<br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <div><strong>ANKARA </strong>- <strong>ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ</strong>; HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, YSK kararı ve Öcalan ile görüşme sonrası partilerinin ne yapacağına dair tartışmalara, “Bizim ne yapacağımız ile vakit harcamayın. Esas siz ne yapacaksınız. Tecrit konusunda ne yapacaksınız” diye yanıt verdi. Temelli, demokrasi güçlerine bütünlük mücadelesi önerirken, hükümete ise avukat ve aile görüşmelerinin devam etmesi çağrısı yaptı.</div><br /> <div></div><br /> <div>HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Temelli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:</div><br /> <div></div><br /> <div>“Bu son 4 yılda yaşadıklarımıza dönüp bakın dedik. Bu ülkeyi tecritleştiriyorsunuz. Son 4 yılda bu hukuksuzluk nasıl üst üste geldiğini görmeniz mümkün.</div><br /> <div></div><br /> <div>Var olan hukuku tavsiye eden OHAL düzeni hayata geçirildi… Kararlı şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz.</div><br /> <div></div><br /> <div>Meclis’te 10 tane KHK ile ihraç edilen vekil var. 31 Mart seçimlerinde yine bizzat YSK’ye soruldu. Ve siz arkadaşlarımız müracaat ettiniz. YSK, OHAL’e tabi olarak arkadaşlarımıza tuzak kurdu. Yüksek Sahtekarlık Kurumu’dur artık onun adı.</div><br /> <div></div><br /> <div>Kentlerimize sahip çıkacağız. Toplumu savunmaya devam edeceğiz.</div><br /> <div></div><br /> <div>Ekonomiyi bu hale getirdiler, herkesin hakkını gasp ettiler. Sanki ekonomide her şey yolundaymış gibi insanları tehdit etmeye devam ediyorlar. Bizzat Cumhurbaşkanı bunu yapıyor.</div><br /> <div></div><br /> <div>Savaştan geçinenler ekonomik krizi derinleştiriyor.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>YSK KARARI</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Dün bir adaletsizlik ve hukuksuzluk daha yaşandı. YSK seçimin içinden bir kısmını ayırarak yenilenmesine karar verdi. YSK meşruiyetini yitirmiştir. Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Uyardık. Tüm Türkiye’yi uyardık. Ama dönüp de Muş’a bakmadılar. 16 Nisan’da, 24 Haziran’da belliydi. Biz sürekli bunu dile getirdikçe, Türkiye’de siyasete barış mücadelesine şaşı bakanlar bu şiddete ses çıkarmadılar. Sessiz kaldılar.</div><br /> <div></div><br /> <div>Bunun böyle olacağı belliydi. Çünkü iktidar bu şaibelerden besleniyor, kendini var ediyor.</div><br /> <div></div><br /> <div>YSK bugün 36 gün boyunca bu halkı oyaladı. Sonunda kalktı İstanbul seçimlerinin bir kısmını, Büyükşehir seçimlerini yenileme kararını verdi. AKP-MHP’nin noterine dönmüş bir YSK var.</div><br /> <div></div><br /> <div>Hukuksuzlukların devam etmemesi için sadece seçim atmosferine sıkışıp kalmamak lazım. Kamuoyunun HDP aday çıkartacak mı çıkartmayacak mı bunlarla meşgul olmasın.</div><br /> <div></div><br /> <div>HDP’siz 31 Mart olmazdı. HDP’siz gelecek de olmaz. Bizim ne yapacağımız ile vakit harcamayın. Esas siz ne yapacaksınız. Şırnak’ta garnizon girerken siz ne yaptınız. Demokrasi mücadelesi bazı kararlılık bütünlük ister.</div><br /> <div></div><br /> <div>Tecrit konusunda ne yapacaksınız. Bu 4 yıl mutlak tecride sessiz kalmanın bir maliyetidir.</div><br /> <div></div><br /> <div>Leyla Güven 181 gündür açlık grevinde. Bu adaletsizliğe bu hukuksuzluğa karşı haykırıyor. Bu adalet ve hukuk mücadelesine çağırıyor. Nasır Yağız direniyor. Dersim Dağ, Tayip Temel, Murat Sarıraç… Bugün cezaevlerinde 3 bine yakın yoldaşımız tecrit son bulsun diye sesleniyor. Duyun artık bu sesi. Açlık grevlerinin sonlanması bu gidişatın durması için bu tecrit düzenine faşizme karşı siz de ses çıkartın.</div><br /> <div></div><br /> <div>Bu sessizliğe devam ederseniz, bir çok tutsağı yitirebiliriz. Bu vebali hiç kimseyi taşıyamaz. Sessizlik nedeniyle 15 tutsak ölüm orucunda, tam 8 gündür. Önümüzde çok az bir zaman kaldı. Bu insanları yitirmek istemiyorsak ölüm orucunda olanların sesine ses katmalıyız.</div><br /> <div></div><br /> <div>Dün ne yaptıysak yarında onu yapmaya devam edeceğiz…</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>ÖCALAN İLE GÖRÜŞME</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>İki avukat İmralı’ya gitti. Tam 8 yıl sonra. 820 başvuru yapılmıştı. Sayın Öcalan ile 1 saatlik kısıtlı bir görüşme oldu. Gecikmiştir, eksiktir ama olumludur hukuki anlamda. Bunun burada kalmaması gerekiyor. Düzenli olarak avukat görüşü olması gerekiyor. Türkiye’nin umudu söndürülmemelidir. Yasaların çizdiği çerçeveden herkes gibi Sayın Öcalan ve diğer 3 hükümlü yararlanmalıdır. Geç kalınmalıdır. Yasal statü belirlenmeli ve Adaya geliş gidişlerde bir düzenin hemen tesis edilmesinde yarar vardır. Türkiye demokrasisi barışı için çok kritik bir süreçtir.</div><br /> <div></div><br /> <div>Ayrıntılar geliyor…</div>