ANKARA – Tüm Bel-Sen, “Toplu sözleşmesiz sendika, grevsiz toplu sözleşme hakkı olamaz” şiarıyla 11’nci Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Sendikanın yönetimi yarın gidilecek seçim ile belirlenecek. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) 11’nci Olağan Merkez Genel Kurulu, “Toplu sözleşmesiz sendika, grevsiz toplu sözleşme hakkı olamaz” şiarıyla gerçekleştiği ilk günde gündeme dair görüşler tartışıldı. Çankaya’da bulunan bir otelde gerçekleştirilen kurulda, “Virüs değil kapitalizm öldürüyor” , “Kayyımlar demokrasiye darbedir, demokrasiyi savunacağız”, “KHK’liler gidecek biz kalacağız”, “İstanbul sözleşmesi uygulansın” pankartları asıldı. Kongreye KESK Eş Genel Başkanları Mehmet Bozgeyik ve Aysun Gezen, Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, KESK ve bağlı sendikaların yöneticileri, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse ve EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan katıldı. Kongrenin ilk gününde belirlenen dört liste yarın nispi seçim sistemine göre yarışacak. ‘YOĞUN SALDIRILAR VAR’ Saygı duruşu ile başlayan Genel Kurulda açılış konuşmasını Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt yaptı. Kamu emekçilerinin, işçilerin ve bir bütün olarak işçi sınıfının ve ezilenlerin, ekonomik, siyasal ve sosyal sorunlarının giderek ağırlaştığı, demokrasinin, insan haklarının, barışın ve özgürlüklerin her geçen gün daha da yoğun saldırılara maruz kaldığı, toplum olarak çok ağır ve zor bir süreçte kongreyi yaptıklarını ifade eden Bozkurt, son iki yılda dört merkez bankası başkanı değişikliğine rağmen bir türlü önüne geçilemeyen enflasyon ve döviz artışı rakamlarının alın teriyle geçinmeye çalışan milyonları bir kuru ekmeğe mahkum ettiğini belirtti. ‘UYGULAMALAR AÇIKLAMALARIN TERSİ’ İktidarın İnsan Hakları Eylemi Planı ve ekonomi reformu açıklamalarının tersine uygulamalarda bulunduğunu ifade eden Bozkurt, Türk lirasının dolar karşısında bir gecede yüzde 15 değer kaybettiğini, Meclisin üçüncü partisi HDP’ye kapatma davası açıldığını ve Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülerek parlamentodan zorla çıkarıldığını söyledi. Yerel yönetimlerde seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasına tepki gösteren Bozkurt, iktidarın pandemi sürecinde halkın sağlığını değil sermayenin çıkarlarını korumaya çalıştığını ifade etti. Bozkurt, bu süreçte yerel yönetim emekçilerinin toplu sözleşme haklarının Sayıştay kararlarıyla fiilen uygulanmamaya çalışıldığını dile getirdi. ‘ER GEÇ KAZANACAĞIZ’ Fiziki olarak ne kadar güçlü görünürse görünsün hiçbir zor ve baskı, toplumsal meşruiyeti kalmayan iktidarları ayakta tutamadığına tarihin tanık olduğunu kaydeden Bozkurt, “Kaba kuvvete ve Saray fermanlarına baş eğmeyenler; demokrasiden, adaletten, özgürlüklerden yana olup diktatörlüklere teslim olmayanlar er ya da geç kazanmıştır. Dün böyle olmuş yarın da böyle olacaktır” ifadelerini kullandı. ‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MÜCADELE İLE KAZANILDI’ Cumhurbaşkanının bir gecede çıkardığı kararnameyle İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına tepki gösteren KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, kadınların sokaklarda mücadele ederek, bedeller ödeyerek bu sözleşmeyi kazandıklarına dikkat çekerek kadınların kimsenin mülkü olmadığını, sermayenin maliyetlerini azaltması için ev içi emeğe hapsedilemeyeceğini söyledi. Güvencesiz çalışmanın her alanda yaygınlaştığını, çok ciddi bir toplumsal kriz yaşandığını altını çizen Gezen, iktidarın OHAL gibi pandemiyi de fırsata çevirdiğini kaydetti. ‘BİZ KAZANACAĞIZ’ HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, partilerine açılan kapatma davası ve yüzlerce kişiye siyaset yasağı istenmesine tepki göstererek “Biz yıllardır bunun içinden geliyoruz, emin olun biz kazanacağız” dedi. ‘EMEKÇİLER SÖZ SAHİBİ OLMALI’ Emekçilerin sendikal demokrasi ve politik alanda söz sahibi olduğu bir durumu istediklerini belirten Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, kayyum rejimi değil seçilmişlerin halkın kararlarını uygulanmasını tesis edecek gerçek bir halk demokrasisi istediklerini belirtti.