşısındaki acıklı halleri iç dünyamda isyan duyguları uyandırıyor.<br /> Türkiye'ye <strong>demokrasi ve özgürlük</strong> açısından dünyada nal toplatmış, İstanbul'u <strong>şehircilik</strong> alanında perişan etmiş bir zihniyetin karşısına dikilmek yerine, onunla eçiş büçüş bir <strong>çay sohbeti</strong> yapmak hangi akla hizmettir, anlayabilmiş değilim.<br /> Oy mu getirecek bu tutum?<br /> <strong>Despot</strong> karşısında boyun kırarak oy kazansan n'olur, kaybetsen n'olur?<br /> Aklıma sorular takılıyor.<br /> Üç beş oy gelse, giden oy hiç mi olmayacak?<br /> <strong>Halk Partisi</strong> seçmeni, <strong>HDP</strong> seçmeni sandıktan hiç mi kaçmayacak?<br /> Bu tutumun 31 Mart'ta <strong>küskün seçmenler </strong>yaratma ihtimali hiç mi hesaba katılmadı?<br /> <br /> <img src="http://media-cdn.t24.com.tr/media/library/2019/01/hdp-chp_487930226.jpg" alt="" data-id="297667" /><br /> Önemli bir konu daha var:<br /> <strong>HDP oyları, Kürt oyları... </strong><br /> CHP açısından İstanbul'da seçim kazanmak için bu oylar yaşamsal değil mi?<br /> Evet öyle.<br /> Öyle ama Kılıçdaroğlu'na bakıyorum, İmamoğlu'na bakıyorum, ağızlarından <strong>HDP ve Kürt </strong>sözcükleri çıkmıyor.<br /> Bu kadar <strong>mesafe </strong>neden?<br /> <strong>Kürtler cüzzamlı mı?</strong><br /> CHP'deki bu tavır İstanbul'da HDP ve Kürt oylarını kaçırtmaz mı?<br /> Öte yandan, seçim öncesi bir başka yazı konusu <strong>HDP </strong>olabilir.<br /> Çünkü bu önemli muhalefet partisi de bir <strong>iç dağınıklığı</strong> yaşıyor, <strong>ne yapmalı</strong> sorusunun yanıtını yerli yerine oturtamıyor.<br /> Farkındayım, karamsar bir yazı.<br /> 31 Mart'a kadar daha iki buçuk ay var, inşallah o zamana kadar CHP ve HDP silkinir.